24 Aralık 2024
  • Lefkoşa9°C
  • Mağusa7°C
  • Girne13°C
  • Güzelyurt8°C
  • İskele7°C
  • İstanbul11°C
  • Ankara3°C

KILIÇDAROĞLU: KUL HAKKI YİYEN HİÇ KİMSE CUMHURİYET HALK PARTİSİ'NE OY VERMESİN, HARAM OYA İHTİYACIMIZ YOK!

CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Kul hakkı yiyen hiç kimse Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy vermesin, haram oya ihtiyacımız yok!" dedi.

Kılıçdaroğlu: Kul hakkı yiyen hiç kimse Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy vermesin, haram oya ihtiyacımız yok!

15 Haziran 2021 Salı 18:30

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlatılan Adalet Yürüyüşü'nün dördüncü yıl dönümünde gerçekleştirdiği parti grup toplantısında iktidara ilişkin eleştirilerde bulundu. CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Kul hakkı yiyen hiç kimse Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy vermesin, haram oya ihtiyacımız yok!" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun gündeminde ismini anmadığı organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in ileri sürdüğü iddialar vardı. Kılıçdaroğlu, "Türkiye lağım kokmuyor mu? Her tarafta rüşvetler nasıl döndüğü söylenmiyor mu?" diye sordu.

Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay'ın saldırıya uğramasını da gündeme getiren CHP lideri, "Onlar bizim üzerimize mafyalarıyla, çeteleriyle, yer altı dünyasının beslemeleriyle gelebilirler. Sanıyorlar ki biz CHP'liler geri adım attırırız. Yav siz CHP'yi bilmiyor musunuz Kuvvayi Milliye ruhunun bu topraklarda olduğunu bilmiyor musunuz kardeşim! Sizin feriştahınız gelse bize geri adım attıramaz. Birilerinden para alıyorsunuz saldırıyorsunuz sonra. Parayla tutulan adamlarda insanlık yoktur. Onlar kendi vicdanlarını ve beyinlerini paraya teslim etmiş insanlardır. O binaları, ruhsatı olamayan katlarını yıkacağız. Gerekirse bütün milletvekilleri olarak ellerimizde balyozla gidip onların tamamını yıkacağız. Niçin biliyor musunuz? Adalet nasıl gerçekleştirilirmiş göstereceğiz onlara" diye konuştu.

Öte yandan Ergene Nehri'nin kirliliğinden de yakınan Kılıçdaroğlu, kürsüye getirdiği iki su örneğini gösterdi. Temiz suyun Ergene'nin kaynağından alındığını, kirli suyun ise kirlenen Ergene havzasından alındığını söyleyen Kılıçdaroğlu iktidara, "Bu suyu bu halden bu hale kimler getirdi? Bunun sorumlusu kim? Buyurun beyler için!"" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Yürüyüşü düşünürken hep duygulanırım. Nasıl yürüdüm ben diye! Demek ki adalet duygusu bu kadar güçlü bu toplumun duygusunda. Ve bizler beraber yürüdük. Kainat adına yürüdük. Karıncası için, kurdu, kuşu için yürüdük. Çocuklarımız daha güzel bir ülkede yaşasın diye yürüdük."

"Adaleti en iyi anlatan nedir biliyor musunuz? Buraya iki su getirdim. Doğanın da adaleti var değil mi? Bu Ergene Nehri'nin kaynağından, içilecek su, Allah'ın verdiği su. Bu da bizim kirlettiğimiz suç. Doğanın adaletini burada görüyorsunuz. Bu suyu bu halden bu hale kimler getirdi? Bunun sorumlusu kim? Buyurun beyler için!"

"Marmara Denizi'nde 124 tür balık vardı. Ticari anlamda söylüyorum. çoğu bitti. Kalmadı.  Marmara Denizi'ni çökertme havuzu olarak kullandılar. Bütün kirlilikler oraya aktı. Deşarjın süratle ve ivedilikle durdurulması lazım. Bir yüzyıllık hedef belirlenirken o yüzyıllık hedefe çevre hakkını yazdık. Gelecek nesillere güzel bir Türkiye bırakmak zorundayız biz. Bu topraklarda ve şanlı bayrağımızın altında yaşıyorsak çocuklarımız güzel bir doğada yaşamalı. Onların da ağacı kuşları görme hakları var. Sadece kitaplarda fotoğraflarını görmeliler. Doğa haklarını korumak adaleti korumaktır. Adalet sadece bizim için değildir, dünyanın da kainatın da hakları vardır. Onların da korunması lazım. Kentlere ihanet edildi. Yeşillikler yok edildi. Devasa bir kent beton ormanına döndü. Şimdi mücadele diyorum daha çok yeşil alan nasıl yaratırız diye. Önlerine engeller çıkarılıyor."

