İMDAAT POLİS!!!
Oshan SABIRLI
26 Kasım 2015 Perşembe 09:18
Azrail yollardaydı Trafik yine can aldı. Üstelik 1 değil 2 değil 3 kişi hayatını kaybetti. Ülkede trafik katliamı yaşanıyor. Adına trafik canavarı dedik ve marjinalleştirdik. Suçu kendimizde değil onda aradık. Ehliyet sistemimizde, yollarımızda, sürücülerimizde hatta polislerimizde sorun yok bizim. “Tek suçlu yalnızca trafik canavarı”. İşte tüm bunları düşünürken aklım yine polislere takıldı. Dünkü kazaların önüne geçilmesinde polisin yapacağı pek bir şey yoktu belki ama orada da ciddi sorunlar var. Teşkilatın kendisine çeki düzen çekmesi gerek. Eminim bu çekidüzen kazaları da, suçları da azaltacaktır. Bir günde, sihirli değnek misali sorunların çözümü mümkün değil. Ancak katkısının büyük olacağına adım gibi eminim. *** Trafik kazalarında yine 3 farklı eve ateş düştü. Bu yalnızca 24 saatin bilançosu. Ben bu satırları yazarken, en az 3 kişi aramızdan ayrıldı. Umarım o şekilde de kalır. Bugünkü gazetelerin haberleri de benzer kaza haberleri gibi verilecek. Yine analar ağlayacak, yine yas tutulacak. Musalla taşına boylu boyunca uzananların ötesi yalan. *** Eskiden, eski arabaları vardı polisin. Polislik mesleğine saygı ile bakılırdı. Bir polis çocuğu olarak polisten korkulmayan, kuşku duyulmayan zamanları yaşadım ben. Oysa şimdi ne acıdır ki polis teşkilatına bile güven eksikliğinin tavan yaptığı dönemlerdeyiz. Polisimizin acilen halkla ilişkiler eğitimi alması gerek. Polisin güven veren, saygı duyulan bir yapıya kavuşması gerek. Polisin karakol içindeki KARA KOLLU görevliler olması yerine, güler yüzlü, halkın güvenliğini sağladığı düşünülen bireyler olması gerek. Trafik cezası dahi yediğimizde, utancımızdan kafanızı yere sokacağınız, kendimize ve ülkemize karşın suçlu olduğumuzu düşündüğümüz ruh haline gireceğimiz bir teşkilata ihtiyacımız var. “Polis bana gıcık gitti”, “devlet para topluyor”, “önümdeki araba neden durdurulmadı?” gibi söylemlerden kopmamızın zamanı geldi. Adalet, eşitlik ve hoşgörünün, devlet babanın sevecenliğinin ve güvenliğinin bizi kucakladığı günleri yakalamamız gerek. *** Hiç kuşkusuz, akıllısı, delisi, hırlısı, hırsızı ile uğraşılan bir meslekte, hata yapma payının da yüksek olduğu realitesi var. Ancak polis teşkilatının hata yapabilme lüksü yok. Bu noktada polislerin çalışma, izin, risk, maaş gibi haklarının gözden geçirilmesi ve ciddi şekilde iyileştirmesi de gerekiyor. İşte tüm bunlarla birlikte iş başı yapan polisin daha mutlu, daha huzurlu olması ile birlikte vatandaşa da sahip çıkacağı hissiyatının net şekilde ortaya konulması şart.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.