22 Kasım 2024
  • Lefkoşa23°C
  • Mağusa21°C
  • Girne24°C
  • Güzelyurt21°C
  • İskele21°C
  • İstanbul17°C
  • Ankara17°C

KORONA VİRÜSÜ NASIL YENEBİLİRİZ!..

Taner ULUTAŞ

17 Nisan 2020 Cuma 08:41

Çin’de başlayıp, dünyayı etkisi altına alan ve bizim ülkemizin yanısıra birçok ülkenin ekonomisini darmadağın eden Korona virüs dediğimiz illet ile yaşamaya başladık. Eylül-Ekim’de de var olduğu söylenen ancak bilinmediği gerekçesi ile ağır grip veya zatürree olarak yorumlanan virüsün en sonunda gerçek kimliğini ve yaratacağı tahribatı öğrendik.

Çin, ABD, Fransa, İtalya, İspanya ve Almanya’da yüksek oranda ölümlere neden olan virüs Türkiye’de yükselme trendine girdi. Dün itibarı ile dünyada virüsün 2.064.815 kişiye bulaştığı, ölüm oranının 137,108 olduğu, iyileşenlerin ise 516, 930 olduğu açıklandı. ABD’de hastalık PİK değerini aşarken, Türkiye’de de bu oran 65 küsur bine ulaşarak 1403 can aldı.

 Ülke olarak sürekli değiştirilen kararlar sonrasında, bizlerde bindik bir korona virüs  alametine, galiba gidiyoruz ruhumuz ile ilgili felakete.Pandemi yani uluslararası bir hastalık olarak nitelendirilen virüsün bir bakteri olmamasına karşın önerilen yanlış reçeteler, zaman kaybetmemize neden olundu.

Lefkoşa Devlet Hastanesinde meydana gelen yangının verdiği hasar nedeniyle, Mağusa Devlet Hastanesi Pandemi hastanesi yapıldı denildi. Devlet hastanesindeki normal hastalar Kolon Hastanesine nakledildi. Olmadı yeni yapılan Cezaevi Pandemi hastanesine dönüştürülecek denildi.Yine olmadı, demir konstrüksiyondan bilmem kaç dönüm araziye pandemi hastanesi yapılacak denildi.

Tabi tüm bunlar dile getirilirken, devlet hastanelerinde tedavi gören ve ciddi hastalıklar ile mücadele eden hastalar ihmal edildi. Ve kontrol altında tutulması gereken bu ciddi hastalıklardan ölümler olduğu da öne sürüldü. Konuştuğum bazı doktorlar bu durumu dile getirirken ne kadar üzüntülü olduklarını da belirtmeden durmadı.

Halkın aydınlatılması içinbir yerde toplanıp yapılması gereken açıklamalar her taraftan yapılmaya başlandı. Sonuçta, ne yapacağını şaşıran halkı korku sardı. Salamis Otel’de başlayan ve orası karantinaya alınarak kuş uçurtulmasaydı bu virüs bu denli etkili olmayacaktı. Almanları taşıyan şoförün Karpaz’a aile ziyaretine gitmesi, alınan tedbirlere uymayanlara ciddi cezalar verilmemesi salgının genişlemesine neden oldu.

Bu arada Sağlık Bakanlığının da bazı hataları oldu. Örneğin Cenk Conkbayır gibi kardiyoloji,kalp ve göğüs hastalıklarıkonusunda uzman kişiler, ihtiyaç duyulan yerlere değil, branşları olmayan,eskiden kırmızı kiremit diye nitelendirdiğimiz ruh hastalıkları hastanesine gönderildi.

Korku miskindir tamam. Ama korkunun ecele faydası eskiden yoktu. Şimdi çok fazla olduğunu ve virüs nedeniyle yaşadığımız stres ve korkunun bizi Azrail’den evvel tahtalıköye göndereceğini bilmeliyiz. Ve bu nedenle Covid 19 yani korona virüs ile ona uyum sağlayarak yaşamaya alışacağız. Yaz ayları başlıyor ve sıcak Temmuz’da virüs biter diyenlere karşın uzman görüşler bitmez tedbiri elden bırakmayın, bir başkası ile olan mesafemizi koruyarak, yaşamımızı sürdürelim diyor.

Uzman psikolog Hasan Belli, açıklamasında,  felaket haberlerini fazla izlemeyin. Örneğin, 70 yaşında birini alın ve her gün bu felaket haberlerini izletin ve sıra sana geliyor mesajı verin. Birkaç ay içerisinde hasta ölür. Stres ve anksiyete yoluyla bilumum sistemimizi perişan eder. Hatta deprem profesörlerine dönüşen Tıp Hocalarını da izlemeyin. İzlemeyin ki yaşam kalitenizi yerle bir olmasın diyor.