Saldırıya uğrayan Didim Belediye Başkanı hakkında açıklama

"Dün Didim Belediye Başkanımıza 5 kişi sopalarla saldırdı. Kim biliyor musunuz? Didim'de yapılan iki tane kule var. Didim'e ihanet edilmesini istemiyor bizim belediye başkanımız. Yasa dışı yapılan yerlerin tamamını yıkacağım diyor. Sen misin yıkmak isteyen. Önce sabah gazeteci nasıl sabahsa bir sabah bir akşam var dimi onlarda, bir de Takvim var, CNN Türk var. Kanal 24 var. Böyle bir sürü var. Hepsi devletten besleniyor. Önce belediye başkanımıza iftira attılar. Sen gazetecisin kardeşim. Didim belediye başkanı tutuklandı diye yalan attılar. Öyle bir şey yok. Savcıyı tahrik ediyorlar tutuklansın diye. Peki gazete özür diledi mi? Ahlaklı adam özür dilemez mi ? Dilemediler. Bunu söylüyorum ki bakalım yarın ne yazacaklar. Bir şey yazacakları yok bunu da ben gayet iyi biliyorum. Bu belediye başkanımız direndi, yıkım ihalesi açtı, kimse korkudan giremedi. Sonunda bir cesur adamı buldular. Ve dün akşam saldırıya uğradı. Belediye başkanımızın sağlığı yerinde. Mücadelesini yapsın Didimliler için. Didim çok güzel bir yer. Eskiden bazı sorunları vardı o sorunları çözme konusunda da belediye başkanımız bütün iradesini ortaya koydu. Kendisine teşekkür ederiz.

"Sizin feriştahınız gelse bize geri adım attıramaz"

Onlar bizim üzerimize mafyalarıyla, çeteleriyle, yer altı dünyasının beslemeleriyle gelebilirler. Sanıyorlar ki biz CHP'liler geri adım attırırız. Yav siz CHP'yi bilmiyor musunuz Kuvvayi Milliye ruhunun bu topraklarda olduğunu bilmiyor musunuz kardeşim! Sizin feriştahınız gelse bize geri adım attıramaz. Birilerinden para alıyorsunuz saldırıyorsunuz sonra. Parayla tutulan adamlarda insanlık yoktur. Onlar kendi vicdanlarını ve beyinlerini paraya teslim etmiş insanlardır. O binaları, ruhsatı olamayan katlarını yıkacağız. Gerekirse bütün milletvekilleri olarak ellerimizde balyozla gidip onların tamamını yıkacağız. Niçin biliyor musunuz? Adalet nasıl gerçekleştirilirmiş göstereceğiz onlara. "

"Kul hakkı yiyen hiç kimse Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy vermesin, haram oya ihtiyacımız yok!"

"Adaletsizliğin, yolsuzluğun daniskasını yazıyorlar"

"Kibirli davranmayı devlet politikası haline getirdiler. 19 yılda. TBMM'ni kabul ettiği kanunları yeri zamanı geldiğinde hiç uygulamadılar. Kibre bakın. 600 milletvekilinin kabul ettiği yasaları ben uygulamıyorum diyor. Anayasa'yı ben uygulamıyorum diyor. Çiftçi kardeşlerim bunu gayet iyi biliyorlar. Yürütme organı yüzde 1 paylarını vermedi. Şu anda engelli kadroları boş. 10 bin engelli kadrosu boş. Bu ne demektir? Yasama organı ne derse desin ben bildiğimi okurum! Bütün engelli kardeşlerime sesleniyorum, bu adalet midir? Kimin adına almıyorsun! O kadroları doldurmak zorundasın. Adaletin tükendiğini görüyoruz. Devlette liyakati bozduğunuz andan itibaren bürokrasiyi yapacağınız yolsuzluklara hazır hale getirirsiniz. Bürokrasiye talimat verirsiniz, ihaleyi şuna ver, 'Efendim kanun! ' O zaman ihaleyi ona vereni getiririm diyor. Oluyor mu? Oluyor. Peki devletin tepesindeki kişiler yolsuzluk konusunda bürokrasiyi yönlendirip yolsuzluğu gerçekleştirirlerse Allah aşkına söyler misiniz, bu adalet midir? Vicdan bunu kabul eder mi! Nerede bu adalet. Adaletsizliğin, yolsuzluğun daniskasını yazıyorlar. Şeytanın aklına gelmeyecek yolsuzluk yöntemlerini vallahi billahi hayata geçiriyorlar. "

"Kazı mı yapacak Merkez Bankası'nda, 128 milyar doları mı arayacak?"

