22 Kasım 2024
  • Lefkoşa20°C
  • Mağusa21°C
  • Girne21°C
  • Güzelyurt19°C
  • İskele21°C
  • İstanbul18°C
  • Ankara16°C

HANEDAN DİVANI

Cenk DİLER

07 Mart 2015 Cumartesi 08:40

Vatandaşın biri KKTC’de imamlık yaparken, 1993 yılında bir suça karıştığı iddia ediliyor. Önce tutuklanıyor. Ardından serbest bırakılıyor. 2001 yılında asılsız bir ihbar sonucu yine tutuklanıyor. Sınır dışı ediliyor. 2002 tarihine kadar Ankara’da tutuklu olarak kalıyor. 2004 yılında tekrar Bakanlar Kurulu Kararı ile Lefkoşa’ya dönüyor. 2003 yılına kadar süren tahkikatı bitiğinden, yargıya sevk ediliyor. 2006 yılında beraat ediyor. Suçu bir aracın patlatılmasını azmettirmek ve arabasını bu işi yapana vererek yardımcı olmaktı. Bu olaylar sürerken 19 Kasım 2001 tarihinde Bakanlar Kur ulu Kararı ile ailesiyle birlikte vatandaşlıktan çıkartılmıştır. Din İşleri Dairesi’ne müracaat edip çalıştığı süreler göz önünde bulundurulup emeklilik hakkı talep ediyor. Vatandaşlıktan çıkartıldığından dolayı 26/77 sayılı Emeklilik Yasası’ndan yararlanamayacağı cevabını alıyor. 25/93 sayılı Yurttaşlık Yasası’nın 20 (2) fıkrası da “Ancak, çıkarma ve iptal yolu ile KKTC yurttaşlığını kaybeden kişiler yabancılara tanınan haklardan yararlanamazlar” hükmü de önünde engeldir. 9 Haziran 2009 yılında “vatandaşlık iptali”nin İPTALİ için, İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı ile Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nı dava ediyor. 18 Mart 2011 tarihinde bu davasını geri çekiyor her nedense. 29 Ocak 2013 tarihinde Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne 105174 sayılı YAZILI SORU veriyor. Bu haksızlığın giderilmesi için işlem talep ediyor. 17 Haziran 2013 tarihinde, TC. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından ve 31524447-437. 00-2013/2755425 sayılı yazı ile sorusu cevaplandırılıyor. Buraya kadar safahatı anlayabiliyoruz da, bundan sonrası meçhul ve merak ettirici oluyor. 20150306_201832KKTC Bakanlar Kurulu, geçtiğimiz gün, 2 Mart 2015 tarihli ve 36 sayılı Resmi Gazetede; bu vatandaşın vatandaşlığını İPTAL eden E-1812-2001 sayılı ve 19 Kasım 2001 tarihli kararın 1’nci maddesini, 11 Şubat 2015 tarihinden geçerli olmak kaydıyla İPTAL ediyor. Vatandaşlık İPTAL ve kabullerinin nasıl yürüdüğünü artık öğrenmiş olup merakımızı gidereceğiz. Demek ki bu işler Türkiye’den alınan bir TALİMAT/RİCA/EMİR ile olabiliyormuş. Vatandaşın kim olduğu, ne yaptığı, şimdi ne yapacağı, emekli aylığı alıp almayacağı, tazminat davası açıp açmayacağı bir yana benim ilgimi çeken bu olayın başka bir tarafıdır. KKTC Anayasası’nın EŞİTLİK ile ilgili 8’nci maddesinin ilk iki fıkrası aynen şöyledir: (1) Herkes, hiçbir ayırım gözetilmeksizin, Anayasa ve yasa önünde eşittir,  Hiçbir kişi, aile, zümre veya sınıfa ayrıcalık tanınamaz. (2) Devlet organları ve yönetim makamları, bütün işlemlerinde yasa önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek ve ayrıcalık yapmamak zorundadırlar. Bakanlar Kurulu yukarıdaki 2 anayasal kurala da uymamaktadır. Hem AYRIMCILIK yapmakta, hem de AYRICALIK tanımaktadırlar. Yargıya gidildiği takdirde, yüce mahkemelerin 2’nci maddeyi aynen uygulayacaklarına olan inancım sonsuzdur. Tüm bunları neden yazdım. AYRIMCILIK yaptığınız için. Sizlere sadece 2 isim vermekle yetineceğim. Birisi, işvereni yatırımlarını yapmadığı iddiasında olan ve yaka paça sınır dışı ettiğiniz, eşi ve 2 çocuğu burada olan Bülent Polat ve diğeri de işlemediği bir suçtan dolayı önce yakalanıp, sonra aklanan, onun da yeni evlendiği eşi burada olan; İbrahim Halil Yumuşak. Değerli avukatlarımıza da davalarında emsal teşkil etmesi bakımından, bu olayı okumalarını şiddetle tavsiye ediyorum. Hade bakalım! “Ayıklasın pirincin taşını” HANEDANLIK DİVANI…  

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.