26 Kasım 2024
  • Lefkoşa15°C
  • Mağusa14°C
  • Girne15°C
  • Güzelyurt13°C
  • İskele14°C
  • İstanbul8°C
  • Ankara3°C

KİMSESİZ YAŞAM SAVAŞI

Kimsesiz yaşam savaşı

28 Şubat 2015 Cumartesi 09:40

Onlar, Lefkoşa’da Çağlayan Bölgesi’nde bulunan ve bakıma muhtaç çocuklara ev sahipliği yapan çocuk yuvasında devlet babanın kucağında geleceğe tutunmaya çalışıyorlar…

YAŞAMLARI BÜROKRATİK İŞLEMLERE BAĞLI…: İhmal ve istismar nedeniyle ailelerinden ayrılan ve 18 yaşına kadar, hayatlarını Sosyal Hizmetler Dairesi’ne ait Lefkoşa Çocuk Yuvası’nda geçiren çocuklar, birçok kişi hatta yetkililer tarafından bile görmezden geliniyor. Bu çocuklar, dram dolu hayatlarında, en güçlü şekilde yaşama tutulma mücadelesi veriyor çalışıyorlar.

ESKİ, YIPRANMIŞ VE DARACIK YUVADA YAŞAM…: Detay Gazetesi, en küçüğü 2 buçuk, en büyüğü 16 yaşında olan 10 çocuğun bulunduğu Lefkoşa Çocuk Yuvası’nı ziyaret ederek, bakıma muhtaç, kimsesiz denebilecek çocukların yaşantılarını gözlemledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın sorumluluğunda olan yuvanın kapasitesinin yetersiz, yuvanın yıpranmış ve tadilata ihtiyacı olduğu dikkati çekti.

Rana SARRO

Ülkenin tek çocuk yuvası olan Başkent Lefkoşa’da Çağlayan Bölgesi’nde bulunan çocuk yuvası, bakıma muhtaç çocuklara ev sahipliği yapıyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Sosyal Hizmetler Dairesi’ne ait Lefkoşa Çocuk Yuvası’nda, ülkenin her köşesinden bakıma muhtaç kimsesiz denebilecek çocuklar yaşıyor.

Devlet tarafından genellikle ihmal ve istismar nedeniyle ailesinden alınan çocuklar, 18 yaşına kadar, hayatlarını bu yuvada geçiriyor, burada yatıp kalkıyor, yemek yiyor, oyun oynuyor, hastalanıyor, gülüyor ve ağlıyor.

SEVGİYE HASRET

Ailesinden uzakta, anne ve baba sevgisine hasret, normal bir aile yaşantısından mahrum olan çocuklar yetişkin oluncaya dek, yuvada yaşama tutunuyor. Bazıları ailelerini belki 15 günde bir, belki çok uzun yıllar hiç göremiyor.

Yuvada çocuklar aynı durumdaki diğer arkadaşlarıyla aile yaşantısı sürüyor, kimi zaman sarılıp, kimi zaman belki de kavga ediyor. Öteki arkadaşlarının anne ya da babaları ziyarete geldiğinde, kendi annesi ya da babasının neden gelmediğini soruyor, bazı arkadaşları zaman zaman birkaç günlüğüne ailesinin yanına gönderildiğinde, kendisinin neden gidemediğini soruyor, ama yanıt alamıyor.

FARKLI DRAMLAR YAŞANIYOR

Bu kimsesiz geçen yaşamda, okuldan sonra sığınacakları evleri yine yuva, sarılacakları ise yabancı anneler ve ablalar oluyor. Devletin sahip çıktığı bu çocukların evleri bildikleri küçük ve eski bina, zaman zaman orayı basan anne babaların öfkeli bağırışlarına, tehditlerine, kavgalara da şahit oluyor. Evleri bildikleri yuvalarının kapasitesinin yetersiz geldiği ya da bürokratik kriterlerin ardından ise, ailesi bildikleri arkadaşlarında da bir anda koparılarak, başka yuvaya ya da tanımadığı bir aileye evlatlık da verilebiliyor.

YERİNDE İNCELEDİK

Detay Gazetesi muhabiri Rana Sarro, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Sosyal Hizmetler Dairesi’ne ait Lefkoşa Çocuk Yuvası’nı ziyaret ederek, bakıma muhtaç, kimsesiz denebilecek çocukların yaşantılarını gözlemledi.

