İHALELERDE KILI KIRK YARIYORLAR
Taner ULUTAŞ
01 Kasım 2016 Salı 11:46
Maliye Bakanlığına bağlı İhale Komisyonu, açmış olduğu ihalelerde kılı kırk yararak açılan ihaleleri sonuçlandırıyor.
Eskiden halk arasında ihalelerde çeşitli entrikalar döndürülür söylemlerini önlemek için çok dikkatli ve sistemli bir şekilde gerçekleştirilen ihaleler, birçok görevli tarafından teklifler incelendikten sonra açıklanıyor.
TEKLİFLER TEK TEK AÇILIP İNCELENİYOR
İhale Komisyonu ihaleyi, saat tam 10.00’da açarken, bu esnada getirilen Teklif kutusu açılarak, içerisindeki tekliflerin tek tek açılıp incelendiği gözlemlendi. Eksik ve yanlış ihale teklifleri, nedenleri ve niçinleri açıklanarak ihaleye katılan kişiye ihale dışında bırakıldığı açıklandığı belirlendi.
ÖNCE SAYMANLAR SONRA İHALE KOMİSYONU
İhale Komisyonu Başkanı Çelebi Ilık’ın başkanlığında dört kişinin görev yaptığı kontrol masası dışında iki masada da ikişer saymanın gelen teklifleri dikkatle inceledikten sonra ihale komisyonuna verdikleri gözlemlendi.
MÜRACAATLAR KILI KIRK YARARAK NETİCELENDİRİLİYOR
Açılan ihalelere yeterli sayıda müracaat edilmemesi sonrasında o birim için açılan ihale ertelenirken, yeterli müracaat yapılan ihalelerin kılı kırk yarılarak neticelendirildiği görüldü.
İki masada görev yapan 4 sayman ve ihale komisyonu saymanların verdiği ihale tekliflerini dikkatle inceledikten sonra ihaleyi kazananı açıklarken, ihaleye katılanların da verilen teklifi büyük ekrandan izlediği gözlemlendi.
TEKLİFLER BÜYÜK EKRANDA HERKESE GÖSTERİLİYOR
İhaleye katılan iş adamları yaptıkları açıklamada, herşey şeffaf bir şekilde gözlerimizin önünde yapılıyor. Büyük ekranda verilen teklif ve kazanan kişinin teklifi gösteriliyor. İhale dışında kalana da nedeni ve niçini yine büyük ekranda gösterilerek anlatılıyor denildi.
Ayni kaynaklar açıklamalarına devamla, ihalelerde artık gözümüz arkada değil. Eskiden Rauf Ersenal’e de güvenimiz tamdı. Ayni güven şimdi de bu ihale komisyonuna var. İnşallah böyle devam eder ifadesinde bulundu.
*****
Sahibine Mesajlar
Sayın Özdemir Berova,bir süre önce Yedikonuk sonra Haspolat okullarında sonrasında bilmem hangi okulda derken şimdi de öğretmen ve Müdürler dilenci konumuna sokularak velilere ver 50 gayme, yok bu ay yetmedi 50 gaymeyi 100 gaymeye çıkarttık yaklaşımları yapılıyor. Sahi beleş ve meccani denilen eğitim nereye koşuyor dersiniz?
**
Sayın Serdar Denktaş, Yeni Boğaziçi’nde bulunan Karavan Bölgesinde, karavanları ile zaman geçirip tatil yapmak isteyen, çoğu emekli olan insanların o bölgeye sergilediğiniz yaklaşım sayesinde, size olan sempatileri artıyor. Çoğu emekli olan bu insanlara, gücü görünce kendini fasulye gibi nimetten sayan bazı sonradan görmelerin saldırıları son günlerde artınca sığınacak liman olarak gördükleri sizden destek almaları onları rahatlattı. Vallahi ne diyelim, Yaprak ağaçtan, gül dalından, sevgi ise kalpten kopunca kurur. Bu efendiler hem ağaçtan hem daldan düştü ve kalpten de kopttu. Maşallah siz ise tam aksi kalplerde yeşermeye başladınız.
**
Sayın Süleyman Manavoğlu ve Ömer Tazeoğlu eskiden mazbata tahsil etmeye çalışan polisler insanlara, gel mahkemen var. Bir konu ile ilgili ifaden gerek diyerek bubi tuzağı kurarak yakalar ve hemen hapishaneye götürürdü. Kurulan bubi tuzakları nedeniyle polise kin ve öfke beslenirdi. Şimdi oraya tayin ettiğiniz polisler, insanlara insan gibi davranarak mazbatan var. Gel öde yoksa tutuklanırsın diyerek doğru bir yaklaşım sergiliyor. Sizin sayenizde şimdi Polise yakışmayan tuzak yok. Yalan yok. Riyakârlık yok. Halk sizi kutluyor haberiniz olsun.
