26 Nisan 2024
  • Lefkoşa28°C
  • Mağusa28°C
  • Girne26°C
  • Güzelyurt29°C
  • İskele28°C
  • İstanbul19°C
  • Ankara26°C

HAÇLI SEFERİNDEN DÖNMÜŞ GİBİYİM!

Haçlı seferinden dönmüş gibiyim!

07 Nisan 2014 Pazartesi 11:11

Mehmet Çakıcı, 7 yıl genel başkanlığını yaptığı TDP’ye ciddi eleştirelerde bulundu. TDP’nin şimdiki Genel Başkanı Cemal Özyiğit’e de göndermeler yaptı.   

Parti başkanlığı döneminde, ‘abuk sabuk’ diye nitelediği, kişisel birçok hakarete uğradığını, haksız eleştirilere maruz kaldığını söyleyen TDP eski Genel Başkanı, Lefkoşa Milletvekili Mehmet Çakıcı, “TDP şimdi daha mı çok sesli, daha mı aktif ya da daha mı kurumsal?” dedi.

TDP’nin Meclis dışındaki partilerle yerel seçimlere yönelik işbirliği ve güç birliği oluşturmasından da rahatsızlık duyduğunu belirten Çakıcı, “Parti daha ileriye götürülmek için mi? Koltuk değneği aramak için mi Çakıcı’dan devralındı?” diye de sordu.

 

Kıbrıs sorununa yönelik devam eden müzakere sürecine dair değerlendirmelerde de bulunan Çakıcı, Cumhurbaşkanı Eroğlu’na; müzakerelere devam etmekteki gerçek niyetini sorduğunu da anlattı. Çakıcı, “Gerçek olmayan bilgilerle, halka umut pompalanmasına canım sıkılıyor. Mülkiyet konusuna henüz başlamadan al-verden bahsediyor, yani saçmalıyor” diye konuştu.

- Detay Gazetesi Özel -

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Lefkoşa Milletvekili Mehmet Çakıcı, 7 yıl genel başkanlığını yaptığı TDP’ye sitem etti.  Parti yönetimini eleştiren Çakıcı, TDP’nin şimdiki Genel Başkanı Cemal Özyiğit’e de göndermeler yaptı.  Toplumcu Demokrasi Partisi eski Genel Başkanı (TDP) Lefkoşa Milletvekili Mehmet Çakıcı, yayın yaşamına yeni başlayan Detay Gazetesi’ni ziyaret etti, başarılı bir yayın hayatı diledi.

“Eroğlu’na gerçek amacını sordum”

Kıbrıs sorununa yönelik devam eden müzakere sürecine dair değerlendirmelerde de bulunan Çakıcı, Kıbrıs sorununda, halka söylendiği gibi bir gelişme olmadığına dikkat çekti. Çakıcı, “daha müzakere ihtiyacımız var. Neyin al-veri? Al-vere daha çok var” dedi.

Geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Meclis’te temsil edilen siyasi partilerin gerçekleştirdiği bilgilendirme toplantısında, Eroğlu’na hitaben; ‘tutanaklardan farkettim ki, müzakerecilerle olacak iş değil’ dediğini de belirten Çakıcı, “mülkiyet konusuna henüz başlamadan al-verden bahsediyor, yani saçmalıyor” diye konuştu.

“Halka umut pompalanmasına canım sıkılıyor”

Cumhurbaşkanı Eroğlu’na; Kıbrıs sorunu çözmek için mi yoksa olmayacağını ispatlamak için mi müzakerelere devam ettiği sorusunu sorduğunu da soran Çakıcı, “sanki bu işin olmayacağının görülmesi amacı var. Gerçek olmayan bilgilerle, halka umut pompalanmasına canım sıkılıyor” dedi.

Kıbrıs’ın her iki tarafında, 50 yıllık tarihi hata yapan, dolayısıyla her iki tarafta da kafası karışık bir toplum olduğunu söyleyen Çakıcı, “her iki tarafta, farklı farklı düşünen kesimlerin karmaşası var” diyerek, Anastasiadis ekibinin de yavaş hareket ettiğini vurguladı.

TDP’ye sitem etti

TDP’nin eski Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, gazetemize yaptığı ziyarette, Genel Yayın Yönetmeni Oshan Sabırlı ve Yazı İşleri Müdürü Oya Gürel’in sorularını da yanıtladı.

