Kıbrıs üzerinde, bölgedeki konumu dolayısıyla olası tehlikelere karşı hava savunma şemsiyesinin bulunduğu iddia edildi.

Simerini gazetesi, “Kıbrıs Üzerinde Füzesavar Şemsiye… İran’ın Uzun Menzilli Füzeleri İsrail ve Kıbrıs’ı Tehdit Ediyor” başlıklarıyla verdiği haberinde, Kıbrıs’ın karşı karşıya kalabileceği olası füze saldırısı tehditleri ve bölgedeki ilişkiler dolayısıyla sahip olabileceği hava savunma şemsiyesiyle ilgili analizlerde bulundu.

Türkiye’den başlayan ve İran’a kadar ulaşan gözle görülür ve görülmez tehditlerin, önlemler alınması için gereklilik oluşturduğunu savunan gazete, bunlardan birinin NATO’nun ve İsrail’in füzesavar sistemleri olduğunu belirterek, bunların bazı koşullar altında Kıbrıs’ı da kapsadığı değerlendirmesinde bulundu.

Gözle görülen tehditlerin var olduğunu, ancak gözle görülmeyenlerin var olmadığı ve göğüslenmesinin gerekmediği anlamına gelmediği yorumunda bulunan gazete, bu saptamanın, Rum Dışişleri Bakanlığı’nın, İsrail Dışişleri Bakanlığı’na ait düşünce kuruluşları yetkilileriyle yaptığı görüşmelerden ortaya çıktığını yazdı.

İsrailli yetkililerin, 2,5 bin kilometreye kadar ulaşan uzun menzilli füzelere sahip olan İran’dan kaynaklanan tehditlere değindiğini aktaran gazete, bu füzelerin, İsrail ve aslında Kıbrıs’ı vurabileceğini savundu.

 

Bu tehdidin, İngiliz Üsleri ve çeşitli programlarla İsrail’in de katılacağı doğalgazdan istifade edilmesine yönelik yapılacak altyapılar dolayısıyla Kıbrıs’ı da kapsadığını iddia eden gazete, İsrail’in elbette kendi füzesavar sistemleriyle İran tehdidini engelleme, ayrıca enerji ve askeri alanda ilgili anlaşmanın olması durumunda “Kıbrıs’a karşı tehdidin” de önüne geçme olanağına sahip olduğunu savundu.

İsraillilerin, Türkiye’nin, İran ile olan ittifakını tehlikeli ve düşmanca bulduğunu kaydeden gazete, bunu Rusya’nın tamamladığını belirtti.

İsrail’in de Suudi Arabistan ve diğer Arap Sünni ülkeleriyle işbirliği içerisinde olduğuna işaret eden gazete, burada önemli olanın, bu ittifak oluşumlarında ABD’nin rızasının bulunması olduğunu öne sürdü.

Bu koşullar altında İsrail’in başta geldiği bu bölgedeki ülkelerin, tehditlerin Türkiye ve İran’dan geldiği düşüncesine sahip olduğunu aktaran gazete, “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin sadece Ankara’nın tehdidi altında olmadığını, ayrıca “Türk işgali” altında bulunduğunu iddia etti.

Gazete mantıken “Kıbrıs”ın İran tarafından tehdit edilmemesi gerektiğini, ancak İngiliz Üsleri dolayısıyla çatışma olması durumunda İran tarafından tehdit edilebileceğini savundu.

İran’ın İngiliz Üsleri ve İsrail çıkarları üzerinden füze saldırıları olması durumunda, NATO ülkelerinden şirketlerin doğalgazdan çalışmalarına müdahil olmalarının, bir NATO savunma şemsiyesi oluşturduğunu kaydeden gazete, ayrıca İsrail’in, doğalgaz çalışmalarına katıldığı sürece, kendi çıkarlarını savunacağı yorumunda bulundu.