HAKKINIZI HELAL ETMEYİN…
Kıvanç BUHARA
15 Aralık 2014 Pazartesi 14:22
Demagoji yapana demagog denir! İp üstünde yürüyebilene ise cambaz… İkisinin yaptığı iş benzeşmese de, içerdiği tehlikeli eylemler ve sonuçları bakımından birbirlerini tamamlar. Kürsüde nutuk atan demagog, ayrıca büyük bir “ laf cambazıdır”. Lafı evirir, çevirir; Sanırsınız dağları devirir… Ancak boş teneke olduğunu anladığınız zaman, iş işten geçmiştir! Ona inanmayanlara da, inanıp peşinden koşanlar sayesinde, geçirebildiği kadarını geçirmiştir. Soygun düzeninde bunun adının ne olduğunu bilenlere bir kitap hediye edeceğim; lütfen beni arayın! Sürdürülebilir hale gelen; Kaktırma, koyma, Kazıklanma, oturtma, usulca ve yavaş yavaş geçirme eylemlerinden sonra; teselli arayanların çırpınışları, uyanık geçinenleri haklı çıkarır! Geçmişten günümüze kadar gelen “ atasözleri “, demagogların, cambazların her devirde var olduklarının kanıtıdır. Atalarımızdan bize miras kalan; “- At binenin, kılıç kuşananındır “ “ – Bal tutan parmağını yalar” “ – Ahmaklar oldukça açıkgözlere gün doğar” gibi avuntular; atasözü, özdeyiş, anlamlı güzel sözler olarak literatürümüze duhul (*) etmiştir. Milletin duhuliye işlemleri ile uğraşan hayırseverler sayesinde, son zamanlarda dilimize yeni sözcükler girmiştir… … Takiye ve fıtrat! “- Ya göründüğün gibi ol, Ya olduğun gibi görün” diyen Hz. Mevlana’yı kendilerine rehber edinip dillerinden düşürmeyenler… …Ne oldukları gibi görünürler, ne de göründükleri gibidirler! Dış tarafları; İyiliksever, vicdanlı, adaletli, yaratılanı seven, demokrat… İçleri; Gaddar, despot, ırkçı, kıyıcı, faşist… Neden ve niçin böylesine ayrımcı ve ikiyüzlü olduklarını soranlara diyelim ki; Bu kavga, sınıflar arası kavganın ta kendisidir. Dini kullanarak varlığını sürdüren cemaatler, tarikatlar, dinciler sınıfı bir tarafta; Kandırılarak, korkutularak yönetilen ve sömürülen bilinçsiz, cahil, saf çoğunluk diğer tarafta… Her ne şartta olursa olsun, sınıfının ve dolayısı ile kendi çıkarlarını korumakta kararlı olanliderlerin mücadelesi kutsaldır. Onun içindir ki; Haksız yere elde edilen dünyevi nimetler; soygunculuk ve vurgunculuktan kazanılan zenginlikler helal edilince, vicdanlar temizlenir zannedilir! Yenen, yutulan haramdan sayılmaz. Cenazelerde, ölenden alacağı olanların üç defa “ helal olsun” diye yüksek sesle tekrarlamaları bu yüzdendir. Siz siz olun; Bu kapişari düzeninde hiçbir soyguncuya hakkınızı helal etmeyin ki; Öbür dünyaya kirli gitsin! (*) Girme, giriş
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.