25 Mart 2025
  • Lefkoşa9°C
  • Mağusa8°C
  • Girne12°C
  • Güzelyurt10°C
  • İskele8°C
  • İstanbul12°C
  • Ankara9°C

GÜRCAFER: “MÜTEAHHİTLERİN İTİBARSIZLAŞTIRILMASI KİMİN İŞİNE YARIYOR?”

Gürcafer, müteahhitler aleyhine getirilen suçlamaya ilişkin, “Bir taraftan devletin Vergi Dairesi bilanço düzeltmesi yapıp vergi alıyor, belge veriyor, diğer taraftan devletin diğer bir kurumu sanki bu işlemi müteahhitler yapmış gibi müteahhitleri tutukla

Gürcafer: “Müteahhitlerin itibarsızlaştırılması kimin işine yarıyor?”

10 Şubat 2025 Pazartesi 16:54

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, müteahhitler aleyhine getirilen suçlamaya ilişkin, “Bir taraftan devletin Vergi Dairesi bilanço düzeltmesi yapıp vergi alıyor, belge veriyor, diğer taraftan devletin diğer bir kurumu sanki bu işlemi müteahhitler yapmış gibi müteahhitleri tutuklayıp sahtekarlıkla suçluyor” yorumunda bulundu.

Yıllardır bu ülkede iş yapan, binlerce insana ekmek veren insanlarımızın bu ve benzeri suçlamalarla itibarsızlaştırıldığını ifade eden Gürcafer, “bu kimin işine yarıyor?” diye sordu.

Gürcafer, şöyle konuştu: “Konu yargıya intikal etmiştir ama bu son olayda, haleyle ilgili müteahhitlerin tutuklanması olayında bana göre hiçbir suçu yoktur bu insanların. Biz aldık, bu ülkenin en büyük müteahhidini içeri soktuk. Bu adam, bir ömür tırnaklarıyla kazıdı, gece gündüz çalışan bir insanı, bu devlete milyonlarca lira vergi vermiş bu devletten neredeyse birkaç yüz milyon alacağı olup alamayan birini sen, bir kağıdın tarihi eskiymiş yeniymiş gibi alıp içeri soktun. Maymun gibi sergiledin, itibarsızlaştırdın.

Diğer tarafta da 30 yaşında, pırıl pırıl bir genç delikanlı. Bu ülkede kalayım mı kalmayayım mı? Bu ülkede yaşayayım mı yaşamayayım mı? Çelişkileri yaşayan ve birkaç defa yurt dışına göç etmeye karar veren genç bir delikanlı. Peki biz böyle yaparsak, bu işler bu kadar basit olursa biz kime, hangi amaca hizmet ederiz? Biri beni bunun kirlenmeyle ilgili verilen bir mücadele olduğuna mı inandıracak? İnanmam. Kusura bakmasınlar.”

“Devlet ‘yasal’ diyor, polis ‘suç’. Siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz?”

Müteahhitlerin hiçbir suçu olmadığını kaydeden Cafer Gürcafer, şunları söyledi:

“Bu insanlar, Vergi Dairesi’ne gidip ‘borcu yoktur’ belgesi istediler, verildi. Devamlı verirler zaten, 3-4 ayda bir alırlar bu belgeyi, haleye girerken, ruhsat alırken, borç öderken, her aşamada bunu ister. Peki sen bunun üzerine ‘bu temiz kâğıdı yalnızca bu bilançoyla ilgili geçerlidir’ diye yazdın mı üstüne? Hayır.

‘3 ay geçerlidir’ dedin, sen yazdın. Yazaydın ve ‘bu bilançoyla ilgilidir. Bilanço değiştirilirse bu geçersiz olur’ diyeydin. Veya öyle bir sistem kuraydın, adam gelip bilançosunu değiştirdiği anda önüne çıksaydı. Yani sen devlet olarak belge veriyorsun, ‘yasaldır’ diyorsun. Sonra da adam, bu belgelerle gidip ihaleye katılır, tutup içeri sokuyorsun. Belgeyi verenlere de hiçbir şey yok, onlara dokunan yok. Siz, bizimle dalga mı geçiyorsunuz? Tuzak mı kuruyorsunuz?

