26 Kasım 2024
  • Lefkoşa14°C
  • Mağusa14°C
  • Girne14°C
  • Güzelyurt12°C
  • İskele14°C
  • İstanbul11°C
  • Ankara2°C

KENDİNE SEVGİYLE BAKAN CANLIYI ZEHİRLEYEBİLEN İNSAN MI?

Ayşegül Garabli

20 Temmuz 2017 Perşembe 09:17

Bir semtin sokak hayvanları sizden kaçmıyorsa, orada yaşayın. Çünkü komşularınız güzel insanlardır.”demiş  Goethe.

Gerçekten de çok doğru ve çok güzel söylemiş.

Zira hayvan sevgisi olanlardan ne doğaya ne de insanlara zarar gelmez.

Bu tür insanlar, içlerinde ne kötülük barındırırlar ne de bencillik.

Dünyayı, tüm canlıların ortak alanı olarak gördükleri için sevgilerini de yaşamlarını da cinslerine bakmadan her canlıyla paylaşırlar.

Aslında bu sadece bir davranış biçimi değildir.

Bir yaşam felsefesidir , bir kültürdür.

Hayata bakış açısıdır.

Her şeyden öte mutlu ve huzurlu yaşama sanatıdır.

Çünkü hayatı tüm canlılarla paylaşanlar, kini, öfkeyi ve memnuniyetsizliği içlerinde taşıyarak kendilerine yük etmezler.

Her anlarını kötülük düşünerek mutsuzluğa hapsolmazlar ve kendilerini de bencillikleri ile yalnızlığa esir etmezler.

Ancak ne yazık ki , bazen sokak hayvanlarının güven duyup insanlardan kaçmadığı dostluk ortamlarına, bencil ve kötü kalpli insanlar da sıza biliyor.

Bencillikleriyle, etraflarındaki hayvanların doğal yaşamlarından rahatsız olup, bu masum canlıları zehirleyebiliyorlar.

Oysa ki, insanlardan korkmadan, toplum içerisinde yaşayan hayvanlardan insanlara ne zarar gelebilir ki?

Velev ki zarar verebileceği düşünüldü, çözümü o hayvanı zehirlemek mi?

Eğer sahibi varsa sahibi uyarılır, yoksa da bir yığın barınak ve hayvan sever var, onlara haber verilir.

Belediyelere haber verin diyemiyorum çünkü ne yazık ki, bazı belediyeler de bu tür canlılara yaşam hakkı tanımayıp zehirliyorlar.

Zaten bir hayvanı zehirlemek için plan yapılıp hazırlık yapılacak kadar zaman varsa o hayvanın tehlikeli olduğu da söylenemez.

Zehirleyen kişi ya sesinden, ya görüntüsünden ya da kokusundan rahatsız olmuştur.

Ancak bu rahatsızlıkların çözümü zavallı hayvanları zehirleyerek öldürmekte olmamalı.

Onlara yaşayacak alan bıraktık mı ki, içimizde yaşamalarına tahammül edemiyoruz.

Dağlara, taşlara, bina yaptık.

Yetmedi ormanları içlerindeki canlılarla birlikte yakıp bina yapacak arslar açıktık.

Kimilerini kendimize köle yaptık, kimilerini de yedik.

Yemediklerimizi de kafeslere hapsedip seyre sunduk.

Şimdi düşünüyorum da hayvanlar mı daha tehlikeli yoksa biz insanlar mı?

Hayvanlar sadece hayatta kalabilmek için tehlikeli oluyorlar.

Ya biz?

Siz hiç karnı doyurulup, güvende olduğu hissettirilen  bir hayvanın insanlara saldırdığını gördünüz mü?

Ya da  seslerinden rahatsız olduğu için insanları zehirleyen bir hayvana tanık oldunuz mu?

Durduk yerde bir insana keyfi tekme atan hayvana rastladınız mı hiç?

Peki ya içi insanlarla dolu bir ormanın hayvanlar tarafından yakılıp, yangının sonucunda da ormanlar kralı aslanın çıkıp, “ can kaybı olmaması büyük şans” diyerek içindeki insanları canlı kabul etmeyişine tanıklık ettiniz mi?

Bu güne kadar, bir öküzün kendini inekten üstün görüp ona şiddet uyguladığı ya da öldürdüğü haberine rastladınız mı?

O zaman sorun lütfen kendi kendinize, hayvanlar mı daha cani , yoksa insanlar mı?

Kendisine sevgiyle bakan bir köpeği ya da bir kediyi zehirleyen, eziyet eden kişi insan mı?

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.