24 Kasım 2024
  • Lefkoşa14°C
  • Mağusa11°C
  • Girne17°C
  • Güzelyurt13°C
  • İskele11°C
  • İstanbul5°C
  • Ankara3°C

GÜLÜN VE GÜLDÜRÜN…

Kıvanç BUHARA

31 Ağustos 2015 Pazartesi 09:00

Dünkü Detay’ın manşetindeki büyük renkli fotoğrafta, Akıncı ve Anastasiadis Kahkaha ile gülüyorlar! “ Karşılarında duran gazetecilerden biri, esprili bir şey söyledi!” diye düşündüm… Gülen, kahkaha atan insanlar, yüzü gülmeyen, somurtan insanlardan çok daha fazla sevildikleri biliniyor! Her yerde, her olayda tebessüm eden, sevecen bakışlarla bakabilen insanlar, genellikle art niyetli, kumpasçı olmazlar! Yalnız başına, kendi kendine kahkaha atan insan gördünüz mü? Görmüşseniz, “ bu adam kaçık “ diye düşünmüşsünüz mutlaka! Yan yana duran iki kişi, gülüyor ve kahkaha atıyorsa, yalnız kaldıklarında kavga etmeleri ihtimali yüzde kaçtır? Toplumlarına gülücüklerle mesaj veren iki lider; bir gün sinirli, somurtkan, kavgalı bir yüzle ortaya çıkarlarsa… “ – O zaman niye gülüyorlardı?” diye sormazlar mı? “ – Başlangıçta somurtsaydınız da, bize umut vermeseydiniz…!” *** Kim iyi güler? İlk gülen mi, yoksa son gülen mi? İşin sonunda kahkahalarla gülmeyi bekleyen, çıfıt (*) kalpli, art niyetli o kadar insan var ki çevremizde… Onları güldürmeme, sevindirmeme, “ ohh olsun “ dedirtmeme adına,  şimdi dişlerini göstere göstere kahkaha atan liderlerimiz, işin sonunda da aynı şekilde gülebilmeliler ki… … bu çilekeş Kıbrıs halkı, karanlık düşünceler içinde olan o yeraltı zihniyetinin temsilcilerine bir daha asla boyun eğmesin! Aslında, başlarken almaları gereken çok önemli bir karar vardı! Neydi o? Kim baskı yaparsa yapsın, telkinler ve direktifler kimden gelirse gelsin, çözüm ve barış yolundan dönmeyeceklerine dair karar almalıydılar… Birbirlerine kapalı kapılar arkasında böyle bir taahhütte bulundular mı, bilmiyorum… Karışmak, müdahale etmek isteyen çevrelere, devletlere ve kişilere hiç aldırmadan, kararlılıkla yollarına devam ederlerse, karıştırıcılar bir daha düşünmek durumunda kalırlar! Kısacası; Çetin cevizliği, birbirlerine değil, kışkırtıcılara karşı göstermeli, etrafın çıkarları yerine ada halkının çıkarlarının gözetileceği açıkça deklere edilseydi, ta başlangıçta… Henüz geç değildir! Sayın Akıncı, şunu kesin bir dille açıklamalıdır: “ Kıbrıs Türkünün taksim diye bir tezi veya isteği yoktur. Ya taksim, ya ölüm tarihin karanlık sayfalarında emperyalist, bedbaht bir slogan olarak kalmıştır!” Bay Anastasiadis ise; Enosis denen kabusun Rum literatüründen sonsuza dek çıkarıldığını ve talihsiz bir eylem olarak tarihin çöplüğüne gömüldüğünü açıkça deklere etmelidir! *** Görüşmelerin selameti bakımından ve barışa, adaletli bir çözüme ulaşmak adına… Bundan böyle… Karşılıklı olarak, toplumsal veya bireysel hiçbir saldırının yapılmayacağını, hiç kimsenin bu barış adasında burnunun kanamayacağını bilmemiz, en büyük güvence değil mi? (*) Hileci, düzenbaz!

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.