27 Kasım 2024
  • Lefkoşa11°C
  • Mağusa11°C
  • Girne14°C
  • Güzelyurt9°C
  • İskele11°C
  • İstanbul9°C
  • Ankara-2°C

HER ŞEYİ DEVLETTEN BEKLEMEMEK LAZIM

Oshan SABIRLI

05 Nisan 2014 Cumartesi 10:29

Eski fotoğraflarıma göz atarken Girne’nin yaklaşık 7-8 kilometre uzağında, Kıbrıs Türk kültürünü yansıtan mimarisi ile ama neredeyse hiç Kıbrıslı Türk’ün yaşamadığı Karmi köyü ile karşılaştım. Kıbrıs Türk kültürünü yansıtan mimarisi derken, daha çok İngilizlerin yaşadığı bir yerleşim birimi demekten veya bu güzel köyü yaşatanların İngilizler olmasını kıskandığımı da belirmekten kendimi alamıyorum. Açıkçası imrenerek izlediğimiz bu köyün sakinlerinin hakkını vermek gerekiyor.   Özellikle sınırların karşılıklı geçişlere açıldığı, 2003 yılında, Kıbrıslı Rumların akın akın Kıbrıs’ın kuzeyine geçişleri ve eski mülklerini ziyaret etme girişimlerinin neredeyse yüzde yüz oranında duvara tosladığı bir köydü Karmi. Karmi’de yaşayanlar, “Rumların ne haddine, benim mülkümde gelip dolanma. Evimi gezme lüksleri yok” tepkisi yaşandı. Üstelik bu tepkiden bir an bile ödün de vermedi köylüler.   Köyün tarihçesine baktığımızda, Aristokrasi’nin bu bölgede yayın bir şekilde etkisinin bulunduğu göze çarpıyor. İngiliz Sömürge döneminde adayı ziyaret eden aristokrat İngilizler, hayallerindeki yer olarak tanımladıkları Girne'ye yerleşmeye karar vermeleri ile İngiliz nüfuzlu aileler ve sanatçılar, Akdeniz mimarisine uygun muhteşem köşk ve villalar yapmışlar. Palmiyelerin bulunduğu çiçek bahçeleri, dünyanın çeşitli yerlerinden gelen birbirinden güzel objelerle süslenmiş bölgeyi. Hatta 1900'lü yıllarda Avrupa ve Amerika'dan gelen ünlü kişilerde burada uzun yıllar yaşamışlar. Siyasi gerginliklerin artması ile bazı sakinler adayı terk etmiş, bazıları ise anılarından vazgeçmeyip kalmak istemişler. Bugün bu şirin köy herkesi heyecanlandıran, gerek temizliği, gerek manzarası, gerekse dar sokakları, düzenli bahçeleri ile imrenilen bir konumda. Oysa neden biz başaramıyoruz da İngilizler bizim coğrafyamızda başarıyor? Hep kullandığım bir laf var; “her şeyi devletten beklememek lazım” diye. Oysa biz her zaman devletten beklediğimizden, çöplerimizi çevreye atmaya, kapımızın önünü süpürmemeye, hatta evimizin kapısını boyamamaya devam ederiz. Biraz kibirli bakışla, bu İngilizler amma soğuk, hiç sosyal değiller diye de eleştiririz. Çevreye değer vermediğimiz zaman, insana değer vermediğimizi; medeniyetin çevreden geçtiğini, bilmememiz nedeni ile yenilgiye mahkum olduğumuzu da kabullenmeliyiz.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.