“HEPİMİZ TÜRKÜZ” DİYORSUN DA????
Ayşegül Garabli
08 Şubat 2019 Cuma 08:30
5 şubat 2019 tarihli “Türkiyeli misiniz yoksa Kıbrıslı mı karar verin” başlıklı yazımda açıkça soruyu Türkiye yöneticilerini Kıbrıs’ın sahibi gören ve köken üzerinden ayırım yaparak siyaset yapan YDP yöneticilerine sorduğumu yazmama rağmen parti ile bağı olan bazı kişiler sadece başlığı alıp sanki bu soruyu KKTC’de yaşayan tüm göçmenlere sormuşum ve ırkçılık yapıyormuşum gibi bir algı yaratamaya çalıştılar.
Ama başaramadılar çünkü bu ülkede yaşayan yerlisinden göçmenine herkes yapılan ayrımdan da bunu yaparak nemalanmaya çalışanlardan da Türkiye yetkililerinin tüm halkı aşağılamasından da, uzaktan yönetilmekten de bıktı usandı artık.
Herkes KKTC’de yaşanan çarpık düzenin farkında ve bu düzen Kıbrıs’ın yerlisinden göçmenine, Maronit’inden İngiliz’ine herkesi rahatsız ediyor artık.
Halk huzur istiyor.
Belirsizlik değil bir kimlik ve gelecek istiyor.
Artık ne Kıbrıslı- Türkiyeli diye ayrıştırılmak ne de sömürülmek istemiyor.
Yaşadıkları memleketi kendi kimlikleri ile yönetip, üretip, dünya ile kucaklaşmak istiyor.
Ama ne yazık ki bu sistemsizlikten nemalananlar buna izin vermiyor.
Mesela sözünü ettiğim yazıya partiyle bağı olan birisi “Hepimiz Türküz ve eşitiz ayrımcılık yapma ” şeklinde bir cevap vermiş.
İyi de kardeşim benim dile getirmek istediğim bu zaten.
“hepimiz Türk’üz ve eşitiz” söylemi ile bu halkı daha ne kadar manevi duygularına hapsedip sömüreceksiniz?
İş KKTC’deki ganimeti bölüşmeye gelince “hepimiz Türk’üz” ama iş TC den para gelmesine gelince neden siz çıkarcılar, bu parayı hak eden saf kan Türk oluyorsunuz da geriye kalan Kıbrıslısından göçmenine herkes “BESLEME” oluyor?
Hani hepimiz Türk’tük?
Neden TC ‘nin buraya gönderdiği parayı bir sadaka gibi görüyorsunuz?
Ya da neden TC yetkilileri bu halka “BESLEME” dediği zaman ortaya çıkıp “hepimiz Türk’üz ve eşitiz” demiyorsunuz?
YDP ‘nin de, UBP’nin de HP’ nin de DP’ ninde yöneticilerine soruyorum;
KKTC’yi kim yönetiyor?
KKTC’yi bir devlet olarak görüyor musunuz, görmüyor musunuz?
Kıbrıs konusunda anlarım, stratejik bakımdan politik yönde Kıbrıs’ın Kuzeyine katkı koymalı ancak karar mekanizmasında kim olmalı?
Ve KKTC’nin iç işlerinde karar mekanizması kim olmalı?
Eğer TC ise sizin ne işiniz var o mevkilerde. Yok sizseniz biz neden hep aşağılanıyoruz ve siz bizi yönetenler neden ses çıkarmıyorsunuz?
Ve yine “hepimiz Türk’üz” diyenlere sormak isterim,
Hepimiz Türk’üz de neden iş şehitler üzerinden edebiyat yapmaya gelince “Bizim atalarımız kan döktü” ya da “sizi biz kurtardık” oluyor?
Hani hepimiz Türk’tük.
Neden konu Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olmaya gelince hepimiz bu adanın anayasal eşit vatandaşları oluyoruz ve Cumhurbaşkanından adadaki Türkiyelilerin hepsinin de Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olmasını savunmasını bekliyoruz da, Uluslararası hukuka uygun bir anlaşma isteyenleri “Rum sevici”, “hain” ve yeni moda “lobici” ilan ediyoruz?