O zaman çıkacaksın ‘bu yasaya aykırıydı, bunlar bir araya geldiler ve gayri yasal bir şey yaptılar, suç işlediler’ ama senin Vergi Dairesi Müdürün ‘bu belge yasaldır’ diyor. Diğer taraftan polis, ‘bu suçtur, alın içeri’ diyor. Bu nasıl iştir?

Vergi Dairesi ve polis, bu devletin iki kıymetli kurumudur. Peki biz ne yapacağız? Nereye gidiyoruz biz? Ne murat ediyoruz? Onun için hissettiğim, gördüğüm, aldığım koku, ta bahsettiğim o dönemlerdeki gibi bir döneme girdik, birileri Kıbrıs Türkünü bunaltıp bu ülkeden kaçırmak istiyor. Kafamdaki soru işaretleri artmaya başladı.”

“Kafaları duvara vurunca, 5 senedir söylediğim noktaya geldiler”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, Kamu İhale Yasası’nda, yapılacak tüzük değişikliği konusunda da önemli açıklamalarda bulundu.

“Kafaları duvara vurunca, benim 5 senedir söylediğim noktaya geldiler” diyen Gürcafer, şunları söyledi: “Kamu İhale Yasası’nda, fiyat, mesleki yeterlilik, kâr zarar ve bilanço bacakları vardır. Bu yasayı da biz yaptık. Fiyatın yüzde 60 etkisi vardır. İkinci kriter tablosunda ise elinde iş var mı yok mu? Elinde iş varsa senin o zaman diğerine fazla puan verir. Yani elinde iş olmayana fazla puan verir, her kes iş yapsın diye. İkincisinde benzer iş bitirme kriteri vardır. 30 puan da buradan verir. 10 puan da bilanço ile kar, zarardır. Bu işin kâr zarar kısmında, ‘burada bir adaletsizlik var. Bunu lütfen değiştirin’ dedik.  5 senedir söylüyoruz biz bunu. ‘Bu suiistimale açıktır’ dedik ama bir türlü başaramadık.

Şimdi tüzüğün değiştirilmesi tekrar gündeme geldi, koşturarak. Kafaları duvara vurunca, benim 5 senedir söylediğim noktaya geldiler.”

“Siyasetin önceliği tolumun önceliğinden farklı”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, Sosyal Konut Projesi’nde gelinen aşamayı da değerlendirdi. Pandemiyle birlikte küresel bir enflasyon yaşandığını söyleyen Gürcafer, dünyada inşaat malzemelerinin fiyatlarının yüzde 20-30’a kadar arttığını, KKTC’ye olan talebin de arazi fiyatlarını yukarıya çektiğini tüm bunların da konut başına 40-50 bin sterlin külfet getirdiğini söyledi, “Dolayısıyla insanımız konut alamaz duruma geldi” dedi.

Projenin hayat bulması için siyasi iradeye ihtiyaç olduğunu dile getiren Gürcafer, “Bir sosyal konut yapalım diye çırpınıyoruz. Bir kooperatif kurduk, projeler hazırlanıyor, ÇED raporları bekleniyor. Sosyal konutlar ilk etapta Alayköy ve Güzelyurt olarak düşünülüyor ama bizim önerimiz eş zamanlı olarak Mesarya ve Karpaz’da da başlamasıdır. Üzgünüm ama bu işler yavaş gidiyor. Çünkü siyasetin gündemini meşgul eden, zaman zaman boş beleş bir türü iş çıkar ve o işler de bu işlerin yapılmasını yavaşlatır. Mesela kurultay, mesela Meclis Başkanlığı seçimi. Bu defa bizim şevkimiz de kırılır. Bu tür işler bana göre bana, siyasetçiye en fazla haz veren, prim veren işlerdir. İnsanları mutlu etmek, onların gözünde pırıltı oluşması, bundan daha büyük mutluluk yok” diye konuştu.

“Devletin itibarını iki paralık ettik”

Cafer Gürcafer, devletin itibarının yerle bir olduğunu ve bu durumdan gelmiş geçmiş hükümetlerin tümünün payı olduğunu söyledi.

“Yanlışlarımız birikti ve devletin itibarını 2 paralık etti” diyen Gürcafer, “2 hafta önce İngiltere’deydim bir tanıdığımın evine gittim. Bana sohbet sırasında, ‘Krizler, sıkıntılar oldu ama bu devlet bize baktı, doğruya doğru’ dedi. İngiliz hükümeti için dedi bunu. Devlete olan itibarını bir iki cümleyle özetledi. Biz ise burada devletin itibarını yerle bir ettik. Bunu bugün yapmadık, bu 80’li, 90’lı yıllara kadar dayanıyor. Yanlışlarımız birikti ve devletin itibarını 2 paralık etti. Bizim çok büyük bir sorunumuz var. Biz devletin itibarını kazandırmak zorundayız. Bu çok ciddi bir sorundur” şeklinde konuştu.

“Çıkış yolu ekonomiyi planlayıp büyütmek”

KKTC’de hükümetlerin önceliğinin, ekonomiyi planlayıp büyütmek olması gerektiğini söyleyen Gürcafer, Çıkış yolu bu ama bizde maalesef ‘ekonomiyi planlayıp büyütelim’ diye bir dert yok. Bizim hükümetlerimizin böyle bir gailesi olmaz. Ben bugüne kadar görmedim” dedi.

Gürcafer, Güney Kıbrıs’ta devlet yönetiminden örnek vererek, şunları kaydetti: “Güney Kıbrıs, ekonomisini mercek altında tutar. Cebeli Tarık Boğazı’ndan, Arap ülkelerinden, karşıdaki ülkelerden geleni tutsun, yat turizmini geliştirsin, zengin insanlar gelsin ve ülkesinde para harcasın diye adam bir Baf’a, Lİmasol’a, Larnaka’ya, Ayinapa’ya 4 tane yat limanı yaptı. Bu istihdamı arttırmak, ekonomiyi büyütmek, devletin vergi gelirlerini arttırmak, ülkeni bir çekim merkezine dönüştürmektir. Malta’da, İspanya’da, Yunanistan’da da bu var. Bizde yok. ‘Bütçe açığı var nasıl yapalım?’ ‘Seyrüsefere, alkollü içeceklere şu kadar koyun. Ne kaldı? Şu kadar eksik. Gidelim bunu da Türkiye’den isteyelim’. Böyle bir devlet yönetimi yoktur. Bu gelenek de bugün olmuş bir şey değil. Bu yalnızca Arıklı’nın, Üstel’in, Ataoğlu’nun sorunu değil. KKTC’yi kurduk kuralı böyle gittik ve şimdi duvara tosladık. Neden bu hale geldiğimizi sorguladığımız gün daha net görmeye başladık.”

“Uyuyan dev uyandı. Kıbrıs risk altında”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, Türkiye’de yaşanan 6 Şubat depreminin ardından paydaşların bir araya geldiğini ve Başbakanlık’ta bir Deprem Komitesi kurulduğunu kaydetti.

6 Şubat depreminin Kıbrıs ile ilgili bir milat olduğu ve bu depremden sonra Kıbrıs’ın artık risk altında olduğunu kaydeden Gürcafer, şunları anlattı: “Ben de o komitenin üyesiyim ve üniversitelerimizden katılan jeofizikçilerimiz bize sunum yaptılar ve o sunumda şunu gösterdiler; bu deprem Kıbrıs ile ilgili bir milat oldu ve bu depremden sonra Kıbrıs artık risk altındadır. Hatta ‘uyuyan dev uyandı’ gibi bir iki kelime kullandılar. Ada’nın doğu tarafından geçen fay hattıyla ilgili, Lübnan’a giden o fay hattıyla ilgili, bundan binlerce yıl önce Salamis Medeniyetini yıkan o fay hattı tekrardan enerji almaya başladı ve Kuzey Kıbrıs’ı tehdit ediyor. Bir an önce yapmamız gerekenleri yapmamız lazım ama niyet olmasına rağmen başka şeyleri bu sorunun önüne çıkarıyor olmamız dolayısıyla maalesef yapamadık.”

