24 Kasım 2024
  • Lefkoşa14°C
  • Mağusa14°C
  • Girne16°C
  • Güzelyurt12°C
  • İskele14°C
  • İstanbul8°C
  • Ankara2°C

İÇİME SİNMİYOR

Arif Alasya

17 Temmuz 2017 Pazartesi 09:04

Dün Türkiye’de ‘’Kalkışma ‘’diye adlandırılan eski dostların hesaplaşmasının başlama tarihi olarak adlandıracağım günün kutlaması yapılıyordu.

Türkiye için anlıyorum Tayyip Erdoğan ve onun AKP’si için bir gösteri gününe dönüşmesini da kabullenebiliyorum.

Bizim yegâne kaybımız bir gün için Türkiye kanallarını izlememek oldu. O da geldi geçti ve gitti.

Aradan bir yıl geçmesine rağmen doğru dürüst bir Meclis araştırması olmadığı gibi konuyu ile ilgili AKP aleyhine sayılabilecek en küçük yorumu yapan gazeteciler bile susturuluyor. Basından bunu takip etmek ve uygulamaları izlemek beni yoruyor.

Tabi ki Türkiye gibi büyük bir Devletin iç meselesi,

KKTC’ye gelince bizi ne denli ilgilendiriyor sorusunu sormak gerekir.

Uluslararası alanda AİHM kararları da dâhil KKTC Türkiye’nin bir alt yönetimidir. O kadar ki Türkiye’de üst düzeydeki Bakan. Vekil ve bürokratların bir kısmı KKTC’yi Vilayet yapalım bu iş bitsin diye beyanatlar dahi vermektedir.

Bu söylemlere gelinceye kadar yapılan icraatlara bakılırsa hiç de haksız olmadıkları görülür.

Nüfus yapısı TC’liler lehine değişmiştir. Hatta göç yasaları ile Kıbrıs Türkünün göçü devam etmektedir.

Mülkiyet yapısı da ayni şekilde değişmiştir.

Yer altı ve yer üstü kaynakları da artık Kıbrıslıların değildir.

Turizm ‘de egemenlik Türkiyeli iş adamlarına aittir. Üniversitelerimizde de egemenlik yavaş yavaş TC’li Üniversitelere evirilmektedir.

Kıbrıslı Türkler Güvenlik Kuvvetleri Komutanı olamaz.Merkez Bankası müdürü olamaz.Sivil Savunma komutanı olamaz….

Bu noktaya gelirken Kıbrıslı seçmen hep bizi yönetecek diye seçtiği Hükümetlerin gerçekte TC. Tarafından yönetilen Hükümetler olduğunu küçük çıkarları için kabullenmişlerdir.

Gencin rüşvetinin Asgari ücrette bir iş, Memurun rüşvetinin bir barem içi artış ve Köylünün rüşvetinin bir dönüm tarla olduğu bir düzenin içinde buralara gelmişizdir.

Dün geldiğimiz noktaya bir bakın.

Önce provokasyona açık bir alanda Lefkoşa Terminalde ‘’Ümmet gecesi’’düzenlenmiştir. Tedbir sesleri ve kurandan okunan ayetler arasında kürsüye çıkan bir bakanımız ‘’Benim için Bakan olmak değil ÜMMET olmak önemlidir’’diye nutuk atmıştır.

Arkasından Anayasa değişikliği ile ilgili referandumda Bakan sayımız ikiye çıkmış ve o da kürsüye çıkıp ‘’Biz Kıbrıslılar camilerimize ve bayrağımıza 1974 sonrası Türkiye sayesinde kavuştuk’’mealinde bir söylemele atalarının verdiği mücadeleyi hiçe saymıştır.

KKTC’dek Büyük Elçiler hep Vali konumunda olmuşlar ve Hükümetleri yönlendirip denetlemişlerdir. Onun haberi olmadan hiçbir başbakan ve Bakanlar çalıştırdıkları odacılarına ayakkabı bile alamazlar.

Hal böyle içen son zamanlarda Büyükelçi Kanbay ilginç açıklamalar yapmaktadır. Crans Montana’dan yaptığı bir paylaşıma.’’Kıbrıs’taki Hükümetlerin neler yaptığını ifşa ederken, bir sonraki günlerde de KKTC’de var olan FETÖ’cüler konusunda üstü kapaklı açıklama yapmış ama gerçekleri açıklamamıştır.

Düne gelince. 

15 Temmuz’da Türkiye’de gerçekleşen Darbe Girişimi çerçevesinde Lefkoşa’daki Türkiye Büyükelçiliği önünde  “demokrasi zaferi ve şehitleri anma”  gecesi düzenledi

Geceye bir üçüncü Bakanımız da teşrif ettiler.

Lefkoşa’da Sela, İstiklal Marşı, Kuran Sesleri Birbirine Karıştı.

 TC Başdanışmanı Bülent Gedikli Kıbrıs’ta da barış ve huzurun hüküm sürmesini istediklerini ve Türk ordusunun da bu barış ve huzurun devamı için Adada kalmaya devam edeceğini belirtti.

Büyükelçi Kanbay ise önemli bir konuşma yaptı: Genç nesillere çağrıda bulunan Kanbay, gençlerin beklenmedik bir makam veya başarı vaadinde bulunanlara şüpheyle yaklaşması, bilmediği topluluklara girmemesi, arkasındaki şüpheli dış mihrak ve odaklara karşı dikkatli olması ve vaatlere kanmaması çağrısında bulundu.

Bütün bunlarda ne var biliyor musunuz? Hiçbir ülkede yaşanmamışlık var.

Siz hiçbir Müslüman ülkede Sela, Kuran sesleri ile birlikte Layik bir ülkenin İstiklal marşını birlikte okunduğunu duydunuz işttiniz mi? Veya tersi Layiklikle yönetilen bir ülkede tersini duydunuz işittiniz mi?

1974 öncesi Kıbrıs’ta böylesi bir ikilem yaşadınız mı?

Sakın ola Kıbrıs Türkü için dinsiz veye Milliyetçi değil diye saçma yakıştırmalar yapmayınız Biz bu davranışı sergileyenlerden daha dindar ve daha milliyetçiyiz.

Sizler gibi takkiye yapmıyoruz.

Karar verin Din Devleti mi olacaksınız? yoksa Layik bir Devlet mi olacaksınız?.

Kıbrıs Türkü Kıbrıs Türkü gibi yaşamak istiyor ama galiba onlara bunu bile çok görüyorsuz.Nasılsa gereğinden çok sayınız var.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.