25 Ekim 2024
  • Lefkoşa21°C
  • Mağusa24°C
  • Girne24°C
  • Güzelyurt20°C
  • İskele24°C
  • İstanbul15°C
  • Ankara9°C

HALA KENDİMİZ ÇALIP OYNUYORUZ YA!

Derviş DOĞAN

23 Aralık 2015 Çarşamba 09:19

Oturdular bir masanın başına poz poz görüntü verdiler. Masanın her iki yanında bakanlar. Ortasında müteahitler. İmzalar atıldı. Haber anında basına servis edildi. Kıbrıs Türk Müteahitler Birliği ile Türkiye Müteahitler Birliği arasında bir protokol imzalanmış. Bu protokole göre de Maraş'ın imar ve inşasını üslenecekmiş Türkiyeli müteahitler. Kıbrıslı Türk Müteahitler ile işbirliği yapacaklar her türlü desteği verecekler gerekirse köprü olacaklar ve Maraş'ı yeniden inşa edeceklermiş. Bunun için de öngörülen finansman 100 milyar dolarmış. İyi güzel de, Maraş konusu nasıl ne ara çözüldü, kimler arasında çözüldü ki, inşası ve imarı için de protokol hazırlanıp imzalar atıldı. Milyar dolarlık anlaşmalar imzalandı. Kim veyahut kimler karar verdi buna? Bu protokolün içinde mal sahipleri , mülk sahipleri nereye kondu? Maraş hangi statüde ele alındı ki inşası ve imarı için Türkiyeli ve Kıbrıslı Türk müteahitler insiyatif üslenip böyle bir anlaşmaya imza koydular. 2 sınır kapısını açamayan bir otorite de buna tanıklık etti. Devlet erkanı ve müteahitler hangi siyasi gelişmeden sonra böyle bir yetiye sahip olduklarını düşündüler? Açıkçası bunları bilemiyorum. Lakin Maraş konusunun halen çözüme kavuşmamış Kıbrıs sorununun en önemli parçalarından birisi olduğunu biliyorum. Hepimiz biliyoruz. Ve bu bölgenin sadece Türk bölgesinde kalan ve Birleşmiş Milletler gözetiminde olan bir toprak parçası olarak görülemeyeceğini de çok iyi biliyorum. Biliyorsunuz. Dolayısı ile Maraş'ın yeniden imar ve inşası için Kıbrıslı Türk müteahitlerle Türkiyeli müteahitlerin oturup karar vermesi ve buna KKTC makamlarının da meşruluk kazandırması gibi bir durumun bu aşamada abestle iştikal olduğu çok açıktır. Zira konu taraflar arasında siyasi olarak üzerinde anlaşma sağlanamayan bir meseledir. Üstelik burada karar verici olan taraflar sadece bu anlaşmaya imza koyup işbirliği yapacaklarını deklare eden taraflar da değildir. Bunun bir de realitesi vardır. Bu realitenin içinde gerçek mal sahipleri vardır. Bunları yok sayıp, biz anlaşma yaptık, altına imzalar koyduk hade bakalım Maraş'ın inşasına talibiz diyebilirsiniz elbet. Ama kime göre? Neye göre bir anlaşma. Kısacası tek taraflı.. Yani 40 yıldır yaptığımız gibi yine biz çaldık, biz oynadık. Kendi kendimize..

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.