'KKTC'Yİ TÜRKİYE'DEN BAŞKASI TANIMIYOR OLABİLİR AMA DEMOKRASİSİ GERÇEKTİR'

Demokrat Parti Ulusal Güçler (DP-UG) Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in KKTC’ye yönelik "sahte devlet" söylemini eleştirerek, bunun Kıbrıslı Türkleri aşağılamak anlamına geldiğini vurguladı.

Denktaş, Türkiye dışında hiçbir ülke tarafından tanınmasa da demokrasisi, toprağı, lisanı ve insanıyla gerçek ve var olduğunu belirtti.

Denktaş, DP-UG Genel Başkanı sıfatıyla ve basın bürosu aracılığıyla yaptığı yazılı açıklamada, “GKRY Dışişleri Bakanı Kasulidis'in KKTC ye yönelik ‘sahte devlet’ söylemi bir kez daha Rum siyasilerin Kıbrıslı Türklere yönelik bakışlarını deşifre etmektedir” ifadelerine yer verdi.

Denktaş şöyle devam etti:

“KKTC, Türkiye dışında hiçbir ülke tarafından tanınmamış bir devlet olabilir. Ancak demokrasisi ile toprağı ile lisanı ve insanı ile gerçektir ve vardır.

Ada üzerinde sahte olan tek şey Kıbrıslı Rum işgali altında olan ve tüm dünyaya kendilerini adanın tek hakimi olarak kabullendirme için Kıbrıslı Rum siyasilerin ortaya koydukları manevraları ve propagandalarıdır.”

“MUTABAKATA VARACAĞI KIBRISLI TÜRKLERDİR”

Kasulidis’in masada Kıbrıslı Türklerin özgür iradeleriyle seçtiği KKTC Cumhurbaşkanı ile görüşmeleri sürdürdüğünü hatırlatan Denktaş, “Kıbrıslı Rumların herhangi bir çözüm için mutabakata varacakları, Kıbrıs adasının sahipliliği konusunda kendileri kadar ve hatta daha fazla hak sahibi olan Kıbrıslı Türklerdir” dedi.

“KKTC’Yİ SAHTE DİYEREK AŞAĞILAMAK KIBRISLI TÜRKLERİ AŞAĞILAMAKTIR”

Kıbrıslı Türklerin self determinasyon haklarını kullanarak kurdukları devleti, tanınmamış da olsa “sahte” diyerek aşağılamanın Kıbrıslı Türkü aşağılamak olduğunu vurgulayan Denktaş şunları kaydetti:

“GKRY ısrarla sahte dedikleri bu devletin temsilcileri ile bulmaya çalıştıklarını öne sürdükleri çözüme varılması halinde bilmeliyiz ki o ‘çözüm’ de bu mentalite ile devam edildiği müddetçe ‘sahte çözüm’ olacaktır.

“BU KAFAYLA YENİ VE İSTİKRARLI MÜŞTEREK BİR YÖNETİM KURULAMAZ”

Biz Kıbrıslı Türkler olarak var oldukça, tanınmasa da KKTC' de var olmaya devam edecektir. Rum tarafının söylemlerinden anlaşılan sahte ve yaşayamayacak bir çözüm yerine gerçekten yaşayabilir bir çözüm isteniyorsa, Rum temsilciler bu söylemlerinin bizleri aşağılamaktan başka bir işe yaramadığını ve bu kafayla ada üzerinde yeni ve istikrarlı müşterek bir yönetimin kurulamayacağını anlamak zorundadır.

“YAMA OLMAYA ASLA EVET DEMEYECEĞİZ”

Bir kez daha Demokrat Parti adına altını çizerek belirtmek isterim ki, Kıbrıslı Rumların Kıbrıs Cumhuriyeti altına bizi yama olarak sokacak bir yaklaşıma asla evet demeyeceğiz.

Rum tarafının yürütmekte olduğu sahte görüşme süreci ve sahte iyi niyet gösterileriyle megalo idealarını hayata geçirme hayalini sürdürmekte ısrar edeceklerse, tüm dünyanın bu sahtekarlığı anlayarak Kıbrıs'a bakış açılarını değiştirmeleri ve yıllardan beridir ısrarla devam ettirilen ve her geçen gün sahte olduğu açıkça ortaya çıkan ‘çözümcülük’ oyununa son vermeleri de gecikmemelidir.”