HEM KÖPEK TOK HEM DE EKMEK BÜTÜN OLMUYOR SN. BAKAN!!!
Ayşegül Garabli
09 Kasım 2016 Çarşamba 08:00
“İlhakta bir seçenektir.”
Bunu diyen bir vatandaş ,herhangi bir siyasi ya da bir yabancı olsa, “görüşüdür” der saygı duyar geçersiniz.
Ancak bu cümleyi kullanan ne bir sade vatandaş, ne de bir yabancı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin, Dışişleri Bakanı.
Yani oturduğu makamı, bir “devlet makamı” olarak gören, hatta KKTC’yi bir “devlet” olarak dışarıda temsil ettiği için maaş alan birisi.
Hadi maaştan geçtim, bu söylem bulunduğu konumu inkar değil midir?
İlhak demek, başka bir devletin egemenliği altına girmek demek değil midir?
Hem bir ülkenin Dışişleri Bakanı olacaksınız hem de başka bir Devletin egemenliği altına girmeyi düşüneceksiniz.
Bu nasıl bir çelişkidir Sn. Bakan?
Hani siz de “Kıbrıs’ta bir çözüm istiyordunuz amma”..
Yoksa “amma”nız bu muydu?
Peki ya KKTC Dışişleri ve Savunma Bakanı olarak göreve başladığınız 1983 yılından bu yana söylediğiniz “KKTC’yi tanıtma” isteğiniz?
O da mı “amma”larınızdan biriydi?
Kaldı ki, göreve başlamanızdan yani ilk bakan oluşunuzdan bu yana tam 33 yıl geçmiş ve siz bu süre içinde hep siyasetin içindeydiniz, neden KKTC’yi tanıtmadınız?
Şimdi o malum cevabı vereceksiniz “müzakereler devam ediyordu ondan” diyeceksiniz.
Peki şimdi müzakereler bitti mi ki, tanıtmadan öteye geçip, “ilhakı” seçenek yapabiliyorsunuz.
Kaldı ki, onaylamadığınız, kafanızın ve gönlünüzün hiçbir yerinde yer almayan çözüm sürecini neden beklediniz?
Eğer bunca yıl gönlünüzde “Türkiye’ye bağlanmak” yatıyorduysa, görevinizi layıkıyla yaptığınıza kim inanır artık?
Diğer yandan, bu nasıl bir hükümet anlayışıdır ki, bakanlar farklı farklı açıklamalar yapabiliyor.
Dışişleri Bakanı olarak siz “ilhakı” bir seçenek olarak görüyorken, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanımız “kendi kendine yetebilen, dünyada daha saygın bir yaşam hakkını eline almış, özgür, egemen, özgün, özerk bir ciddi bir egemen yapıyla anavatanımızın vereceği destekle bağımsız bir çizgide yolumuza devam edeceğiz” diye açıklama yapabiliyor?
Gerçi Sn Bakanın bu söylemi de çelişkilerle dolu ve detaylarında Türkiye’ye bağlılık var ama yine de ilhaktan söz etmiyor, ya da KKTC’yi tanıtalım demiyor.
“Barış olana kadar bağımsız bir çizgide (!) yolumuza devam edelim” diyor.
Şimdi bu durumda sormazlar mı size,
“Bir hükümetin iki bakanı olarak, iki farklı devlet yönetimi anlayışı içerisinde misiniz?”
“Eğer öyleyse, hükümetinizin bütününün isteği ne?”
“Yok eğer Hükümetin görüşü de sizin görüşünüzle aynıysa ve siz bunu açıkça dile getiriyorsanız, Sn. Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı mı dürüst değil?”
Yani kısacası Sn. Bakan, UBP-DP Hükümetinin isteği ne?
Eğer hepsi “ilhaktan” yanaysa bunu neden açıkça dile getirmiyorlar ve “amma” diyerek halkı kandırıyorlar?
Yok eğer hükümetin bütününün böyle bir isteği yoksa, o zaman sizin o makamda işiniz ne?
Yani öyle Kıbrıslıların dediği gibi, “Hem köpek tok, hem de ekmek bütün” olmuyor zira.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.