23 Kasım 2024
  • Lefkoşa21°C
  • Mağusa20°C
  • Girne21°C
  • Güzelyurt19°C
  • İskele20°C
  • İstanbul5°C
  • Ankara17°C

İKİ ADAMIN MASALI

Defne DEVECİ

13 Kasım 2014 Perşembe 15:44

Bir varmış bir yokmuş.. Bir zamanlar aynı coğrafyada farklı zamanlarda yaşamış fakat yine de hayatları bir şekilde çakışan iki adam varmış. Adamlardan biri diğeri öldükten nerdeyse tam 20 yıl sonra gelmiş dünyaya ama yine de diğerinin gölgesinden asla kurtulamamış.. İlk doğan adam, çocuk yaşta yetim kalmış ve gençliği türlü zorluklar arasında geçmiş. Büyüdüğünde bir komutan olmaya karar vermiş ve iyi de bir komutan olmuş. Yine de üsleri ile başı hep belaya girmiş. Görevini kötüye kullandığı için görevlerinden uzaklaştırılmış, sürgün edilmiş ve hatta en sonunda idama bile mahkum edilmiş. Bütün bunlar yetmezmiş gibi birçok sağlık sorunu da varmış. Gelin görün ki tüm bu zorluklara rağmen, herkes gibi hayalleri de varmış ve o hayalleri gerçekleştirmek için neredeyse insanüstü bir çaba göstermiş. Yaşadığı coğrafyada basmadık bir toprak parçası bile bırakmayarak tüm insanları birleştirip, o coğrafyayı sömürmeye çalışan diğer insanlara karşı direnmiş, eski düzeni yıkmayı başarmış ve kimsenin yapmayı hayalini bile kuramadığı devrimler gerçekletirerek o direndiği insanların bile saygısını kazanmayı becermiş en sonunda. O artık bir “kahraman” bir “lider” bir “devrimci” bir “ata” olmuş yeni kurduğu ülkesinde.. Hikayenin diğer kahramanı olan, sonradan doğan adam ise ilk doğan adamın kahramanlık hikayeleriyle büyümüş onun ülkesinde. Fakat bu adam diğer insanlar gibi, ilk doğan adamı pek benimseyememiş, içten içe hep kıskanmış. Büyük büyük hayaller kurmuş o da herkes gibi. İlk doğan adamı unutturma ve hatta yerine geçme hayalleriymiş bunlar. O da ilk doğan adam gibi hayallerini gerçekleştirmek için çok çaba sarf etmiş. Fakat bir farkı varmış ilk doğan adamdan. O, tam aksine, istediğini elde edebilmek için önüne gelen herşeyi yok etmiş ve sonunda insanların sevgisini saygısını değil korkusunu kazanarak bir nevi başarmış hayallerini.. İlk doğan adamın liderlik koltuğuna kadar oturtmuşlar bu adamı. Ona artık “padişah” diyorlarmış ilk adamın yarattığı ülkede.. Tüm hayallerini gerçekleştirdiğini sanan bu adam, o koltuğa oturunca fark etmiş ki, o koltuk bile halen rahatsız ediyormuş onu. Bu yüzden, o coğrafyada, o koltuk dahil, ilk adama ait ne varsa yok etmeye çalışmış. Fakat becerememiş. Çünkü sorun ilk adama ait olanları yok edip etmemekte değilmiş aslında. Sorun, bu adamların insanlar tarafından aldıkları ünvanlarındaymış. Ünvanı “padişah” olanın nerdeyse hiç seveni yokmuş, onun yanında olanlar bile sadece ondan korktukları için ordaymış.. Padişahlar sadece insanlar onlardan korktukları ve izin verdikleri için padişahmışlar aslında.. Ünvanı “ata” olan adamın ise hayranı, seveni çokmuş, onu hiç görmemiş ondan yıllar sonra doğmuş insanlar bile and içiyormuş onu asla unutturmayacaklarına.. Son zamanlarda pek rahat uyumadığını biliyoruz Atam ama merak etme biz halen burdayız..    

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.