"Bir kişi düşünün karısı cumhurbaşkanı baş danışmanı, arkeolog ama MB Banka Meclis üyeliğine seçildi. Ne işi var arkeologun Merkez Bankası'nda! Kazı mı yapacak Merkez Bankası'nda. 128 milyar doları mı arayacak? Kimsin sen, kim seni oraya atıyor? İşi ehline vermiyorsunuz!"

"Şehitlere ve gazilere verilecek paranın üzerine çöktüler ya!"

"128 milyar dolar gitti. Nereye gitti bu soru sorulur mu diyor. Ne soracağız! Nereye gitti bu para? Nereye gitti, kaça satıldı, bilmiyorum. Soralım sormayın, araştıralım araştırmayın! Bu mudur adalet. Ülkücü kardeşlerime sesleniyorum bu mudur adalet! Milletin vekili soru soramıyor. böyle bir düzen görüldü mü dünyada. Yok böyle bir şey. 128 milyar dolar acaba nereye gitmiştir diye MB Başkanı bir araştırayım dedi, pat diye görevden aldılar. Yine ben AK Parti'ye ve MHP'ye oy veren kardeşlerime bir daha seslenmek isterim. Şehitler bizim şehidimiz, gaziler bizim gazimiz, şehit ve gaziler için yardım kampanyası açıldı. Çok güzel. Şehitlere ve gazilere verilecek paranın üzerine çöktüler ya. Bu mudur adalet! Şehitlerin ve gazilerin parasına çöken bir hükümet adaletli olabilir mi? Hırsızlık değil de nedir. Buna bir isim bulsunlar. "

"Türkiye lağım kokmuyor mu? Her tarafta rüşvetler nasıl döndüğü söylenmiyor mu?"

"Devlet vergi verir ve bütçesi, olur bu parayla yatırımlar yapar. Beşli çetenin devletin büyük ihalelerini aldıklarını biliyoruz. Uluslararası istatistiklerde var. 19 yılda 220 milyar liralık ihale yapıldı bu beşli çete aldı. Bu kadar dümeni çeviren insanlar 220 milyar liralık ihale verdiklerinde oradan nasiplenmezler mi? Para almamışlar mıdır?

Türkiye lağım kokmuyor mu? Her tarafta rüşvetler nasıl döndüğü söylenmiyor mu? 220 milyar lira arkadaşlar bir devleti yeniden inşa edersiniz, ve beş kişiye veriyorsunuz. AK Parti'ye ve MHP'ye oy veren kardeşlerime  seslenmek istiyorum, bu mudur adalet?"

"Adam küfür ettikçe aldığı ihale arttı!"

"Bunlardan biri milletin anasına küfür etmişti. Adam küfür ettikçe aldığı ihale arttı. Akıl alacak gibi değil, ne kadar millete küfür o kadar ihale veriyorum sana. Yine AK Parti'ye ve MHP'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum, ya bu mudur adalet! Onların ne kadar veri ödediğini de kimse bilmiyor. Ha bu mudur adalet! Asgari ücretli ne kadar vergi veriyor belli, bu haramzadelerin ne kadar vergi verdikleri belli değil. Bir de bu haramzadelere dolar üzerinden garanti veriliyor. Her biri Türkiye'de kazandıkları dolarları yurt dışına götürüyor. Ya biz bunlar için mi yürüdük. Bu haksızlıkları onaylamak için mi yürüdük. On binler buna isyan etmedi mi, bunlar yanlıştır demedi mi? Bunlar bir de kendilerini milliyetçi olarak tanımlıyor değil mi, sahte milliyetçiler. Türkiye'de ihtilaf çıktığı zaman kendilerini garantiye alıyorlar. İhtilaf çıkarsa Türk mahkemeleri  değil Londra mahkemeleri yetkili olacak diyorlar. Özellikle ülkücü kardeşlerime seslenmek isterim; niye Londra mahkemeleri kardeşim?"

Tank palet fabrikası tepkisi: Nerede tank?

"O kadar ileri gittiler ki devleti soymada değeri 20 milyar dolar olan Sakarya'daki tank palet fabrikasını bir cent, bir kuruş bile almadan Katar ordusuna peşkeş çektiler. AK Parti'ye ve MHP'ye oy veren kardeşlerime sormak isterim, adalet mudur? Tank yapılacaktı 2018'de. Nerede bu tank?"

"Savunma sanayii müsteşarı nerede tatil yapıyordu?"

