29 Nisan 2024
  • Lefkoşa29°C
  • Mağusa31°C
  • Girne25°C
  • Güzelyurt26°C
  • İskele31°C
  • İstanbul15°C
  • Ankara21°C

KIBRIS'I YAZDI; ÇOK TEPKİ ÇEKTİ

Hürriyet'te yer alan ve Kıbrıs'ı tanıtmaya çalışan gezi yazısı sosyal medyada tepkilerin odağına yerleşti. Başlık tepki çekti.

Kıbrıs'ı yazdı;  çok tepki çekti

25 Eylül 2017 Pazartesi 11:55

Hürriyet'te yer alan ve Kıbrıs'ı tanıtmaya çalışan gezi yazısı sosyal medyada tepkilerin odağına yerleşti. Başlığı ile dikkat çeken yazı sosyal medyada şehir efsanesine dönen ancak Kıbrıs'ta yayın bir tabir olmayan başlığı ile eleştirilerin odağına oturdu. 

Yazarın internet üzerinden derlediği bilgiler ile kaleme aldığı yazıda Kıbrıs'a gerçek bir dokunuş olmadığı gibi tek bir otelin reklamından ibaret olduğu da gözden kaçmadı. 

İşte o yazı;

Napan be gardaş, gezdirin gendini?

İşte yavru vatana ayak bastığınızda duymanızın muhtemel olduğu cümle budur. Tanımadan gülümseyen yüzlerin bir baş selamına eşlik edecek sohbeti çoğu kez böyle başlar… Siz de bir anda kapı komşunuzla konuşuyormuş rahatlığında yanıt verirken bulursunuz kendinizi. Çünkü Kıbrıs böyledir; bizdendir. Sanki yürüsek varacakmışız gibi yakındır… Akdeniz ikliminin nimeti sayesinde yılın neredeyse her ayı gidilebilecek cazibeye sahiptir. Gelin bu pazar şu bizim adaya uzanıverelim, bakalım neler çıkacak karşımıza sokaklarında?

En Güzel Şehir

Genellikle başkentler en güzel şehir kabul edilmez ama kuralı bozan yerlerden biridir Kıbrıs. Girne bence adadaki en ilgi çekici yer.

Beşparmak Dağları ve sahil arasında kalması nereye baksanız insanı alıp götüren manzaralar hediye etmiş kente. 2 bin yıla uzanan bir tarihi var. Eski yapıları, hoş kafeleri, at nalını andıran limanı ile tam bir Akdenizli.

2300 Yıllık Batık

Girne Limanı’nın güzelim manzarasını izlemek için kaleye çıkmanız gerekir. İçinde tam 2300 yıllık bir batık gemiyle de tanışacaksınız. “Batık ticaret gemisi” her ne kadar hoş bir unvan olmasa da bu özelliğe sahip Akdeniz’in en eski 2. gemisi.

Barış Manastırı

Fransızca “Barış Manastırı” anlamına gelen Bellapais, hem adanın en görkemli yapıları arasında hem de Doğu Akdeniz’de görebileceğiniz en güzel gotik yapılardan biri. Girne’ye sadece 5 km uzaklıktaki aynı adlı dağ köyünde yer alıyor. İngiliz yazar Lawrence Durrell de yaşamak için bu köyü seçmiş; ilham verici olduğu kesin! Manastırın bugün ayakta kalan bölümü, Fransa Kralı 3. Hugh tarafından yaptırılmış. Osmanlı döneminde de ibadet için Ortodoks Rumlara verilmiş. Avlusundaki Roma dönemine ait lahitler var. İlginçtir, bu lahitler geçmişte rahipler tarafından lavabo olarak kullanılmış.