KKTC’de çürümüş bir bürokrasi olduğunu söyleyen Gürcafer, her şeyi sil baştan yeniden yapmak gerektiğini belirtti.

Gürcafer, “Ödemeyle ilgili bir evrak Maliye Bakanlığı ile Başbakanlık arasında 8 defa gidip gelebilir mi? Bu, 8 hafta demektir. Sen, işi yapan insanların parasını ödemezsen nasıl yapacak? Biz şunun farkında değiliz, toplantılarda da söylüyorum Türkiye’deki yıkımın 100 katını yaşayabiliriz. Raporlar bunu söylüyor. İşi gücü bırakıp buna odaklanacağımıza bir evrakı 8 defa geri gönderirsen ben senin vicdanından şüphe ederim” dedi.

“Yeni kapıların açılması hem ekonomiye hem iki toplumun yakınlaşmasına fayda sağlar”

Yeni sınır kapısı açılmasıyla ilgili de konuşan Cafer Gürcafer, kapıların açılmasını desteklediğini belirterek bunun ekonomiyi aynı zamanda sosyal iş birliğini de destekleyeceğini söyledi.

Gürcafer, “Bence olabildiğince kapının açılması hem ekonomiye hem iki toplumun yakınlaşmasına fayda sağlar, ben bunu savunuyorum. Yeşil Hat Tüzüğü’nde de ne murat edildi? İki toplum arasında ekonomik ilişkiler gelişsin ki düşüncelere pozitif etki yapsın, zaman içerisinde de bu düşünce Kıbrıs sorununun çözümüne olumlu yansısın. Bugün Rum Dışişleri Bakanı “Yeşil Hat Tüzüğü’nde değişiklik yapılmasının çok tehlikeli olacağını ifade ediyor. Orası da iflas etti. AB de bu noktada çok başarılı değil” şeklinde konuştu.

“Masanın oluşması olumlu bir gelişme”

KTİMB Başkanı Gürcafer, mart ayında kurulması beklenen masanın oluşturulmasını ise olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi.

Gürcafer, “Bu tür masalar oturulmadan önce kapalı kapılar ardındaki masalarda oturulmuştur mutlaka. Bundan dolayı birazcık umutluyum. Türkiye’nin bölgedeki, Doğu Akdeniz’deki çıkarları Orta Doğu’daki durumlar, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın pozitif yaklaşımları, bunlar olumlu gelişmeler ve bende bir umut yeşeriyor. Tabi biz hayal kırıklıklarına da alışkınız” dedi.

“Kıbrıs sorunu iki devletlilik temelinde çözülmez”

KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer, Kıbrıs sorununun iki devletlilik temelinde çözülemeyeceğini, dünyanın bunu kabul etmeyeceğini söyledi.

“Bunu hayal etmek çözümsüzlüğü istemekle eş değerdir” diyen Gürcafer, şunları söyledi: “Ama dünyanın murat ettiği gibi bir federal çözüm de olmaz buna da Rum tarafı müsaade etmez çünkü. İkisinin arasında bir modelle çözüm arayışı olacak. Çünkü şu anda adanın kuzeyinde de güneyinde de devleti paylaşmak istemiyor insanlar. Burada en doğrusu insanların düşünceleri sosyo-ekonomik koşullardan etkilenip değişime uğrar. Bana göre bugün için en uygun şey bu ikisinin ortasını bulmaktır. ABD, Güney Kıbrıs’a yaptığı silah ambargosunu neden kaldırmak istedi? AB Kıbrıs sorununu çözmek isterken Fransız savaş uçaklarının gösteri yapması kime, ne mesaj veriyor? Kıbrıs’ta barış istiyorlarsa bugünden itibaren artık askeri gösteriler yasaklansın, anlaşılsın. Bu gelişmeler sanki bizim geleceğimizle ilgili kötü şeyler olacağı mesajını veriyor.”

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON DAKİKA