"Peki kardeşim savunma sanayii müsteşarı nerede tatil yapıyordu? Bodrum'da değil mi. Bodrum'da tatil yapıyor masrafını kim  karşılıyor? Ve o otel el değiştirdi. El değiştirirken ne oldu otele tankla geldiler. Mafyanın emrinde bir tank. Düşünebiliyor musunuz? Bu mudur adalet! Bir otele tank girecek sahibini tehdit edecek, seni öldüreceğiz diyecek, otele çökecekler, bu beyefendi  de o otelde olacak. AK Parti'ye ve MHP'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum, sizin vicdanınız, adalet duygunuz, sizin inancınız buna evet diyor mu? Hepimizin oturup bir muhasebe yapması lazım."

TIKLAYIN - Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir'in de Paramount Oteli'nde kaldığı ortaya çıktı: Bir aile dostumuz davet etti

"Ahlakı olmayan bir insandan adalet beklenir mi?"

"Bunlar o kadar ileri gittiler ki yerel seçimlerde utanmadan sıkılmadan 'Sakın ha CHP'ye oy vermeyin CHP'li belediyeler gelirse yardımlar kesilir.' Efendim 'Mansur Yavaş Ankara'yı kazanırsa su faturalarını bölücü terör örgütünün mensupları yazacak' diye iftira attılar. Bunlarda ahlak var mı ya! Ahlakı olmayan bir insandan adalet beklenir mi? Yalancıdan devlet yöneticisi olur mu?"

"Bir tek Allah'tan korkarız o kadar"

"Sanıyorlar ki tazminat davası açınca Kılıçdaroğlu konuşmayacak, adaleti savunan biri hiçbir şeyden korkmaz, bir tek Allah'tan korkarız o kadar. İki temel kırmızı çizgimiz var bayrağımız ve vatanımız. Bayrağımız ve vatanımız konusunda sorunu olmayan herkesle kucaklaşmaya hazırız. Hiçbir tereddütümüz yok. "

10 bin dolar alan siyasetçi: Erdoğan rüşveti alanı çok iyi biliyor; onu ortaya çıkarıp görevine son vermezse rüşvet çarkının bir parçasısındır

"İçişleri bakanı diyorsak, burada rüşvet var, bunu ortaya çıkarmak devletin namusudur ya. Devletin namusunu yerle yeksan ettiniz. Erdoğan hiç sormuyor bunu. Sen atadın. Atadığın adamı çağır sor. Sonra bazı açıklamalar geldi her ay değil efendim çok daha büyük paralar veriyoruz diye. Şu devletteki çürümeye bakın. Erdoğan rüşveti alanı çok iyi biliyor. Eğer onu ortaya çıkarıp görevine son vermezse rüşvet çarkının bir parçasıdır arkadaşlar. Açıklamayı yapan bu devletin İçişleri Bakanı, ben sana onu soruyorum sen suç örgütünden bahsediyorsun. E sen şunu söylüyorsan doğru; e zaman içişleri bakanı da suç örgütlerinden biri diyorsa mesele yok o zaman doğruyu söylüyor demektir."

Erdoğan'a: Türkiye'nin temel sorunu seni ve beslemelerini doyurmak

"Türkiye'nin temel sorunu seni ve beslemelerini doyurmak. Sizi doyuramıyoruz. Milyarları veriyoruz doymuyorsunuz kardeşim. Biz sizi değil halkı doyurmak için iktidar olmak istiyoruz. Telafi makamından haberi yok. nasıl malı götürürüz bütün program bunun üzerine kurulu. CHP'li belediyeler aşevlerinden ihtiyaç sahibi ailelere yemek gönderiyorlar. Ya banka hesaplarına el koydular. Vatandaş yardım ediyor, paralara el koydular vermediler. Niçin, fakir fukaraya gidecek. Bizi  tanımıyorlar biz sizin bildiğiniz gibi değiliz, her kuruşun hesabını vermeyi onurlu bir görev kabule den bir gelenekten geliyoruz. Açık ve net söylüyorum, açlar yoksullar var, evet. Bu utanca son vereceğiz. Millet rahat edecek. Millet rahatlıkla bize paramı nereye harcadınız diye soracak. Aile destekleri sigortasını getireceğiz. Kim harama el uzatırsa devlet katından alınacak sokağa bırakılacak. Biz halkımızı doyururuz, hiçbir endişemiz yok. Ama sizi doyuramayız. Ama size zırnık da vermeyiz. Milletin parasını millete vereceğiz. Artık onlar da bizim iktidar olacağımızı düşünüyor."

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA