İSRAİL'DE DİNİ MAHKEME, 'YAHUDİLİĞİN KURALLARINA ARTIK UYMUYOR' DİYE ÇOCUKLARIN VELAYETİNİ ANNEDEN ALDI

‘Çocuklarımızı karma yüzme derslerine yazdırdı’ gibi gerekçeler öne sürerek velayeti alan babanın, daha önce şiddet suçlarından hüküm giydiği belirtildi.

Hayfa kentinde yaşanan olayda, ‘Yahudi yaşam tarzına uymuyor’ dediği kocası tarafından şikâyet edilen kadın, çocuklarının velayetini kaybetti, hatta ziyaret hakkı da tanınmadı.

Çocuklarını dindar yetiştirme konusunda bir evlilik anlaşması yaptıklarını belirten baba, eşinin sözünü tutmadığını savundu. Buna gerekçe olarak da çocukların karma yüzme dersine yazılmasını ve koşer (helal) olmayan ürünlerle beslenmesini gösterdi.

Görevliler: Çocuklar babadan şiddet görüyor

Adamın, geçmişte şiddet suçu nedeniyle hüküm giymiş olmasını da dikkate almayan hahamlık mahkemesi velayeti babaya verdi.

Mahkeme, sosyal yardım görevlilerinin 'çocuklar anneyle kalmalı' görüşünü de dikkate almadı. Bir yardım görevlisi, çocukların babalarından şiddet gördüğünü ve onunla yaşamak istemediklerini belirtti.

Anne, Haaretz gazetesine yaptığı açıklamada, söz konusu boşanma anlaşmasını imzalamaya zorlandığını söyledi.

Çiftin üç yıl önce boşandığı, yine bir hahamlık mahkemesi tarafından çocukların haftada iki kere babanın evine kalmasına hükmedildiği belirtildi. Ancak çift pek çok birbirleri hakkında suçlamada bulundu.

Haaretz’in aktardığına göre geçen yıl adam, çocuklarını kendisine karşı kışkırttığı ve sevgilisiyle aynı evde kaldığı gerekçesiyle mahkemeye başvurdu. Bunun üzerine velayeti aldı ve anneye de çocukların haftada iki kez görme hakkı tanındı.

Ancak mayıs ayında yapılan son başvuru üzerine, tam velayeti aldı.

Mahkemenin görüşleri reddetme hakkı var

İsrail yargı sisteminin bir parçası olan hahamlık mahkemeleri, ağırlıklı olarak boşanma, velayet, miras ve mülkiyet alanındaki davalara bakıyor.

Bu konuda tam bir otoritesi olan mahkemeler, bu davada olduğu gibi sosyal yardım görevlilerin görüşlerini reddetme hakkına da sahip. İtirazlar da Yüksek Haham Mahkemesi’ne yapılabiliyor.

Bu uygulama, çocukların refahı gibi konularda dini pratikleri her şeyin önüne koyduğu ve kadın haklarına ciddi zarar verdiği için eleştiriliyor.