27 Kasım 2024
  • Lefkoşa14°C
  • Mağusa15°C
  • Girne16°C
  • Güzelyurt14°C
  • İskele15°C
  • İstanbul11°C
  • Ankara2°C

KADINA ŞİDDET VE KADIN VEKİLLERİMİZ

Oshan SABIRLI

26 Kasım 2014 Çarşamba 14:23

Kadına yönelik şiddetin sık sık konuşulduğu, başımızı tıpkı deve kuşları gibi kuma soktuğumuz ülkemizde “modern toplum geçindiğimiz” gerçeği ile yüzleşmemiz gerek. Modern toplum olgusu, yüksek eğitim düzeyi ile doğru orantılı mı bilemiyorum. Aslında modern olduğumuz yalanı, kadına verdiğimiz önemle doğru orantılı. Kadın cinayetlerini daha sık görür olduk. Kadına yönelik şiddet haberleri daha sık şekilde basının gündemine gelmeye başladı. Mobbing denen olaydan yine kadınlarımızın daha çok muzdarip olduğunu biliyoruz. Sığınacak limanı olmayan kadınlarımızın, erkek egemen toplum şartlarında, evinde oturan, çocuk bakan, yemek yapan yapısı maalesef değişmedi. Bu genç gazetenin hem sahibi, hem Genel Yayın Yönetmeni olarak, 8 aylık süre zarfında, kaç mağdur kadının haberini yaptığımızı inanın hatırlamıyorum. Kocasından, sevgilisinden şiddet gören mi? 9 aylık hamile şekilde sokağa atılan mı? Engelli çocuğuna bakarken çile çeken mi? Tacize hatta tecavüze uğrayan mı istersiniz? Hepsinden şu kısacık yayın hayatımızda maalesef bol bol haber yapmak durumunda kaldık. Oysa mor fularlı kadınların “ya ya ya, şa şa şa” şeklinde yaptıkları eylemlere de tanık olduk. Hatta tanık olmaya devam ediyoruz. 8 Mart geldiği zaman yemekler yeni, kadehler tokuşturulur ve nutuklar atılırken kadın haklarına dair Mart’ın 9’unda her şey yine eskiye döner. Kadın aktivistler ise yine ölüm sessizliğine bürünür ve “bayan, kız, hanım” gibi kelimeler üzerinden tartışmalar yaratmaya çalışıp beceriksizliklerini ört bas etme yoluna girer. Bu arada aklıma gelmişken sorayım, Ne oldu kadın sığınma evi? Ne hissettiniz, ne yaptınız kapatılırken?... Kadın hakları Aktivisti bir çok dostum var. Bu dostlarım ile de hararetli tartışmalarım oldu. Hatta bir erkek gazeteci olarak, kadın haklarını en az onlar kadar talep ettiğim, tartıştığım da biliniyor. Toplumumuzdaki kadının, ezilişini ve kadının hakkının gasp edildiğini gözlemleyebilmemiz için öncelikle yönetim erkini elinde bulunduran “bayan” vekillerimizin durumuna ve dünyaya da bakmakta fayda var. Meclis’te 50 vekilin yalnızca 4 tanesi kadın (8% ). Bu sayı Türkiye’de 14% şeklinde karşımıza çıkıyor. Hani o çok eleştirdiğimiz Afrika var ya Afrika’da 20 yıl önce yüzde 10’dan düşük olan kadın parlamenter oranının bugün yüzde 22,2’ye ulaştığı ifade ediliyor. Ruanda’da parlamentonun yüzde 60’ı, kadın milletvekillerinden oluşuyor. Cenevre’deki Uluslararası Parlamentolar Birliği’nin yayınladığı raporda 2013 ve sonrasında kadınların parlamento sandalyelerinin yüzde 22’sine sahip olduğunu bildiriyor. 189 ülkede yapılan araştırmalara göre Ruanda, Andorra, Küba, İsveç ve Güney Afrika, parlamentolarında kadın milletvekili sayısı en yüksek olan ülkeler. Sadece erkek milletvekillerinden oluşan parlamentolara sahip olan Mikronezya, Palau, Katar ve Vanuatu ise sıralamanın en altında yer alıyor. Kıbrıs’ın güneyine 80 sandalyeli parlamentoda 56 sandalye kullanılıyor. Bu sandalyelerin ise 7 tanesi kadınların kullanımında yani bu sayı da 12,5% anlamına geliyor. Kadına şiddet mi dediniz? Önce kadınlarımızın kendi vekilleri ile yola koyulması gerek…[review]

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.