HANGİ TARAF DAHA HAZIRDI.
Arif Alasya
18 Temmuz 2016 Pazartesi 14:14
16 Temmuz 2016 sabahı Türkiye’de ya Askeri ya da Sivil darbe olacaktı.
Tayyip Bey birlikte yola çıktığı yol arkadaşlarını birer birer yolda elemine ederek yoluna güçlü adımlarla ilerlemektedir.
Yolunda iki çetin ceviz vardır. Ordu ,yargı ve Gülen cemaati.
Tayyip Bey Ergenekon Balyoz gibi düzmece senaryolarla askerin üst kademesinde karmaşa yaratarak Genel kurmayın kendi yönetimine yakın kişilere geçmesini sağlamıştır. Nitekim darbe girişiminde bulunanların hedeflerinden biri Genel kurmay başkanı olmuş ve o da gidip Başbakana sığınmıştır.
Yargı sürekli olarak çeşitli dönemlerde budanmış bir vesile ile birileri bu yolda kullanılıp çöpe atılmıştır. Zekeriya Öz gibi örnekleyebiliriz.
Birlikte yola çıktıkları Gülen cemaati en çetin cevizdir çünkü Tayyip beyin iddia ettiği paralel yapıyı birlikte kurmuşlardır. Onu durdurmak hem kolay olmayacak hem de zor olacaktı.2016’ya kadar bayağı yol alınmasına rağmen devletin önemli yerlerinde hala daha küçümsenmeyecek cemaat yanlıları vardır.
Yargıda, Emniyette ve Orduda Gülen yapılanmasını tespit için savcı Okan Bato görevlendirilmiştir. Savcı Bato bu listeleri hazırlamış ve listedeki Yargı, Emniyet ve Ordudaki isimler için tutuklama emirleri da çıkartılmıştı. Operasyon Askeri şura ile start alacaktı.
Nitekim Danıştay başkanı çağırdığı toplantıya gelen 30-35 kişilik grup içeride 15-20 kadar paralel yapıya bağlı olduğunu ileri sürerek salona girmedi. Oraya gelen Emniyet mensupları ad okuyarak 10 Danıştay üyesini dışarıya çağırarak tutukladı. Yani listeler hazırdı.
Askeri şura toplantısı öncesi darbeci gurup bu tasfiye mekanizmasını bildiği için aceleye gelen bir girişim yapmak zorunda kaldı. Hiçbir doğru dürüst organizasyonları yoktu. Dağınık çeteler gibiydiler. Kurmay olduklarına bin şahit acemice işlere kalkıştılar. Yollara çıkarttıkları askerler ve tanklar ne yapacaklarını bilmez haldeydiler. Gelişigüzel eylemlerle başarı aradılar. Darbe yaptıklarını söyledikleri bir tek kişiye dahi ulaşamadılar. Haberleşmeyi engelleyemediler. Sadece İstanbul ve Ankara arasına sıkışıp kaldılar. Dünya bu denli acemi darbe girişimi görmedi. Yıllar önce Talat Aydemir’in yaptığı bile daha başarılıydı.
Bu acemi mangası darbeciler geç asker ve Kuleli liseli öğrencileri kendi amaçlarına kurban ettiler. Bu gençlerin meydanlarda boğazlanmasından sorumludurlar gencecik çocuklarımıza yazık oldu.
İşte bu acemiler mangasının karşısında ne yapacağını bilen bir Tayyip ekibi vardır. Başbakanı, Bakanı, İmamı ve Orduda, Emniyette ve Yargıda hazır bekleyen bir ekip. Bu ekip darbecileri köşeye sıkıştırarak onlara askeri şurada tasfiye edileceklerini fısıldadı ve tetiği çekti. Arık gerisi kolaydı.
Başbakan ilk saatlerde darbecilere meydan okudu.
Darbeciler sadece TRT ekranından zorla bir bildiri okuttular. Ortaya bir tek kişi çıkmadı.
Böylesi bir durumu bekleyen ve hazır olan Tayyip’in ordusu bir anda düğmeye basar gibi Kıbrıs da dahil bütün minarelerden selalar okutarak halkı sokağa çağırdı. İstanbul il başkanı başta olmak üzere tüm AKP teşkilatları halı sokağa davet etmeye başladı.
Sanki bu insanlar evlerinde hazır bekliyorlardı derhal sorgusuz sualsiz yollara dökülerek o çok çok sevdiklerini şimdi söyledikler Mehmetçiklerin karşısına dikildiler ellerinde her türlü kesici aletlerle o olanlardan ve ne yapacaklarını bilemeyen gencecik delikanlılarımızı İŞİD militanları gibi katlettiler. Bu sokağa dökülüp askerin karşısına geçen halk bir tek marş söyleyip demokrasi adına bir slogan atmadılar. Allah-u ekber nidaları ve Rabia selamları ile dehşet saçtılar. İnanıyorum ki aklı başında hiçbir vatandaş bu sokaklarda yoktu. İyi ki yoktu yoksa Türkiye’de bir iç savaş çıkacaktı.
Bu arada hesaplanan en güzel şey mecliste bulunan tüm siyasi parti ve sivil toplum örgütleri ile sendikaların darbelere karşı olduklarının bilinmesi olmuştur.
Nitekim dün yapılan Meclis toplantısı da bunu göstermiştir.
Dün sokaklarda yaşananlar da bir akşam öncesinden farksızdı. Sokaklar bu güne kadar ellerine almadıkları yerlere atıp çiğnedikleri Türk bayrağı taşıyan ve RABİA selamı vererek Allah-u ekber diye haykıran insanlarla dolup taşmıştır.
Yargı işlemediği kadar süratli işlemiştir.
Darbe ile ilgili 2839 gözaltı,2745 yargıç ta açığa alınmış
Genel Kurmay ikinci Başkanı : Türk silahlı kuvvetlerindeki paralel yapı bu şekilde tamamıyla tasfiye edilmiştir.
Gerçeği ortaya koyan önemli bir mesaj Trabzon’dan gelmiştir.Trabzonspor Basketbol şubesi başkan yardımcısı sosyal medyadan şunu paylaşmıştır.’’Darbeci gavur piçlerinin malları ve karıları artık milletin ganimetidir!Dün gece evimin üstünden uçan jetin pilot ve komutanının eşi mesela..’’
Burda bir soru sormak isterim bu darbeci ve paralel yapı elemanları yargılanacak ve cezalandırılacak. Peki o meydanlarda gencecik çocukların kafasını kesen yobazlar ne olacak? Onlara da madalya mı verilecek.
Sonuç itibarı ile beklenen tam sonuç alınamadı ve Türkiye’de bir iç savaş çıkmadı.
Demokrasi değil fakat parlamenter sistem korundu.
Askeri ve sivil faşizmin taht savaşını sadece faşizm kazandı..
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.