İSTENMEYEN ADAMLARIN GÖREV YERİ
Oshan SABIRLI
04 Mart 2015 Çarşamba 14:44
Adamızda son günlerde, nur topu gibi bir krizimiz oldu. Tam Wikileaks belgeleri tartışması unutulmuşken, bu kez Twitter yeniden gündeme geldi. Amerika Birleşik Devletleri’nin Kıbrıs Büyükelçisi John Koenig’in geçtiğimiz gün attığı Twit bir anda Kıbrıs’ın güneyini ayağa kaldırdı. Özetle Rusya’da yaşanan bir suikast, bu suikastın üzerine Büyükelçi Koenig’in attığı twitt hala tartışılıyor. Mesajda “Buradan (Kıbrıs), Rusya’da son bir hafta içinde yaşananlar ve açıklamalar için ne düşünüyorsunuz? Anastasiadis’in ziyareti ve Nemtsov suikasti” Tweet’i Koenig’in istenmeyen adam ilan edilmesini sağladı. Nikos Anastasiadis en sert şekilde tepkisini dile getirdi. “Bundan sonra Koenig ile görüşmek niyetinde olmadığı, Amerikalı diplomat ile (ABD hükümetiyle değil) ilişkilerin tamirine olanak bırakılmadığı” kaydedildi Kilise de ayağa kalktı. II. Hrisostomos “Başta Amerikan Büyükelçi kendi hükümetinin tavrına da bakmalı, utançtan yüzü kızarmalı ve susmalı” mesajını verdi. Aslında Kıbrıs’ın güneyinden benzer tavırları Kıbrıs Türk Toplumu olarak bizler hep gördük. Akdeniz’in bu şımarık çocuğu her defasında mızıkçılık yapmayı başardı. Olayın merkezinde ABD veya bir büyükelçi yok. Olayın merkezinde Akdenizli rahatlığında, rüştünü ispatlama çabasındaki Kıbrıslı Rumlar var. Tüm bunların yankılarını incelerken birden aklıma 2012 yılı geldi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs özel temsilcisi Alex Downer yine benzer tepkilerden nasibini almıştı. Downer’in, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Rum Yönetimi Lideri Dimitris Hristofyas’ın New York Greentree çiftliğinde yaptığı zirveyle ilgili düzenlediği basın toplantısında, “Kıbrıs Rum tarafı” cümlesini kullanması o dönemde büyük tepki görmüştü. Hatta o zaman Downer fitilini bu ifadeler ateşlemişti. Downer için “İstenmeyen adam” kampanyası yoğun şekilde yürütülmüştü 2012 yılında. Kampanyanın öncülüğünü yapan Rum Meclis Başkanı Yannakis Omiru, “Rum Yönetimi’nin Downer’in BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanlığı görevinden alınmasını resmen talep etmesi gerektiği”ni açıkladı. Yannakis Omiru, Downer’ın dil sürçmelerinin sürekli ve çok fazla olduğu görüşünü belirtti ve “Halkımız arasında, Greentree’de cereyan edenler gibi gelişmeler nedeniyle büyük endişe var” dedi. İstenen oldu. Downer gitti yerinde Eide geldi. Eide hala görevde ama onun içinde farklı kampanyaları da gördük. Eide’nin RİK’e verdiği mülakat sonrasında bu kez farklı bir tartışmanın fitilleyicisi oldu. Simerini gazetesi, Espen Barth Eide’nin “Aleksander Downer’dan kurtulmak için uğraştık, sonunda selefi örneğini gün geçtikçe daha çok izleyen ve Türk tarafının tezlerini benimseyen yeni bir Özel Danışman bulduk” yorumunu yapmıştı. John Koenig şanslı. Kıbrıs için görev süresi kısa zaman sonra bitiyor. Yani o da, artık Kıbrıs’ı çok uzaklardan dile getirecek. Ancak Kıbrıs’ın istenmeyen adamları bitmeyecek. Rum diplomasisinin bundan sonraki kurbanı kim olacak bilinmez ama bilinen bir şey var ki, bu ilk değildi, son da olmayacak.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.