Yazının devamı için tıklayınız >>>>

Uyuyan Güzel’in Kalesi

Girne’den 10 km uzaklaşıp, çocukluğunuza masallardan bir selam yollayabilirsiniz. Çünkü St. Hilarion Kalesi’yle karşılaşacaksınız. “100 Yıl Uyuyan Güzel” masalını bilmeyen yoktur. O masaldaki meşhur kaleye ilham veren yerin bu yapı olduğu söylenir. Tıpkı adanın diğer kaleleri Bufavento ve Kantara gibi adayı Arap saldırılarından korunmak için yapılmış. Kalenin 480 merdiveni var. Gökyüzüne tırmanıyormuşçasına çıkıyorsunuz. 732 metre yükseklikte yer alan Kraliçenin Penceresi’nden göreceğiniz manzara muazzam! Zirvede ise Prens John Kulesi var; burada göreceğiniz kabartmalar ile şövalyelerin yaşamlarına dair izleri takip edebilirsiniz.

Napan be gardaş, gezdirin gendini


Takvimlerin Uğramadığı Köy

Girne yakınlarında yer alan Karaman ya da asıl adıyla Karmi öyle bir yer ki burada ne takvim ne saat vardır diye düşünüyorsunuz. Huzurun, dinginliğin hakim olduğu ve orijinal dokusunu koruyabilmiş ender yerlerden… Beni her zaman çok etkilemiştir. Sokak aralarında karşılaştığım evlerdeki ince zevke de farklı köşelerin hediye ettiği manzaralara da bayılırım.

Napan be gardaş, gezdirin gendini


Karpaz’sız Olmaz

Kıbrıs’ta yapılacak en güzel şeylerden biri de kendinizi ılık sulara bırakmak ve maviliğin tadını çıkarmak. Saydam suların güneşle buluşmasından doğan ışıltı ve gün içinde mavinin onlarca tonuna şahit olacağınız plajlar bir şımarıklık yapıp aniden tatilinizi uzatma kararı aldırabilir. KKTC’nin en kuzey ucunda yer alan Karpaz’a gitmeden dönmeyin. Caretta Caretta’ların yumurtalarını bıraktığı Altın Kum ise miskinlik yapma adresiniz olsun. Dipkarpaz Köyü’ne uğramadan da olmaz. Merkezinde yer alan taş kahvede soluklanırken köylülerle sohbete dalmak işten bile değil…

Hüzünlü Ama Güzel

Gazimağusa sahilinde dikenli tellerin çevrelediği Maraş’ı göreceksiniz. 13 Ağustos 1974’te Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından ele geçirilmiş ve bölgede yaşayan Rumlar güneye göç etmiş; her şeyi ardında bırakarak. Bugün BM askerlerinin gözetiminde bir tampon bölge. Ne bir yere ait olabilmiş ne de yaşamaya devam etmiş. Çürümeye bırakılmış binaların ve ortaya hakim olan sessizlik yüreğinizin ortasına hüznü misafir bırakıp gidiyor. Eski şehir bölgesi Famagusta olarak geziyor. Geziniz bittikten sonra deniz kenarını gören bir kafe’ye oturup denize dalıp gitmek iyi geliyor. Mavi her hüznü alıp götürüyor gibi…
 

KIBRIS MUTFAĞI 

Klasik bir tanım olacak ama Kuzey Kıbrıs mutfağı tam bir doğu ve batı sentezi. Adadan geçen kültürler, tarih içinde karma bir mutfak oluşmasına neden olmuş. Meze olarak; humus, pastırma, yoğurt, fava, taze badem içi sofralardan eksik olmuyor. Kıbrıs mutfağı deyince akla gelen ve aynı adı taşıyan sebzeden yapılan molehiya, kolakas, börülce, patates köftesi de sevdiğim lezzetler. Şeftali kebabı adanın özgün lezzetlerinden. Macun, fırın katmeri, samsı, kadayıf, şammali, paluze ve simit helvası ise en güzel tatlılar. Tabi ki hellim peyniri. Izgarası ya da yemeklere dahil edilmiş haliyle zaten her yerde çıkacak karşınıza. Sevdiğim mekanları soracak olursanız;

hurriyet.jpg

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA