İŞİMİZ BORU

Boru ile Türkiye’den su gelecek mi dersiniz? Ben en başından beri bu projenin olacağına inanamadım. Duygusal Kıbrıs Türk toplumu, tarih boyunca o kadar çok kandırıldı, inandırıldı ki hayali projelere, bir kez daha bunu yaşamak istemedim. İtiraf ediyorum bana mümkün gözükmedi. Borular döşeniyor, çalışmalar sürüyor ama hala şüpheliyim. Biz çok sayıda balon proje gördük. Sırf inat uğruna, projeler yaptık. Kıbrıslı Türk siyasetçiler defalarca alet oldu. Günün sonunda kırılan kalplerimiz oldu. *** 1999 yılında Türkiye Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, su çalışmaları yeniden hareketlenmişti. Bir Norveç firması ile anlaşıldı ve 20'şer bin metreküp kapasiteli iki ayrı balonla su taşınması gündeme geldi. O dönem bu projede asrın projesi diye nitelendirildi. Basın mensupları yine birçok haber yaptı. Hatta BRT çalışanlarından, gazeteci Ayşe Taşseven Denizoğlu’nun haberi şimdi bile aklımda. Ülkemize balonla su taşınması projesini Ayşe, pırpır uçaktan haberleştirmiş ve uçakta anonslarını yapmıştı. Balon ile su getirilmesi, 1-2 deneme sonunda balonun patlamasıyla balon oldu. Bu Turucu ucube, uzun süre İskele Boğazı’nda denizde atıl durumda kaldı. *** Kıbrıs’ın güneyinde doğalgaz çalışmaları hareketlenince, bu kez apart topar yaşlı bir Türk gemisi denize açıldı. Türkiye’nin tek petrol ve doğalgaz arama gemisi olan Piri Reis, dalga konusu oldu. Güney Kıbrıs’ı huzursuz etmekten başka işe yaramayan bu geminin araştırma yaptığı, süslü basın bültenleri ile duyuruldu. Derken, Doğu Akdeniz'deki petrol ve doğalgaz araştırmalarıyla gündeme gelen, gerek Türk gerekse dünya basını tarafından eleştirilen  Koca Piri Reis’in aniden emekli edilmesi kararlaştırıldı. Üstelik farklı tartışmalar sürerken, apar topar, iki ülke arasında (KKTC-TC) Münhasır Ekonomik Bölge anlaşmaları da imzalandı. Bu geminin bir işe yaramadığı, amacın tamamen satranç oyununda seyirci olmaktan ibaret olduğu gözlemlendi. Alın size bir hayal kırıklığı daha… *** Bu kez Sınırüstü’nde  yeni bir ucube proje başlatıldı. İskele’de Sınırüstü bölgesinde sondaj çalışmalarının yapılacağı kaydedildi. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), geniş güvenlik önlemleri altında 24 saat esasına göre çalışma yürüttü. Biz “İskele Dallas’a Dönecek” şeklinde haberler yaptık. Yine o dönemde de süslü basın bültenleri vardı. “Ha bitti, ha bitecek”, “petrole az kaldı”, “kısa zaman sonra açıklanacak” denildi. Bir gün, apar topar tüm aletler söküldü. “TPAO, gerek görürse çalışmalarını ya denize taşıyacak ya da Güzelyurt bölgesindeki ikinci tur izinleri ve sondaj çalışmaları için kolları sıvayacak” şeklinde basın bildirileri gönderildi haber merkezlerine. Bir diğer hayal kırıklığıydı bu… *** Hayali projelerle biz yıllarca kandırıldık. Türkiye bizi, sözde bizim çıkarlarımız için meze yaptı. Ne balonla su gelebildi, ne Piri Reis’in faydasını gördük, ne de sondajın faydası dokundu. Oysa tümü “Mega” projelerdi… Kandırıldık. Siyasi hesaplaşmalarda, projesiz çalışmalarla aldatıldı bu gariban Kıbrıs Türk halkı. “Can Suyu”nun gelişi belli ki 20 Temmuz’a yetişmeyecek. 16 Ağustos’a da zor yetişir sanırım, yeni hedef 29 Ekim veya 15 Kasım olacak. Bu hikayede böyle geçip gidecek.