KİM DEMİŞ BU ÜLKEDE GÜZEL BİR ŞEY YOK DİYE !....
Taner ULUTAŞ
04 Eylül 2015 Cuma 10:00
Ülkede sorunları dile getirirken, güzelliklere nedense es geçer olduk. Sorun ve sıkıntıları dile getirirken siyasilerden sorun ve sıkıntılara neşter atmasını bekledik. Ancak, Uluslararası Arenada satranç oynayan ve dört hatta beş hamle sonrasını bile hesaplayanların yanında Venedik devrinde yapılan 'Dikil‘ Taş’ altında tavla oynayan bizim Emir Erlerinden sorun ve sıkıntılara neşter atmayı beklemek ‘Anasından öpücük’ istemek demek kadar imkansız olduğunu görmezden geldik. Neyse biz tavla ve satranç oyunlarını bir tarafa bırakalım. Yahu Taner sen çok önemli değilse basın toplantılarına gitmezsin diyenlere nazire yaparcasına önemli gördüğümüz Özok grubun basın toplantısına gittim. İyi ki gitmişim. Bir sürü eski dostu orada gördüm. Hoş sohbet ettik. Ama ondan önemlisi ülkede bir eşi olmayan Renault tesislerinin durumunu görme olanağı yakaladım. Sürekli olarak bana pahalı parfümleri bir kenara bırakın insan ve kurumlar güven kokmalı diyenlere dün birkez daha hak verdim. Türkiye’den gelerek basın toplantısında bizlere kısa bir brifing veren Renault Meis şirketinin Genel Müdürü ile tanışma olanağı buldum. Genel Müdür Renault’un birçok aksamının Türkiye’de üretildiğini ve özelliklerini anlatırken Özok grubun tesislerinin bir eşinin Türkiye’de bile olmadığını söylerken ister istemez gururlandım. Eskiden bazı nedenlerden dolayı aramız mayfoşi olup aramızda koskoca bir buzdağı olan Ali Özok ile başarılı oğlu Hasan Özok’un yarattığı güzelliği görme olanağı buldum. Sürekli olarak gençlere olanak verin. Onların enerjileri müthiştir. Ellerine kürek verin dağı devirirler düşüncemizi Hasan Özok doğruladı. Ali Özok’un imkân verdiği oğlu o müthiş enerjisi ile babasının başarılarını katlayacağa benziyor. Yüzümüzün ve gözlerimizin rengi ne olursa olsun, gözyaşlarımızın rengi aynıdır diyoruz. Eskiden çekim alanımız zayıf olduğu için gönlümüzün kapsama alanı dışında kalan Ali Özok ve oğlu Hasan Özok, ülkeme yaptıkları bu güzellikler nedeniyle kuvvetlenen çekim alanı nedeniyle gönlümüzün kapsama alanında müstesna bir yere sahip oldular. ** Atalarımız hep erkekliğin onda dokuzu kaçmak biri de hiç görünmemektir der. Haaa birde yutamayacağınız lokmayı sakın yutmaya kalkmayın diye de ilave eder. Gugukşa kuşu bile büyük kemiği önce münasip bir yerine sokar sonrada yutabileceğine kanaat getirirse o kemiği ona göre yutar. Ben yapmam. Erkek olan gelir ve mühürler sözünden sonra gereken ne ise o yapılır. Esentepe Belediye Başkanı dağa kaldırırım. Mühürletmem sözünden sanırım tornistan etmiş durumda. Tornistan etmezse hakkında tutuklama kararı çıkar. Ya içeri yada tornistan yapar. Bu durumda rahmetli babamın sözüne uymak gerek. Erkekliğin onda dokuzu kaçmaksa biri de hiç görünmemektir. Yoksa, yoksanın moksası olmaz. Adamı ensesinden tutukları gibi yalla içeri derler. Sonrasında ne erkeklik nede, neyse söylemeyeyim boş verin. Cemal Başkana birkaç gün önce, ağaç ne kadar yüksek olursa olsun, yaprakları yine de yere düşer demiştim. Demek ki bizi kaale almamış. Biz Kar taneleri kadar bile olmadık. Kar taneleri birbirlerine zarar vermeden de yol almanın mümkün olduğunu bizlere gösterirken biz illa bir birimizi yiyip bitireceğiz. Evet, Esentepe Sahili ile ilgili olarak Yargı ‘Ara Emri ‘ vererek elini sürenin elini keserim dedi. Şimdi Erkek olan elini uzatsın. Uzatsın da Erkeklik mi yaman? Yoksa Yargı mı yaman görelim.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.