Başkanlığı döneminde kendisine getirilen eleştirilerin acımasızca olduğunu söyleyen Mehmet Çakıcı, TDP’nin şimdilerde daha çok sesli, daha aktif, daha kurumsallaşmış ve daha gelişmiş olduğunu düşünmediğini de belirtti.

Çakıcı, başkanlıktan ayrılmasının, yerinde bir karar olduğunu söyleyerek, “daha iyi yaparım diyenlere, başkanlığı bırakarak onların başarılarını görmek bence ciddi bir hayat dersidir” dedi.

TDP’nin mecliste bulunmayan partilerle, yerel seçimlere yönelik işbirliği ve güç birliği oluşturmasını da sert bir dille eleştiren Çakıcı, “Partinin algısının da korunması gerekir. TDP’nin, Meclis dışı partilerle anılmasına sıcak bakmıyorum. Daha ileriye götürmek için mi partiyi Çakıcı’dan devraldı, yoksa koltuk değneği aramak için mi?” diye konuştu.

Makam sevdaları, makam hevesleri yüzünden, kişisel hakarete maruz kaldığını ve bunun kendisini çok üzdüğünü söyleyen Çakıcı, TDP’ye daha çok çalışma ve daha aktif olma çağrısında da bulundu. Çakıcı, gazetemize yaptığı ziyarette şöyle konuştu:

 

“Bunları kimse bilmedi”

“2006 yılı itibariyle az sayıda arkadaşımla beraber TDP için, çok büyük emek sarfettik. Son 7-8 yılımız, büyük bir özveriyle geçti. Her günümüz, çalışma ile ailemizden özveri ile kendi hayatımızdan, kendi işimizden, kendi maddi kaynaklarımızdan özveri ile geçti. Partiyi büyüterek, Kıbrıs’ı geliştirme hayali ve ideali içinde çok mücadele ettik. Bunları kimse bilmedi, biz de belki de insanlara göstermedik.”

“Çok acı hissederim”

“Partiyi devralırken 7 Bin TL olan geliri, 25 Bin TL’ye çıkardık. Piyango çekilişleri düzenledik. Herkes borçlanıp katkı koydu. Şimdi kalkıp da birileri, maddi kaynak yaratamadığımızı söylediğinde çok rahatsız olurum. Çünkü partinin içini bilmeyenler kafadan atar. Karalamak çok kolay gelir. Çok da acı hissederim açık söyleyeyim. Partinin TKP döneminden sonra ne durumda olduğu biliniyor. Partiyi büyütmek için hep birlikte asıldık, örgütler kurduk.”

 

“Başka partiler gibi biz de hata yaptık”

“Siyaset yapmak büyük bir para akışıdır, özveri ve örgüt işidir. Kaynaklara ihtiyaç vardı. Partiyi örgütlendirdik, bir havaya soktuk. Özellikle 2011-2012 yıllarında mitingler ve Meclis’te yaşanan olaylarla partimiz toplum algısı olarak güçlü bir parti durumuna gelmişti. Artık Meclis dışı partilerle anılmıyorduk. Mecliste dört büyük parti olarak anılıyorduk, hatta artık iddialı bir parti durumuna gelmiştik. Dolayısıyla kapanma durumundaki bir parti, 3 aylığına da olsa bir geçiş hükümeti dönemi de yaşadı. O havayla seçime gidildi. Ancak başka partilerde yapılan hataların bizde de yapıldığını söyledim. Diğer partilerde yaşanan iç çekişmeler ve sıra kavgaları yaşandı. Bu da beni çok rahatsız etti ve üzdü.”

 

“İftiralarla karşılaştım”

“Halbuki, benim dönemimde parti hep ilerlemiştir. Belediye sayısı artmıştır. Milletvekili sayısı, maddi kaynakları artmıştır ve toplum algısı değişmiştir. Dolayısıyla, ben parti başkanlığından ayrılırken, partiyi yeterince yükseltemeyen bir parti başkanı olarak ayrıldım, başarısız olan bir parti başkanı olarak değil. Birileri ‘partiyi senin varlığın geriletiyor’ gibi bir suçlama havasına girdi. Parti içinde son dönemdeki sıra kavgaları, ‘Çakıcı birilerini yemeğe mi çalışıyor’ gibi iftiralarla da karşılaştım.”

“TDP şimdi daha mı çok sesli?”