Türkiye dahil dünyanın tanımadığı ve hiçbir uluslar arası geçerliliği olmayan KKTC anayasasını temel dayanak göstererek Türkiye’den göç edip adaya yerleşen halkın umutları ile neden oynuyorsunuz?
Bir anlaşma olursa bunun uluslar arası hukuk temelinde olacağını ve belli kriterdeki kişilerin vatandaş olacağını siz benden daha iyi biliyorsunuz. O zaman neden insanlara umut pompalayıp, olmayacak bir şeyi sanki Cumhurbaşkanı engelmiş gibi göstererek bundan siyasi çıkar sağlamaya çalışıyorsunuz?
Biz göçmenlerin Kıbrıs Cumhuriyetinde hiçbir hakkı olmamasına rağmen büyük bir çoğunluğumuzun vatandaş olacağımızı bilmenize rağmen neden Çözüme engel olacak siyaseti yürütüyorsunuz?
Bu sorum da yukarıda belirttiğim tüm parti yöneticileri içindi.
Çünkü bu partilerin tümü de KKTC’nin tanınmadığını ve tanınmayacağını çok iyi biliyorlar.
Zaten TC’deki Akdeniz oyunlarına Rum kesiminin tüm ada adına davet edilip, sizin Rum bayrağı dediğiniz Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağının Sn. Recep Tayip Erdoğan tarafından resmi olarak selamlanmasından da hepimiz de bu gerçeği bir kez daha gördük.
KKTC gençlerinin dahil edilmeyip boynu bükük bırakıldığı bu durumda neredeydiniz?
O zaman hepimiz Türk değil miydik?
Şu bir gerçek ki, bu ada sadece Türklere ait değil ve Türklüğe yüklediğimiz anlam bile farklı.
Siz Türkiye Cumhuriyetini kurup, Türklüğü resmi milliyet kabul eden Atatürk’e “ayyaş” diyenleri alkışlayan Osmanlının torunlarısınız.
Biz,Türk’ü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, v.s bir araya toplayıp uniter bir devlet yaratan Atatürk’ün Türkiye’sinin çocuklarıyız.
O yüzden Türkiye’den kopup buraya gelip burayı yurdumuz bilen Türkiye kökenliler olarak,bu adanın gerçek sahipleri olan Kıbrıslı Türkler, Kıbrıslı Rumlar ve Maronitlerle birlikte onların kimliğine ve kültürlerine saygı duyarak bir arada yaşamayı öğrendik.
Siz Atatürk’ü de siyasi çıkarınıza alet ederek “federal çözüm isteyenleri Girne kapısında sallandırırdı” diyerek Osmanlının fetih zihniyetinde olan Türkiyeliler siniz,
Biz ise Atatürk’ün “Yurtta Sulh cihanda Sulh” ilkesi ile büyüyen Türkiyelileriz.
O yüzden Kıbrıs’ta barışı ve anlaşmayı savunuyoruz.
Hani diyorsunuz ya “atalarımız kan döküp , şehit vererek aldı” diye.
Yanılıyorsunuz.
Siz madem Osmanlının torunları olduğunuzu savunuyor ve bunu savunanları kendi lideriniz görüyorsunuz.
O zaman sizin dedeleriniz bu adayı içindeki Türklerle birlikte İngilizlere sattılar.
Tekrar özgürlüğüne kavuşması için savaşıp şehit olanlar ise Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin çocukları ve İngilize rağmen, Ruma, yunana rağmen bu topraklarda kök salıp direnerek var olmuş Kıbrıslı Türklerin evlatlarıydı.
Ve Onlar da canlarını siz çıkar için kullanın diye vermediler.
Bu adadaki halk huzur, barış ve refah içerisinde yaşasınlar diye verdiler.
Dünya ile bütünleşerek.
Yurtta ve dünyada sulh içinde….
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.