"KIBRISLI TÜRKLERİN KİMLİĞİNE VE YAŞANTISINA YAPILAN ANTİ DEMOKRATİK MÜDAHALELERİN DERHAL SON BULMASINI TALEP EDERİZ"

İşte açıklama;

Son zamanlarda Türkiye halkı ve Kıbrıslı Türkler arasında var olması gereken sevgi ve saygı bağı, yerini gerilime ve Kıbrıslı Türklerin varlığı ve onurunu tehdit eden tutumlara bırakmıştır.

Gerek 4’lü hükümet döneminde ekonomik işbirliği anlaşmaları sırasında tutunulan tavır, gerek Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasındaki açık müdahaleler toplumu kamplaşmaya itmiş, gerçek sorunları suni gündemlerin gerisinde bırakmıştır. Bu tutumun son örneği Anayasa Mahkemesi tarafından verilen karara karşı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin seçilmiş ve atanmışları tarafından yapılan yakışıksız ithamlardır.

CTP Gençlik Örgütü, Anayasa Mahkememizin ülkemizde gerçekleştirilen Kuran kurslarına dair aldığı “Din İşleri Komisyonu tarafından yapılmasının devletin gözetim ve denetimi ile eşdeğer olmadığı” kararı ile Türkiye Cumhuriyeti’nde var olan havuz medyası tarafından bu kararın olmadığı şekilde kamuoyuna yansıtıldığı gözlemlemiştir. Bu tavır, halklar arasındaki diyaloğu daha da zedelemiş ve halkların kardeşliğine gölge düşürmüştür.

Tüm bunlar yaşanırken, demokrasinin üç temel ayağından biri olan bağımsız yargının verdiği karar, diğer bir ayağı olan yürütme yani hükümet tarafından savunulmamış, bu kararın etrafından dolanmak için gerekli yasal düzenlemelerin yapılacağı sözünü vermiştir.

Toplumumuza yapılan hakaretleri yutan ve siyasal çıkarları sebebiyle Kıbrıslı Türklerin her bir kurumuna yapılan hakarete karşı adım atamayan bu “yetkililer”, gelinen bu aşamada CTP Gençlik Örgütü’nün ve Kıbrıslı Türklerin gözünde “yönetilen” hükümet ve cumhurbaşkanı konumuna gelmiştir. Mahkeme kararını yok sayacak şekilde düzenlemeler yapacaklarını deklere eden KKTC yetkilileri, kendilerinden utanmalı ve derhal istifa etmelidirler. Bu tavır Kıbrıslı Türklerin kimliğine, yaşayışına ve değerlerine zıt bir tavır olmakla kalmayıp aynı zamanda topluma karşı büyük bir saygısızlıktır.

Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin kendi üstlerine vazife olmayan şekilde ayrı bir demokratik ve laik yönetimi olan ülkemizdeki gelişmelerle ilgili tehditkâr üslubu kabul edilemezdir. Mahkeme kararına “ideolojik” diyen yetkililere, mahkemeler ülkelerin yasalarına göre bağımsız olarak karar veren organlar olduğunu hatırlatırız. Bu doğrultuda, mahkemelerimizin AKP iktidarında bağımsızlığını kaybeden Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerine benzer yapıda olmasını dileyen TC yetkilileri, mahkeme kararının “gözden geçirilmesini” talep edecek kadar bilinçsizce açıklamalar yapmışlardır. Bağımsız yargı organı olan mahkemelerin işleyişine anti demokratik müdahaleler yapmak isteyenler karşılarında demokrasiyi özümsemiş, laikliği temel ilke haline getirmiş, BM parametrelerine uygun bir Federal çözümü savunan CTP Gençlik Örgütü’nü ve Kıbrıs Türk halkını karşılarında bulacaklardır.

Aynı zamanda, “KKTC bir Fransa değildir” söyleminde bulunan, Anayasa Mahkemesi Başkanına yasa ve kurallar çerçevesinde aldıkları kararı “geri almasını” telkin eden ve sendikalarımıza hakaret eden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “laiklik anlayışı” ile ilgili Kıbrıslı Türklere ders vermeye çalışmaktadır. Bilinmelidir ki Kıbrıslı Türkler, siyasal İslam ideolojisine sahip, tarikatlarla ilişkisi olan ve “din ve inanç özgürlüğü” adı altında tüm Türkiye toplumunu tek tipleştirmeye çalışan AKP ve zihniyetinden laiklik konusunda ders alacak değildir. Tarihi boyunca Atatürk ilkelerine göre yaşamış ve laikliği bir yaşam felsefesi yapmış olan Kıbrıslı Türkler, bundan sonra da aynı hassasiyetleri gözeterek toplum yaşantısına devam edecektir.

Bu doğrultuda, CTP Gençlik Örgütü olarak bizler tüm tarafları sorumlu ve saygılı davranmaya çağırır ve yaratılan gerginlik ortamının bir an önce bitmesini, Kıbrıslı Türklerin kimliğine ve yaşantısına yapılan anti demokratik müdahalelerin derhal son bulmasını talep ederiz.