Bu arada,Rus Televizyonuna bir dostumuz verdiği bir mülakatta,TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın günde 4.5-5 saatini KKTC’ye ayırdığı ile ilgili iddiada bulunmuştu.  Fuat Oktay ‘ın değil 5 saatini günde 5 dakikasını ayırdığına inanmamakla birlikte, ona yardımcı olma babında bazı bilgiler verelim dedik.

Korona virüs ile ilgili olarak en etkili tedavi yönteminin, bu virüse yakalanıp iyileşen hastalardan alınan kan örnekleri plazmaların, hastaya nakledilmesi olduğu belirtiliyor. İzmir 19 Mayıs Üniversitesinin bu plazmaları ürettiği ve kullanmakta olduğu bilgisini aldım. Fuat Bey söylendiği gibi günün büyük bölümünü KKTC’ye ayırıyorsa Türkiye’de et de bıçakta elinde. 1000 adet plazmayı buralara gönderilmesi konusunda ricacı olsun. Nüfus oranımıza göre 1000 plazma birçok can kurtarır. Kaldı ki, Türkiye’de bunlar üretiliyor ve aman aman büyük bir külfet de yüklemez.

Haaa benim KKTC’ye söylediklerinin aksine ayıracak zamanım yoksa bazı dostlarımın ismini önerdiği,  AKP eski Milletvekili, AKP eski Genel Başkan Yrd.’cısı, Recep Tayyip Erdoğan’ın sözüne itibar ettiği şahıslardan birisi olan Nükhet Hotar’dan bu konuda yardım isteyelim. Nükhet Bey, Fuat beyin yapamadığını yapar denildi.

Uzman Psikolog Hasan Belli’nin önerileri şöyledir:

1-- Covid19 ile aylarca yaşayacağız.

İnkar da etmeyelim, panik de yapmayalım. Hayatı gereksiz yere zorlaştırmayalım. Mutlu olmayı ve bu gerçekle yaşamayı öğrenelim.

2-- Virüs yazın etkisini azaltmayacak. Brezilya ve Arjantin’de şu an mevsim yaz ama virüs hızla yayılıyor.

3-- Çok çok su içerek hücrelere nüfuz etmiş Covid19 virüslerini yok edemezsiniz, sadece sık sık tuvalete gidersiniz.

4-- El yıkamak ve 1.8 metre mesafede durmak, virüsten korunmak için en iyi yöntemdir.

Eğer evde Covid19 hastası yoksa evdeki, yüzeyleri dezenfekte etmeniz gerekmez.

5-- Kargo paketleri, benzin pompaları, alışveriş arabaları ya da ATM'ler enfeksiyona neden olmaz. Ellerinizi yıkayın, hayatınızı normal yaşayın.

6-- Covid19 gıda kaynaklı bir enfeksiyon değildir. Grip gibi damlacıkla ilişkili enfeksiyondur. Yemek siparişiyle belgelenmiş Covid19 riski yoktur.

7-- Saunaya girmek, hücreye nüfuz etmiş Covid19 virüslerini öldürmez.

8-- Koku alma duygunuzu pek çok alerji ve viralenfekiyonla kaybedebilirsiniz. Covid19 için spesifik olmayan bir semptomdur.

9-- Eve geldikten sonra kıyafetlerinizi değiştirip acilen duş almamız gerekmez. Temizlik bir erdemdir, paranoya değil.

10-- Covid19 virüsü havada asılı durmaz. Yakın temas gerektiren bir damlacık enfeksiyonudur. Hava temiz, parklarda bahçelerde (mesafeyi koruyarak) yürüyebilirsiniz.

11-- Covid19 ırk veya din ayırmaz, tüm insanlara bulaşır.

12-- Covid19’a karşı normal sabun kullanmak yeterlidir, illa antibakteriyel sabun almak gerekmez. Zaten virüs bakteri de değildir.

13-- Yemek siparişleriniz için endişelenmenize gerek yoktur. Ama çok istiyorsanız, mikrodalga fırında birazcık ısıtabilirsiniz.

14-- Ayakkabılarınızla eve Covid19 getirip hastalanma ihtimaliniz, günde 2 defa üstünüze yıldırım düşmesiyle aynıdır. 20 yıldır virüslere karşı çalışıyorum, damlacık enfeksiyonları böyle yayılmaz.

15-- Sirke, sumak, soda, zencefil içmekle/yemekle virüsten korunamazsınız.

16-- Eldiven giymek kötü bir fikirdir, virüs eldiven üstünde birikebilir, yüzünüze dokunursanız kolayca bulaşır. El yıkamak en iyisidir.

 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.