“Şu eleştirilerden de çok rahatsız oldum; bana ‘tek adamsın, diktatörsün, egon yüksek gibi bir sürü abuk sabuk kişisel hakaretler yapıldı. Halbuki parti içinde, çok seslilik vardı ve tüm yetkililerin de devamlı sesi çıkıyordu. ‘Tek adam’ olduğum söylenerek, canları sıkılıyordu, TDP şimdi daha mı çok sesli? Bana yapılan eleştirilere binaen söylüyorum; TDP’nin şimdilerde çok sesli olduğuna ben inanmıyorum. Daha çok kurumsallaştığını düşünmüyorum. Aynı noktada, olduğunu görüyorum. Ben bunu eleştirmiyorum, çünkü zorluklarını da biliyorum. Öte yandan, çalışkan arkadaşların, daha az devrede olduğunu ve parti içinde varlıklarını da daha az görüyorum. Birkaç arkadaşın oralardan çekildiği de görülüyor. Şuanda amacım eleştirmek değildir. Fakat o beni eleştirenlerin, o günkü zorlukları bildikleri, ama beni eleştirmek için eleştirdiklerini de özellikle biliyorum. Çok acımasızca, bireysel nedenlere bağlı olarak eleştirildim. Makam sevdaları, makam hevesleri yüzünden, kişisel hakarete maruz kalmak beni çok üzdü tabi ki.”

Yenileneyim derken, eksilme tehlikesi!

“Çoğu adam partiden ayrıldı. Partide yenilenme derken, eksilme hareketiyle karşı karşıya kalmadık da değil. Çünkü siyasette doğru zamanda doğru yerde doğru adımlar atmak gerekir. Bana göre, benim istifa etmem doğru bir karardı. İkide bir hakarete maruz kalmak istemiyordum. Ben İrsen Küçük değilim ki, biriyle gidip kavga edeyim, parçalanayım. Bazen başkan olmayarak, daha iyi yaparım diyenlere başkanlığı bırakarak onların başarılarını görmek bence ciddi bir hayat dersidir.”

Partiyi koltuk değneği aramak için mi devraldı?

“Parti belediye seçimlerinde umarım başarılı olur ama partinin daha çok çalışması gerektiğini düşünüyorum. Partinin algısının da korunması gerektiği düşüncesindeyim, çünkü toplum algısı önemli. TDP Meclis’te temsil edilen büyük partilerden biridir. Meclis dışı partilerle anılmasına çok sıcak bakmıyorum doğrusu. Bu parti daha da başarılı olacak, daha da yukarılara çıkacak. Biz kendimize koltuk değneği aramıyoruz. Partiyi Çakıcı’dan daha ileriye götürmek için mi, koltuk değneği aramak için mi devraldı?”

“Koşullar doğduğunda değerlendirilir”

Parti başkanı olsaydı, şu anki konjonktürde DP ve UBP ile bir birliktelik olasılığı ortaya çıksa hükümet kurar mıydı?’ sorusunu da, Çakıcı şöyle yanıtladı:

“Koşullar doğduğunda, her parti hükümete girmeyi düşünebilir. Ama koltuk değneği mi yoksa düşüncelerini toplum yararına yayan bir parti olup olmadığı önemlidir. Tabi bu partilerle hükümet kurmak elbette de kolay bir şey değildir. Fakat TDP de hayat boyu muhalefet kalacak diye bir şey yok. Koşullar doğduğunda gereken değerlendirmeler yapılır.”

 

“Haçlı seferlerinden dönmüş gibi hissediyorum”

Çakıcı, genel başkanlıktan ayrıldıktan sonra, hayatında nelerin değiştiği sorusunu da şöyle yanıtladı:

“Hayatımın en rahat dönemlerinden birini yaşıyorum. Aileme ve arkadaşlarıma daha çok zaman ayırıyorum. Kendimi, ‘üstü başı yırtık- pırtık, kan içinde, haçlı seferlerinden evine dönmüş gibi hissediyorum. İskele gezilerim örneğin, sabah saat 9’da başlardı, evime akşam saat 3’te dönerdim. Bu ziyaretler hep toplum için bir hayal uğruna yapıldı ve bunların maddi masrafı da hep cebimizden karşılanıyordu. Şimdi çıksın biri ve ‘Çakıcı’dan daha çok çalışıyorum’ desin. Köy ziyaretlerinin duraksadığını biliyorum ve bu yüzden daha çok çalışılması gerektiğini söylüyorum.”

 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA