25 Ekim 2024
  • Lefkoşa21°C
  • Mağusa24°C
  • Girne24°C
  • Güzelyurt20°C
  • İskele24°C
  • İstanbul15°C
  • Ankara9°C

HAFTANIN ÇİRKİNLİKLERİ…

Arif Alasya

29 Ocak 2016 Cuma 09:01

Haftanın ilk çirkinliği Lefkoşa Dereboyunda bir inşaat yapılması için kesilen iki ağacın çirkin tartışması.Olay medyada yayınlanan kesilmiş ağaç artıklarının Belediye araçlarına yüklenmesini gösteren resimler ile başlar.Önce tartışmalar bu ağaç kesme sorumluluğunu Belediyeye yüklemek ile sorulukta en az pay sahibi Belediye olduğu yönündeki tartışmalar ile gelişir. Çarşamba günkü yazımda bu konuda sorular sormuş ve henüz yanıtlarını almış değilim. Şimdi başa dönelim.Bir şirket veya şahıs bu alana bir inşaat yapmak istiyor.Prosedür bellidir.önce mimari çizimler hazırlanır,sonra inşaat için gerekli planlar çizilir,Çizilen bu planlar Mühendis ve mimarlar odasının,elektrik mühendisleri odasından,çevre dairesinden,şehircilikten gerekli vizeleri alır.En son olarak da inşaat izni için bütün bu evraklarla vizelenmiş halde belediyeye müracaat eder.Şimdi buradaki beyanlara bakarsak belediyeye giden evraklar arasında var olup olmadığı tartışılan Orman dairesinin bu ağaçların katli ile ilgili imzalanmış fermanı (Bu beldenin yanında inşaat sahibinin kaymakamlığa bu ağaçların kesimi ile ilgili müracaatı olması lazım gerekir)yazısı. Görüleceği gibi Belediye bu olayın son halkası.Fakat esas çirkinlik bir TV programcısının yaptığı.''senin boğazını kesmem doğru olmaz ama seni eşek sudan gelene kadar dövmek isterim"diye meydan okuma mı,kahramanlık mı amaçladığı cümleler ile saldırması ve gel benim programıma diye çağrı yapması.İşin cılkı işte burada çıktı. Haftanın ikinci çirkinliği dün akşam ir TV kanalında Ombudsmanın konuk olduğu bir programda yaşandı. Ombudsman katıldığı bu programda son zamanlarda kamuoyunu ilgilendiren Ulaştırma bakanlığının Ercan hava alanı işletmesine denetçi olarak 11 bin 250 bin dolarlık denetçi olayı için bilgi vermekti. Olayın ilk medyaya yansıdığı günlerde Ulaştırma bakanı Ombudsmana saldırıyı başlatmış bu saldırısında da Başbakan’dan destek görmüştür.Bu güne kadar hiçbir aşamada Ombudsmanın sorduğu cevap vermeyi tercih etmemiş hep biz karar verdik olur sende kim oluyorsun görevini kötüye kullanıyorsun,sen intikam peşindesin,sen görevinin neyi ifade ettiğini bilmiyorsun diye saldırmayı tercih etmiştir. Ombudsman ise gerekli dosyaları hazırlayıp meclis başkanına teslim etmiş ve meclise görüşülmesinin yolunu aşmıştır. Dün izlediğim programda Ulaştırma bakanı karşısındaki kişinin yıllarca yüksek mahkeme yargıçlığı yapmış bir hukukçu olduğunu unutarak ona hukuk dersi vermeye kalkmış ve onu istifaya davet etmiştir. Bu gün bir başka programda bir konuk Ombudsman'ın mesleği ile olan değerlendirmeyi yaparken şu ifadeyi kullanmıştır’’UBP kurultayını çözen yargıç’’yanı bir iktidar partisinin çözemediği iç meselesini çözebilen bir yargıç. Toplum Ulaştırma bakanını bir söylemi ve bir davranışı ile biliyor. Söylemi ‘’Böylesi bir çözüm olursa kalaşnikof alır dağa çıkar ve mücadeleme devam ederim.’’ Bir de davranışı var. UBP’den ayrılıp kendi partisini kurarak Cumhurbaşkanı adayı oldu.Hedefi Derviş Eroğlu idi..hem söylemlerinde hem de panolarda,reklam afişlerinde Derviş beyi HANEDAN ilan etmiş ve onun kurduğu hanedan ile ülkeyi soyduğunu iddia etmiştir.Sonra partisini kapatıp tekrar UBP’ye dönmüş.Son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde da bir önceki seçimlerde hanedan ilan ettiği Derviş beyin en aktif savunucusu olmuş ve şimdi o Derviş bey hanedanlığında ülkeyi soyduğunu iddia ettiği partinin bakanıdır. Tartışmada kimin haklı olduğunu halk verecektir. Ancak gerçek cevabı Ombudsman'ın meclis başkanına sunduğu dosyaların mecliste görüşülmesi ve sonuç olarak yargıya intikali verecektir. Temennin Sayıştay dosyaları gibi bu Ombudsman dosyasının da meclis raflarını süslememesidir.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.