HURRRAA…

İçeride, dışarıda, Yerde, gökte, Atmosferde ve atmosfer dışında… Her gün, her saat, her dakika, Hatta her saniye diyebilirim, öyle olaylar gelişiyor ki; Hızına yetişip tüm olayları en ince detaylarına kadar izleyebilene aşk olsun! Bir de; Kapalı kapılar arkasında yürütülen gizli kapaklı işleri tahmin etmek ve ona göre hazırlıklı olmak yetenekli olmaktan öte, bilgi birikimli ve deneyimli olmaktan geçer! Geçmişin ve bu günün bilgilerini depolayan teknolojiler;  gelecekte, hatta birkaç dakika sonra neler olabileceği konusunda size yardımcı olamazlar! Hatta bu teknolojilere yüklenen bilgilerin doğruluğu da tartışmalıdır. İçişlerinize, sizi yıpratmak amaçlı müdahale etmek isteyen teknolojinin mucitleri, sizi yanlışa yönlendirebilirler! Dizlerinizin üzerine çökertirler, başınızı kaldıramazsınız! Geri kalmış, cahil ve teknoloji fukarası iseniz başvuracağınız yer medyum Abdülrezak El Yalani’nin ofisidir! İnsan beyni dışında, hiçbir teknolojik ürün geleceği yorumlayamaz! Beyin, kendinden daha üstün ve daha yetenekli “ yapay “ bir beyin üretirse bir gün… … insan kendi varlığının gerekli olup olmadığını sorgulamak durumunda kalacak! Dünyamızın varlığı için gerekli mi insanoğlu? Ağaçlar, ormanlar, hayvanlar, börtü böcek; Su, hava, toprak; dünyanın varlığı için yeterli değil mi? Gerçekten, biz ne işe yarıyoruz? Diyeceksiniz ki; “ dünyayı değiştiriyoruz, insansız değişim devrimci olamaz! Sadece zaman içinde “evrimci” olur ve orada öylece evrimleştiği gibi kalır!” Yani; bir tilkiyi örneğin, tilkiden başka bir hayvana evirmek, onu yarı kurt yarı tilki özellikleri ile yeniden yaratmak ancak insanoğlunun devrimci çabası ile gerçekleşebilir… İnsanın bir gün kendi genetiği ile oyun oynaması;  fasulyenin genetiği ile oynamasına benzemeyecek her halde! Genetiği değiştirilmiş insan… Godzillagibi dev bir yaratık mı olur acaba? Yoksa cin olup şişeye mi girer? Çok hızlı, bir anda doğru karar verme yeteneği elbette herkeste yoktur. Doğru ve isabetli kararlar veren tarihi kişiliklerin tümü ateş çemberinden yara almadan geçebilenlerdir! Yarbay Mustafa Kemal, Çanakkale’de çok ani ve çok hızlı verdiği bir kararla savaşı kazanmıştı. Emrindeki askerleri, savunma hatlarına doğru “ hurrrraa “ çekerek gelmekte olan yüzbinlerce düşman askerinin üzerine doğru süngü savaşına kaldırmasaydı, Çanakkale yitirilebilirdi! Beynini % 5’in üzerinde çalıştırabilen liderlere ihtiyacı vardır dünyamızın!