İŞLER KARIŞIK
Taner ULUTAŞ
25 Haziran 2015 Perşembe 08:48
Döviz aldı başını gidiyor. Dövize androş (Takoz) koyacak bir Allahın kulu hükümet yetkilisi arıyoruz. Ara ki bulasın dediklerinden ne küçük ortağı nede büyük ortağı yeşil altlı mum ile aramamıza karşın görmek ve bulmak mümkün olmuyor. Vatandaş, Esnaf, İş adamı dövizin pençesinde ne yapacağını düşünürken, mükellefiyetlerini yerine getiremiyor. Döviz borcu olanlar katlanarak giden dövizin getirdiği taksitler nedeni ile mahkemeye verilme ile karşı karşıya kalıyor. Ev alıp yükselen dövizin getirdiği sıkıntı nedeni ile, taksitlerini ödeyemeyenleri evlerini kaybetme tehlikesi ‘Demoklesin’ kılıcı gibi vatandaşın boyunun üzerinde sallanıp duruyor. Hükümet bir ses ver diyoruz. Bu çağrıyı sağır sultan bile duyuyor. Dövizin getirdiği stres ve sıkıntı nedeniyle İnim inim inleyen vatandaşı görme engelli Metin Şentürk bile görüyor ama bizim görme ve işitme engelli hükümet bireyleri nedense bu durumu ne görüyor ve duyuyor. Tam bir ört ki ölem ile karşı karşıyayız. KKTC genelinde 160 bin olan dava sayısı yakında ikiye katlanırsa hiç şaşmayın . Adam 60 bin TL borçlandı. 2013’den beri ayda 2200 TL ödüyor. Borcu 10- 11 bin TL civarında bir şey kaldı. Mahkemeden bir celpname, Celpnamede bir Avukatın istidası. İstidada Avukat bey bir – iki aydır taklidi ödemediniz. Temerrüde düştünüz. Bu nedenle borç müeccel oldu ve senden 41 bin lira isteriz diyor. 11 Haziran itibarı ile de buna temerrüt faizi ilave edilerek mahkemenin bu yönde karar vermesini isteriz diye de celpnameye de not düşüyor. Ohhh yemede yanında yat. Aman dikkat edin faizler ile oynarsanız ve faizleri kontrol altına alırsanız bugün KKTC’de 10 işletmeden 8’nde kar rekortmeni olan bankalar batabilir. Bizden söylemesi. ** Bugün uyuşturuculuğun, hırsızlığın, dolandırıcılığın ve soygunun kol gezdiği KKTC’de fair play’in simgesi olması gereken futbol sahalarında da anarşi kol gezmeye başladı. Benim adını santral koyduğumuz cep telefonum geçtiğim gün durmaksızın çalmaya başladı. Arayan Lapta’dan Şerife hanımdı. Şerife Hanımın oğlu Gençlik Gücü takımında kanat adamı olarak görev yapıyor. Şerife hanımda oğlunu görmek için G.Gücü’nün Denizli ile karşı karşıya geldiği Atatürk Stadının yolunu tutmuştu. Oğlunu büyük bir gurur ile seyreden Şerife hanım, Denizli takımının genç bir taraftarının Gençlik Gücü’lü futbolculara bela verdiğini görünce yapma oğlum. Bela verme günahtır diyeceği tuttu. Vay senmisin söyleyen. 22- 23 yaşındaki o genç Şerife hanımın ne o…’luğunu nede hacinalığını bıraktı. Üstüne üstlük Anası yaşındaki kadını dövmeye kalkıştı. Bu durumu sizlere niçin ve neden anlattığımı merak edenlere söyleyeyim. Genelde Spor, özelde de Futbol birlik beraberlik ve kardeşliği simgeler. Evrenseldir ve ülkeleri de bir birine yakınlaştırır. Ülkelerin sporcu gençler yetiştirmesini sağlar. Ancak bizde yaşanan travmalar nedeni ile gençler anası yaşındaki insanları dövme noktasına kadar geldi. İşte bu durumu anlatmak için bu durumu dile getirmek durumunda kaldım. Denizli Spor taraftarı o genç, durumu Polise intikal ettirip şikayetçi olan Şerife hanımdan daha sonra özür dilemiş. Ben senin özrüne s….m. Sen anan yaşındaki kadına saldıracaksın. Yanındakiler seni tutmamış ve zor zapttetmemiş olsaydı belki de kadını eşek sudan gelinceye kadar dövecektin. Sonra durum Polislik olunca ‘Özür dilerim’ diyeceksin. Şerife hanım özrü kabul etmemiş. Polis zoru ile yapılan özür olmasaydı belki kabul ederdim diyor. Ama Polis zoru ile yapılan özrü vallahi bende olsam kabul etmezdim.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.