**
Sayın Mustafa Arabacıoğlu, müzakere sürecinden korkuyor ve endişe duyuyorum diyorsun. Doktorum bizde yalan dolan ve ayaküstü yirmi tane yemin atarak arkanızı dönünce hade be bununla mı uğraşacağım diyen siyasilerden korkuyoruz. Faiz yasasını, sosyal sigorta yasasını bilmem ne yasasını düzeltmeyen ve Şükran Anavatan sözcüğünden başka söz bilmeyen, ceylan derili koltuk müdavimi ‘Yes Sir’cü vekillerden öcü görmüş gibi korkuyor ve endişe duyuyoruz.
**
Sayın Cansev Günsoy Atatürk'ün resimleri yerlerde geziyor ve cahil gençlik üzerine basıyor. Evet, Dinimizi öğrenelim ama bugünlere nasıl geldiğimizi de unutmayalım. Din öğrenirken Atatürk ü kötülemek neden diyorsun. Ahhh Sayın Gürsoy ah ki ne ah. Tavuk da penguen de kanatlıdır. Ama ikisi de uçamaz. Ancak birisi yüzerken tertemiz kutup sularında diğeri burnu ile eşeleniyor b…. Kuyusunda.
**
Sayın Ali Kişmir, Cumhuriyete her anlamda el koymaya ve onu kendi gerici dünyalarına hapsetmeye devam ediyorlar. Yakında Cuma günü tatil diyorsun. Ancak Cuma günü tatilinden sonra öğrenci yurtlarına din görevlisi atanacak haberinden dem vurmuyorsun. Halil İbrahim Akça’nın getirdiği ve okullara dağıttığı Kuran’dan ve önüne gelenin verdiği Kuran Kurslarından söz etmiyorsun? Aliciğim, gönül kime söz vermişse, aşk onda muhteşemdir. Bizi yönetenler de Analarına gönül düşürmüş ve şükran çekerek aşkın muhteşemini yaşıyorsa ne diyebiliriz ki.
**
Sayın Çağrı Adal trafiğin en kısa sürede soldan sağa alınmasını, kolejlerin imam hatip'e dönüştürülerek tam gün eğitim verilmesini, köylerdeki tüm eski kiliselerin yıkılarak yerlerine daha büyük gösterişli camiler yapılmasını, Ercan havalimanının isminin RTE havalimanı olarak değiştirilmesini ve son olarak sigara fabrikasının anahtarlarının yolun karşısındaki bahçeye atılmasını öneriyorum diyorsun mesajında. Bunların hepsi ağır ağır yapıldığından önerin kadük olmuştur. Nasıl ki geç yağan yağmurlar, kurumuş çiçeklere hayat vermezse, geç kalınan öneriler de ‘Yes Sir’cü siyasilerce dikkate alınmaz bilesin.
**
Sayın Ayşegül Özmen Garabli, Cadılar bayramını kutlaması için çocuklarına o garip kıyafeti giydirenler ve kutlama için o denli hazırlık yapanlar, neyi kutladıklarını biliyorlar mı yoksa amaç sadece eğlence olsun diye mi yapıyorlar? Gerçekten çok merak ediyorum diyorsun da ceket giyip, kravat takan ve ceylan derili koltuklara oturduktan sonra garip söylemler geliştiren bazı siyasilerin neler yaptığını merak etmiyorsun diye sorsam ayıp etmem değil mi? Hocanım insanı yaşatan hayaller, öldüren ise gerçeklerdir. Biz bunlara oy verirken çok şey hayal ettik ama gerçekleri görünce her gün öldük.
**
Seyhan İbrahim Yıldırım, Girne’de 4 saattir elektrik yok. Girne felç. KIB-TEK için sanırım artık zamanı geldi de geçiyor. Bu nasıl bir iş 2017 tarihinde. Millet Marsa gitti diyorsun da bizim tersine tersine gittiğimizi söylemiyorsun Seyhan. Her şey küçük doğup zamanla büyür Seyhan ancak bizdeki bazı devlet kurumları doğarken büyük zamanla küçülmeleri ile meşhurdur.
**
Sayın Ayhan Arıklı Hala sultan ilahiyat kolejinin kapatılması için mahkemeye gidenleri kınıyorum. Bu tip saçma müracaatları gündeme alan yargıçlarda kınıyorum. Bu okulun müfredatı M.E. Bakanlığı tarafından verilmiyor mu? Diye soruyorsun. Otur Arap kalk Arap emirlerine harfiyen uyanların hangi müfredatı uygulayabileceğini de söylermisin?
**
Sayın Zeki Erkut Saat muhabbeti tüm hızıyla devam ediyor, etsin bakalım sağır kulakların umurunda olacak mı diyorsun da genleri Metin Şentürk’ten ve Sağır Sultan’dan alanların bu durum umurunda mı olacak dersin? Vız gelip, tırıs gidecek bilesin.
**
Sayın Lica Şemmedi Avcılara kızgınsın. Facebook’ta avladıktan sonra paylaştıkları tavşan ve keklik resimleri için Öfkelisin ve sinirlisin. Tamam da bu katliama izin veren. Avı 5 sene kapattım. Av mav bitti diyemeyen. Hatta Av ruhsatı ile bilmem neyinden ne kadar para kazanacaklarını hesaplayan sözde yöneticilere neden kızmıyorsun? İmam cami duvarına işerse cemaatin ne yaptığını söylemeye gerek yok sanırım değil mi?
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.