İNADINA BARIŞ
Oshan SABIRLI
17 Kasım 2015 Salı 09:40
Kıbrıs’ın güneyinde ELAM tarafından gerçekleştirilen eylemlerde dün istenmeyen olaylar yaşandı. 150-200 kişinin yaptığı bir eylemi tüm Rum halkına mal etmek mümkün müdür? Elbette mümkündür. Oysa olayın münferit bir olay olduğunu bir kez daha vurgulamam gerek. İçim yanıyor. Hele de Kıbrıs Müzakereleri’nde Güven Yaratıcı Önlemleri tartıştığımız bir ortamda gerçekleşen bu saldırı ile Anastasiades’in Kıbrıs Türk Halkı’ndan özür dilemesi gerek. ELAM’ın bu ne ilk marifetiydi, ne de son marifeti olacak. Kıbrıs’ta benzer faşist saldırılar bundan 500 yıl sonra da gerçekleşecek. Üstelik ırkçılığın, yine ırkçılığı beslediği gerçeği katlanarak devam edecek. Dün bir kez daha empati yapmaya çalıştım. Kendimi Kıbrıslı Rumların yerine koyup olayı değerlendirmek istedim. Haklılık bulmayı denedim. Yapamadım. Başaramadım. Hitleri anlayamadığım gibi, Almanya’daki Neo Nazizmi anlayamadığım gibi, Radikal İslam adı altında insanları katledenleri anlayamadığım gibi, PKK’yı anlayamadığım gibi ELAM’ın bu saldırısını da anlayamadım dün. Kıbrıs’ta 1974’ten kalma eski göçmen Kıbrıslı Rumların geride bıraktıkları aile resimlerini bile, tam 30 yıl sonra muhafaza edip sahiplerine veren bir toplumun çocuklarıyız biz. Paris saldırılarını kınadığımız bir ortamda, bu saldırganların oradaki teröristlerden farkı var mı? Dün ucuz atlatıldı. Bu kez ciddi bir yaralanmanın olmaması sevindirdi. Bu son olsun diye düşünürken aklıma Arap Baharı geldi. Arap Dünyası'nda başta gelen işsizlik, gıda enflasyonu, siyasi yozlaşma, ifade özgürlüğü, usulsüzlükler ve kötü yaşam koşulları gibi pek çok sorun sonucunda önce Tunus'ta sonra ise benzer sorunlar yaşayan ülkelerde domino etkisi ile devrimin, çatışmaların, ölümün ayak sesleri duyuldu. Oysa fitili ateşleyen bir sokak satıcısıydı. Kendi ekmeğini kazanma derdindeki Tunuslu sokak satıcısı Muhammed Buazizi'nin kendini yakmasıyla ile başlayan olaylar Ortadoğu’nun şeklini dengelerini değiştirdi. Muhammed Buazizi sonrasında 150 bini aşkın kişi yaşamını kaybetti. Tunus, Mısır, Libya gibi hükümetler devrildi. Ürdün, Umman, Yemen, Kuvveyt gibi ülkelerde hükümetler değişti. Suriye’de iç savaş başladı. İşte dün böylesi bir riskin daha belki de eşiğinden geçildi. Şimdi dünkü olayları düşünürken saldırıya uğrayan bu vatandaşlarımızın ucuz atlattığını söylemek mümkün. Üstelik saldırganlar da ucuz atlattı. Ya Kıbrıslı Türklere ciddi bir zarar gelseydi? Ya Kıbrıslı Türk sürücü arabanın gazına basım ELAM eylemcilerini ezseydi? Ya birisi ölseydi? Bu acının, bir yaşamın gitmesinin, tıpkı Tunus’ta olduğu gibi yeni bir domino etkisinin başlamasının hesabını kim verebilirdi?
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.