Medicana Bahçelievler Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Alihan Oral, "Tiroid hormonu eksikliğinde metabolizmanın ve enerji kullanımının yavaşlaması beklenir. Hashimoto hastalığı da hipotroidi yaptığından insan metabolizmasını yavaşlatır ve bu nedenle kişi kilo alabilir veya kilo vermekte zorlanabilir.” ifadelerini kullandı.

Medicana Bahçelievler Hastanesi'nden yapılan açıklamaya göre, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de en büyük sağlık problemlerinin başında gelen obezite, birçok kardiyovasküler hastalığa ve kansere dahi neden olabiliyor.

İdeal kilolarda olmak ise hem insanı birçok hastalıktan koruyor hem de kişinin konforlu yaşam sürmesine yardımcı oluyor. Fakat kilo sorunundan yakınan birçok insan diyet, ilaç ve ameliyat gibi birçok yol denese de kilo veremiyor.

Açıklamada kilo verememeye neden olan Hashimoto hastalığına ilişkin görüşlerine yer verilen Medicana Bahçelievler Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Alihan Oral, bir tiroid bezi hastalığı olan Hashimoto'nun, tiroid bezinin insanın kendi hücreleri tarafından harabiyete uğramasıyla ortaya çıktığını belirterek, şunları kaydetti:

"Bu nedenle en sık tiroid hormon eksikliğine yani hipotiroidiye sebep olur. Tiroid hormonları insanın metabolizmasını düzenleyen en önemli hormonlardır. Vücut ısısının sağlanmasında, enerji kullanımında da rol oynar. Bu nedenle tiroid hormonu eksikliğinde metabolizmanın ve enerji kullanımının yavaşlaması beklenir. Hashimoto hastalığı da hipotroidi yaptığından insan metabolizmasını yavaşlatır ve bu nedenle kişi kilo alabilir veya kilo vermekte zorlanabilir.”

“Kadınlarda 20 kat daha fazla görülüyor”

Alihan Oral, Hashimoto hastalığının erkeklere oranla kadınlarda 20 kat civarında daha sık görüldüğüne işaret ederek, "Genetik geçişte hastaların anne, baba, kardeş ve teyzelerin taranması önerilir. Ayrıca Hashimoto hastalığına sahip hastalarda diyabet, Gluten hastalığı, adrenal yetmezlik veya diğer otoimmün hastalıklarda sık görüldüğünden şikâyet olması durumunda bu hastalıklar da araştırılır.” ifadelerini kullandı.

Hashimoto hastalığına özgü bir beslenme diyeti olmamakla birlikte hastaların iyotlu tuz kullanabildiğini aktaran Oral, her ne kadar etkisi net olmasa da selenyum desteğinin de verilebildiğini, Hashimoto hastalığı ile gluten hastalığının beraberliğinin sık görüldüğünü, gluten hastalığı olanlarda glutensiz diyet önerildiğini belirtti.

Oral, Hashimoto hastalığında hipotirodi olduğundan halsizlik, yorgunluk, bitkinlik, kabızlık, saç dökülmesi, kilo alma, kilo verememe, depresyon gibi şikâyetler görüldüğünü ifade ederek, bazen hiçbir şikayet olmadan da tanı konulabildiğini kaydetti.

Hashimoto hastalığının tanısında kan testlerine başvurulduğunu aktaran Oral, "TSH, T3, T4 gibi tiroid testleri ile Anti TPO ve Anti TG gibi otoantikorlara bakılarak tanı konulur. Ayrıca tiroid ultrasonografisi de tanıya yardımcı olabilir. Hashimoto hastalığında daha çok hipotirodi olduğundan tedavide tiroid hormonu (L-tiroksin) kullanılır. Hastalar, hastadan hastaya değişmekle beraber 3-6 ay aralıklarla tiroid testleri ile takip edilir. Ultrasonografide nodül saptanmış ise takipte ultrasonografi kontrolü de yapılır." ifadelerini kullandı.