23 Kasım 2024
  • Lefkoşa14°C
  • Mağusa13°C
  • Girne18°C
  • Güzelyurt12°C
  • İskele13°C
  • İstanbul17°C
  • Ankara10°C

KATLEDİLMEK KADERİMİZ DEĞİL ÖZSAVUNMA HAKKIMIZ

Yıllarca gördüğü şiddete karşı özsavunmasını yaparak boşandığı eşini öldüren Çilem Doğan, cezaevinden tüm kadınlara mesaj gönderdi: ‘Katledilmek kaderimiz değil özsavunma hakkımız’

Katledilmek kaderimiz değil özsavunma hakkımız

18 Kasım 2015 Çarşamba 14:11

Adana’da gördüğü şiddet nedeniyle eşinden ayrılan ancak yine de şiddet görmeye devam eden Çilem Doğan, 10 Temmuz günü kendisini fuhuşa sürüklemek isteyen eski eşi Hasan Karabulut’u 6 kurşunla öldürmüştü. 28 yaşındaki Doğan, Karabulut’u öldürdükten sonra polise haber vererek ailesinin evine gitti. Burada gözaltına alınan Doğan, “Hep kadınlar mı ölecek? Biraz da erkekler ölsün” demişti. Karataş Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Çilem Doğan, gönderdiği mektupla kadınlara seslendi. Kadınların direnişi büyütmesi gerektiğini ve özsavunmanın hak olduğunu ifade eden Doğan’ın mektubu şöyle:

‘Yaşadıklarımız kolay değil’

“Göndermiş olduğunuz umut dolu yazınızı aldım. Biliyorum yalnız olmadığımı. Acılarımı, sorunlarımı her anımı paylaşıyorsunuz, bundan yana hiç kuşkum olmadı. Kadınız çünkü, kardeşiz, toplumuz, dahası milyonlarız.

Tutsak olsam da düşüncelerim hiç değişmeyecek, bilmenizi isterim. Yine mücadele içinde olacağım. Ben ve benim gibi şiddete maruz kalan kadınların acılarının tarifi yok. Bir insan canı almak kolay değil. Bizlerin yaşadıkları ise hiç kolay değil. Fakat suçlu ilan edilen yine bizleriz. Oysaki şiddete, baskıya, tecavüze uğrayan biz kadınlarız. Bize şiddet uygulayan, her gün ölüm korkusuyla yaşatan birine karşı kendimizi savunmamız bizleri ‘katil’ ilan edemez. Keşke olmasaydı, öldürmek zorunda kalmasaydık. Ama bizim suçumuz değil bilmenizi istiyorum, ‘namus’ denilince sadece kadınları suçlayan sistemin suçu. Hiçbirimiz bunları yaşamak zorunda değiliz. Ama bize anca bu hayatı layık görüyorlar, çünkü kadınız. Annelerimizin yaşadıklarını bize de yaşatmaya çalışıyorlar. Bizim başımıza gelenlerin, Özgecan ve Cansu Koç’un başına genlerden farkı yok. Bir gün ben de katledilecektim, bugün ben de ölebilirdim. Yine suçlu ilan edilen bizleriz ne yazık ki. Bu sistem bizi her alanda yok saydı. Ahlakın sadece kadınlar için olduğunu vurguluyorlar. Kimse 4 duvar arasında olmayı istemez, bu bizim suçumuz değildi. Bizler katil değiliz.

Korkuyorlar bizden...

Haklılığımızı kimse suçlayamaz. Sorgulayan yine erkekler ve erkek egemen sistem oluyor. Psikolojik ve fiziksel şiddete uğradığımızda, tacize tecavüze maruz kaldığımızda susmamamız gerektiğini biliyoruz. Artık biliyoruz ve artık birbirimizin yarasından güç alıp birbirimizi iyileştiriyoruz. Bu dayanışma için okuyup etmeye büyük sözler söylemeye gerek yok. Gündelik hayat öğretiyor bize her şeyi. Her şeyi birbirimizden öğreniyoruz. Kurtuluş umudu olarak da yine birbirimizi görüyoruz. Birbirimizden güç alıyoruz. Belki şu an kaç kadın kaderine boyun eğip sessiz sessiz ağlıyordur.

Kaç kadın şiddete maruz kalıyor tahmin bile edemiyoruz. Ama milyonlarız, birbirimizin yarasına bakan onu iyileştirmeye çalışan milyonlarız. Koruyorlar bizden artık: Tacize uğradığında sessiz kalmayan bizden, kardeşlik bağımızdan, benden, Nevin’den... Asla yalnız değiliz. Bu kapıları ittire ittire açacağız. İçeride dışarıda iki kişi kalsak dahi yeter bize. Merhem olur o diğer kişi güç olur bize. ‘Hep kadınlar mı ölecek’ sözü kulağınızdan gitmedi, biliyorum. En az sorun yaşayana bile umut oluyoruz, inanıyorum. Annelerim, kardeşlerim, ablalarım asla yalnız olduğunuzu hissetmeyin. Yalnız değiliz, yalnız değilsiniz. Haklılığımızın sonuna dek arkasındayız. Gelecek günler hepimizin elleriyle gelecek. Hepinizi çok seviyorum.”

Çilem mektubunu şu sloganlarla sonlandırdı:

“Katledilmek kaderimiz değil özsavunma hakkımız”, “Bir erkek bir insan, bir kadın bir toplum”, “Gelecek geçmişten daha güzel olacak”, “Hep de kadınlar ölmesin”, “Kadına şiddete, tecavüze, tacize son”, “Kadın yaşam özgürlük”, “Güçlü kadınlar güçlü yarınlar, dayağın, ezilmişliğin, savunmasızlığın, çaresizliğin olmadığı bir dünyaya merhaba demek üzere...”

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA