“KAZEİN BİR SÜT PROTEİNİDİR!”

Son günlerde basına “Hellim Skandalı” olarak yansıyan ve hellim imalatında süt tozu ve ‘Kazein’ kullanıldığına ilişkin iddialarla ilgili olarak, Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi, Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Bölümü’nden Prof. Dr. Canan Hecer’den açıklama geldi.

Açıklamasında hellimin KKTC için önemli bir kültür mirası olduğuna dikkati Çeken Canan Hecer, Kazeinin kanserojen madde değil, bir süt proteini olduğunun altını çizdi. Hellim ile ilgili kulaktan kulağa dolaşan asılsın bilgilere inanılmaması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Canan Hecer’in açıklamaları şöyle:

Yakın Doğu Üniversitesi Veteriner Hekimliği Fakültesi, Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Bölümü’nden Prof. Dr. Canan HECER’in açıklaması: 

“Kulaktan dolaşan bilgi kirliliğinin aksine, kazein kanserojen değil, bir süt proteinidir. Sütte yaklaşık olarak % 3.5 civarı olan proteinin % 3’e yakını kazein, gerisi de serum proteinleridir. Üstelik kazein biyolojik değeri tam bir proteindir. Yani vücudumuzda sentezlenemeyen proteinlerin yapıtaşı olan aminoasitlerin önemli bir kaynağıdır. Süt bu önemli aminoasitleri, yeterli ve dengeli bir düzeyde içerir. Bitkisel proteinlerin aksine hem büyümemizi hem de yaşamımızı devam ettirmemizi sağlar. Bu yüzden bebeklerin yegâne besini SÜTTÜR.

Diğer peynirlerin yapımında olduğu gibi HELLİM üretiminde de, sütten peynirin oluşması için kazeinin asit ya da enzimle pıhtılaştırılması gerekir. Bu işlemin olabilmesi için sütte bulunan kazein yeterlidir.

Bazen özellikle sütün kuru maddesinin düşük olduğu durumlarda, peynirlerin yapımında sınırlı ölçüde süt tozundan yararlanılır. Bu da peynirin yapısını iyileştirir ve randımanı arttırır. Burada da genelde düşük ısıl işlem uygulanarak elde edilen serum proteinlerinin etkisinden yararlanılır. Tabi ki kullanılan süttozu da kanserojen değildir. Sadece peynire değil dondurma, çikolata ve birçok süt içeren ürüne de teknolojisi gereği katılabilir.

KKTC için HELLİM önemli bir kültür mirası ve ekonomik değeri büyük olan değerli bir süt ürünüdür. Asılsız bilgilerle kirletmeyelim…”