24 Kasım 2024
  • Lefkoşa14°C
  • Mağusa12°C
  • Girne20°C
  • Güzelyurt13°C
  • İskele12°C
  • İstanbul3°C
  • Ankara0°C

KADERİN MİLLİYETİ VAR MI?

Kıvanç BUHARA

18 Ağustos 2015 Salı 16:19

‘ Size en büyük hasreti yaşatan nedir ?’ diye sorsam, vereceğiniz yanıtların fazlası “ – Doğup büyüdüğüm ev!”  olacağından eminim… Gençliğinizde terkedilen sevgilinin anıları, Özellikle lise ve üniversite öğrenimindeki sınıf arkadaşlarınız, Mücahitlik yıllarındaki silah arkadaşlarınız… Hiç biri, evinizdeki anılar kadar sizi heyecanlandırmaz! Köyde doğmuşsanız; kuzuların melemeleri, horozların sabah türküleri ve tavukların folluğa yumurtladıktan sonraki gıdaklamaları aklınıza düştükçe dalar, bir yerlere kanat çırparsınız! *** Hasretin, özlemin ve aklınıza düştüğü zaman sizi öylesine kederleştiren anıların milliyeti var mı? Güneyde, Baf’ın uzak dağ köylerinden birinde doğduğum mertekli evimizi yıllar sonra ziyaret ettiğim zaman… … Şimdi Leymoson’da göçmen olan bir doktor arkadaşım bana refakat etmişti! Evimizin avlusuna girdiğim zaman, yıkılmaya yüz tutmuş kırık kapıdan içeri baktığımda, göğsüme oturan o ağır sancıyı size tarif edemem! Gözlerimden yaşlar boşandığı zaman, Rum arkadaşım da benimle birlikte ağlıyordu… *** Duyguların, acıların, hasretlerin milliyeti yoktu! Aşkların, sevdaların ve ayrılıkların dini, ırkı var mı? Benimle birlikte ağlayan sevgili Rum dostum, beni teselli etmedi! “ - Bir gün evimize döneceğiz, sen de ben de! “ demedi… Öylece orada bekleştik. Aradan kaç dakika geçti, bilmiyorum… Bir sigara uzattı. Sigarayı bırakalı uzun yıllar olmasına rağmen, yaktım! İkinci nefeste yarılanırken, başım döndü, midem bulandı… Çocukluk anılarım, üç – beş dakikalık zaman diliminde, gözlerimin önünde canlandı… Annemin yeşil sabun ve tokuçla çamaşır yıkadığı tekne, altında sönmeyen ateşin yandığı simsiyah çamaşır kazanı, yeni doğmuş kuzuların annelerini çağıran çığlıkları ve anne koyunların akşam üstü mandıraya dönerken yavru kuzulara verdikleri yanıt… Sonra, mandırada her koyunun kendi kuzusunu arayan devinimleri… *** Kapılar açıldıktan bir süre sonra, Rum arkadaşımı Beyarmudu kapısında karşıladım… Tuzla’dan (Engomi ) göç etmişlerdi. Birlikte babasının ve kız kardeşinin evlerini ziyaret ettik. Ezikti, gözleri hüzünlüydü. Evlerine yerleşen Türk ailenin yaptığı sade kahveyi içerken, iki damla gözyaşının yanaklarından süzüldüğünü gördüm! Suskundu; ayrılırken sadece “ efharisto “ diyebildi! *** Söyleyin şimdi… Var mı hasretlerin, özlemlerin, sevdaların ırkı, milliyeti ve dini? Benim aşklarım, tutkularım, isteklerim, beklentilerim Ortodoks Hristiyan mı? Ya Engomili Dr. MihalakisHristu’nun beklentileri hangi dinden? Onu Beyarmudu kapısından uğurlarken; “ – Biz artık buralara dönmeyiz Kıvanç! Evlerimize iyi baktıkları için, içinde oturanlara benden yana teşekkür et ve de ki… KADERİN MİLLİYETİ YOKTUR “

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.