Britanya milletvekillerine Londra'daki Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk toplum üyeleri Birleşik Krallık hükümetine, Türkiye'ye adadan askerlerini çekmesi ve Maraş'ın eskisahiplerine geri vermesi için çağrı yaparak Kıbrıs sorununa işleyebilir bir çözümü desteklemede daha aktif bir rol üstlenmesi mesajını iletmelerini istedi. Çarşamba akşamı Parlamento'da Birleşik Krallık Mağusa Derneği tarafından düzenlenen etkinlikte toplum üyeleri, ayrıca Kıbrıs için Tüm Partiler Parlamento Grubu’nu oluşturan Britanya milletvekilleri konuşmalar yaptı.

Dernek Başkanı Dr. Vassilis Mavrou, Üst Düzey Anlaşmaları uygulaması ve BM Güvenlik Konseyi'nin Maraş'ın eski sahiplerine geri verilmesiyle ilgili kararlarını Türkiye'ye baskıyı en üst düzeye çıkarmak için yapılan çalışmaları özetledi. Mavrou, Kıbrıslı Türklerin yakın işbirliğinde Birleşik Krallık Mağusa Derneği tarafından hazırlanan dilekçe için 50,000'den fazla imza toplandığını savundu. Dilekçenin Başbakan Cameron'a, ayrıca bazı Britanyalı ve diğer ülkelerin politikacılarına, liderlerine, kuruluşlarına ve yüksek mevki sahibi kişilere verildiğini anlatan Vassilis Mavrou, ayrıca Kıbrıs Türk Mağusa İnisiyatifi kuruluşunun yaptığı bir ankette, katılımcıların %73'ünün Mağusa'nın geri verilmesini desteklediklerini belirtti.

Dr. Mavrou, “Britanya hükümetinden ve özellikle Dışişleri Bakanlığı'ndan retorik desteğinden biri olan politikasını değiştirmesi, Türkiye'ye adadaki askeri işgalini kaldırması için baskı yapması ve kalıcı bir çözüm için çalışmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu. Dr. Vassilis Mavrou konuşması sırasında etkinliğe katılamayan Mağusa Belediye Başkanı Alexis Galanos'un bir mesajını da okudu. Galanos mesajında, Kıbrıs sorununa çözüm için gerekli psikolojik ortamı teşvik etme yönünde büyük bir adım olarak Mağusa'nın geri verilmesini ve bu güzel Avrupa adasının yeniden birleşmesini istedi. Toplantının başkanı ve Kıbrıs için APPG Başkanı, Kuzey Londra Muhafazakâr Milletvekili Matthew Offord da, Mağusa'nın yasal sahiplerine geri verilmesinin ilerleme sağlanabilecek bir konu olduğu yorumunu yaptı. Offord, şehrin limanının açılmasının da hem ulusal ve hem de uluslararası faydaları olacağını vurguladı.

Kıbrıs Türk Demokrat Derneği Başkanı olan ve Londra'da yaşayan Ferdi Süleyman ise konuşmasında, 'Kıbrıs trajedisinden söz etti ve her iki toplumdaki aşırı milliyetçileri kınadı. Ferdi Süleyman, Kıbrıslı Türklerin de çok çektiklerini, bu bağlamda onların 'hemen hemen nesli tükenmiş bir toplum' olduklarını söyledi. Türkiye'den gelen yerleşiklerin nasıl güçlendiklerini ve işsiz Kıbrıslı Türklerin sayısının yüksek olduğunu ve göç ettiklerini anlatan Ferdi Süleyman, birçok Kıbrıslı Türkün, Türkiye'nin kasten göç koşullarını yaratan bir politika izlemekle kalmadığına ayrıca Kıbrıslı Türkleri ekonomik, politik, sosyal ve kültürel yönden birleştirerek kasten asimilasyon politikası uyguladığına inandıklarını belirtti.

Ferdi Süleyman, Kıbrıs konusunda Britanya'nın tutumunu da eleştirdi ve bazı kişilerin garantör bir ülke olarak yükümlülüklerini yerine getirmede başarısız olmasının Birleşik Krallığın adadaki egemen üs hakkını kaybetmesi anlamına gelmesi gerektiğini söylediklerine dikkat çekti.

Ferdi Süleyman, Kuzey İrlanda'da olduğu gibi Birleşik Krallığın müzakerelerden olumlu bir sonuç çıkması için daha fazla cesaretlendirici bir rol üstlenmesini ve Türkiye'ye daha fazla baskı yapmasını önerdi.

Ferdi Süleyman Mağusa'nın geri verilmesinin ve şehrin limanının açılmasının kapsamlı bir çözümü hızlandırıcı iki konu olduğunu ifade etti. Kuzey Londra Muhafazakâr Milletvekili David Burrowes ise konuşmasında, Kıbrıs'ın aktif bir destekçisi olan kendisinin ve arkadaşlarının, konunun Avam Kamarası'nda görüşülmesi için bir önerge hazırlayacaklarını ve konunun bir dış politika amacı haline geleceğini kaydetti. Burrowes, Birleşik Krallıktaki Kıbrıs toplumlarına daha aktif olmaları ve 'özgür Mağusa' istemeye devam etmeleri çağrısında bulundu. Muhafazakâr Milletvekili Nick de Bois ise, arkadaşlarının Mağusa'nın geri verilmesi için uluslararası başvurularda yardımcı olabileceklerini belirtirken Muhafazakâr Milletvekili Sir Roger Gale de, Britanya hükümetini Ukrayna'daki durumla Kıbrıs'taki durumu ayırmakla tenkit etti.