Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Ahmet Kaptan, Ulusal Birlik Partisi- Demokrat Parti (UBP-DP) hükümeti için halkın ne düşündüğünün, ne istediğinin önemi olmadığını söyleyerek, “Onlar için önemli olan talimatların harfiyen yerine getirilmesi” görüşünü savundu.

KTAMS’ın peşkeşe karşı olan paydaşlarla, örgütlerle, siyasi partilerle iş ve güç birliği yapacağını belirten, dayatmalara karşı duracaklarını kaydeden Kaptan, “Bu kararlara imza atan UBP-DP hükümeti günü geldiğinde tarihin çöplüğüne mahkum olmaktan kurtulamayacak” dedi.

‘Hayat hakkınız benim tanıdığım kadardır şeklinde düşünler bizi hiç tanımadı” ifadesine de yer veren Ahmet Kaptan, yaptığı yazılı açıklamada UBP- DP hükümetini AKP’nin kurdurduğunu savundu.

AKP'nin esas amacının Kıbrıs’ın kuzeyindeki kamusal alanların yeşil sermayeye devredilmesini sağlamak olduğunu öne süren Kaptan, “Bu işi kayıtsız şartsız yapacak olan da UBP-DP hükümetiydi” görüşünü savundu.

AKP’nin Kıbrıs'ta çözümü ve barışı desteklediği yönündeki açıklamaların dünyayı aldatmak için kullandığını savunan Kaptan, UBP -DP hükümetinin kurdurulmasıyla sorgusuz, tartışmasız imzalar atılmaya başlandığını söyledi.

“LİMANLARIN DA LİBERALLEŞMESİYLE HALKIN DÜNYAYLA OLAN SON BAĞI DA KESİLMİŞ OLACAK”

“Önce su dayatılan fiyata bağlandı ama halkın suyu kaça alacağı hala belirsizliğini korumaktadır” diyen ve mali protokolün imzalanmasıyla elektriğin Türkiye'den geleceğini savunan Kaptan açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:

“Alım garantili antlaşmayla kapasitenin çok altında çalıştırılan kurumun şu anda düzlüğe çıktığı söylenirken elektriğin Türkiye'den gelmesiyle kurumda çalışanların durumu ne olacak? Halk önce göstermelik olarak elektriği belki ucuza alacak fakat daha sonra fiyatı ne olursa almak zorunda bırakılacak.

Yıllardır altyapısına yatırım yapılmayan, bilerek ve isteyerek işlevsiz hale getirilen Telefon Dairesi de özelleştirildiğinde orada çalışanlar ne olacak? Halk ne bedel ödeyerek bu hizmeti alacak?

Ercan peşkeş çekildi, anlaşılan odur ki bundan ders alınmadı. Limanların da liberalleşmesiyle halkın dünyayla olan son bağı da kesilmiş olacak.”