DARACIK YIPRANMIŞ YUVADA YAŞAM…

Kimi zaman 10, kimi zaman da 25 çocuğun yaşam sürdüğü yuvada,  yalnız 6 yatak odası, iki tuvalet banyo, küçük bir oyun odası ile eğitim odası, bir de tüm zamanlarını geçirdikleri hem salon hem de mutfak olarak kullanılan bir oda bulunuyor. Küçük ve bir koridorda koğuş usulü, sıralı yatak odaları, tuvalet banyo ve oyun odaları bulunuyor. İkisi daha geniş olan her bir yatak odasına beş yatak sığıştırılmış durumda.

IMG_6807 “0-18 YAŞ ARALIĞINDAKİ ÇOCUKLAR”

Lefkoşa Çocuk Yuvası Sorumlu Melek Alp, yuvanın ve çocukların durumuyla ilgili gazetemize bilgiler verdi.

Yuvanın 25 kişilik bir kapasitesi olduğunu ve genellikle 0- 18 yaş aralığında olduğu belirten Melek Alp, şuanda yuvada en küçüğü 2 buçuk, en büyüğü 16 yaşında olan 10 çocuk bulunduğunu belirtti ve “38 yaşında da bir kızımız var. Zihinsel engellidir ve çok uzun zamandır bizimle beraber. Gidecek başka yeri de olmadığı için halen bizimle beraber” diye konuştu.

IMG_6813“KURUM BAKIMI HİZMETİ VERİYORUZ”

Yuvanın dairenin yasal yetkisi çerçevesinde himaye altına aldığını, çocukların geldiği ilk noktanın burası olduğunu belirten Alp, “Memurumuz alır teslim eder, biz burada çocuğun her şeyini karşılarız. Bir kurum bakımı hizmeti veriyoruz” dedi.

“EVLERİ BURASI…”

Yuvada hizmetin görevli anne ve ablalar aracılığıyla yürütüldüğünü anlatan Alp, çocukların yuvadaki, bakımları, eğitimleri ve güvenliklerinin kurumun hizmeti altında olduğunu kaydetti.

Görevli annelerin bakımları, ablaların ise gerek eğitim gerekse sağlık açısından ihtiyaçlarıyla ilgilendiklerini anlatan Alp, “evleri burası” dedi.

“ALINMALARI, İADELERİ YÂDA GEÇİŞLERİ KURUM KARARINA BAĞLI”

Yuvadan zaman zaman başka yerlere geçişler de olabildiğini belirten Melek Alp, “en başta SOS’e ya da koruyucu aileye giden çocuklarımız da vardır. Daire uygun görmüşse aileye iade edilebilir. Çocukların, alınması ya da gitmesi, tamamen dairemizin kararına, incelemesine, raporlarına bağlıdır” dedi.

IMG_6809“YIPRANMIŞ BAZI KOLTUKLAR YENİ DEĞİŞTİ”

Yuvanın temel ihtiyaçlarının karşılanabildiğini, mevcut eksiklerin ise zaman içerisinde yıpranmaya bağlı olduğunu aktaran Melek Alp, “salondaki koltuklarımız çok yıpranmıştı. Geçenlerde bir sponsorumuz vasıtasıyla döşettirdik. Şimdi bir başka sponsorumuzun katkısıyla ikinci bir oturma grubu almak istiyoruz” dedi. Melek Alp, “çocuklar oynarlarken tehlike açısından çek- yat kullanmayı tercih etmiyorum, inşallah yeni sponsorumuz sayesinde ileriki günlerde onları da değiştireceğiz” dedi.

“BİR PSİKOLOGUMUZ DA VAR”

Yuvada sürekli olarak bulunan bir psikologun mesai saatleri içerisinde görevli olduğunu da belirten Alp, “her birimizin mesai saatleri farklı olmakla birlikte annelerimiz vardiyalıdır, görevli ablaların mesaileri daha esnektir. Benim ise normal mesaidir ancak her durumda, ihtiyaç olduğunda her birimiz gelebilecek durumdayız” diye konuştu.

“DAHA KALİTELİ BİR YAŞAM, DAHA ÇOK DUYARLILIKLA MÜMKÜN”

Yuvanın halkın duyarlılığına ihtiyacı olduğunu belirten Melek Alp, “Bayramlarda, yılbaşı zamanlarında, kişisel ya da şirket olarak destekleyen sponsorlarımız bulunuyor. Gerek özel şahıslar, gerek şirketler, gerekse devlet kademelerindeki diğer kişiler herhangi bir talebimiz olduğunda bize yardımcı oluyorlar. Ancak daha fazla duyarlılığa her zaman ihtiyaç var” dedi. Melek Alp, yuvaya gelen sponsorlar ve yardımların daha kaliteli, daha iyi ve daha rahat hizmet vermesini sağlayacağına da dikkati çekti.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA