24 Kasım 2024
  • Lefkoşa14°C
  • Mağusa11°C
  • Girne17°C
  • Güzelyurt13°C
  • İskele11°C
  • İstanbul5°C
  • Ankara3°C

GÜLE GÜLE ÇETİN ALTAN

Mesut GÜNSEV

26 Ekim 2015 Pazartesi 11:24

5628ac8f0f25446bd00dd1b2 Geçtiğimiz günlerde önde gelen gazeteci-yazar Çetin Altan’ı da maviliklerin sonsuzluğuna uğurladık…Benim rahmetli Altan ‘la tanışmam orta 3 te Türkçe öğretmeniniz sevgili Nedime Ersan sayesinde olmuştu..Sanırım “mecaz”ı anlatıyordu .Akşam gazetesindeki “TAŞ” başlıklı köşesini göstermişti Altan’ın ve bu” taş” ın mecazi anlamda kullanıldığını anlatmıştı…O zaman ne bilirdik ki Nedime Hoca’ nın Kıbrıs’tan geldiğin ve kan ve ateş günlerinde adada görev yaptığını..Yıllar ,yıllar sonra öğrendim TMT kayıtlarından…Çok erken kaybettiğimiz bir devrimci öğretmen olan-ki bize derste Haldun Taner den hikayeler,Macar şair Petöfi Şendor’ dan şiirler okur, oluşturduğumuz şiir korolarını yönetir-şimdi şiir korosu diye bir oluşum var mı acaba-,klasik müzik plaklarını evinden getirir dinletirdi…O zamanlar Mazhar- Fuat Özkan’ lardan Özkan’ın abisi rahmetli Atilla ile çıkardığımız “Devrim” -adlı duvar gazetemizi de o yönlendirirdi. Bizim sınıfın unutamadığı, çoğumuzun da hayat yolumuzu bulmamızı sağlıyan öğretmenlerdendi rahmetli Nedime hanım… vesile ile o da rahmet istedi. *** 88 yaşında hayata veda eden Çetin Altan, gazeteciliğe 1946'da Ulus Gazetesi'nde başlamıştı. Altan'ın son yazısı "Hayal ettiğim ülke bu değildi" başlığıyla 25 Haziran 2015'te Cumhuriyet'te yayınlanmıştı. Altan'ın yazısı şöyleydi: “Artık anlaşılıyor ki ülkeme demokrasinin geldiğini göremeden ayrılacağım bu dünyadan. Torunlarımıza bırakmayı hayal ettiğimiz ülke bu değildi. Gene de bir hayal kırıklığı yaşamıyorum. Menzil-i maksuda ulaşılamasa da çok yol kat ettik. Bir ömür, sadece amaca ulaşmak için harcanmaz. O amaca doğru atılacak bir iki adıma yardımcı olmak için de harcanır. Yaralı bir devi ayaklarının üstüne koyabilmek için kuşak kuşak o devi sırtımızda taşıdık. Yaralarının iyileşeceğine, o devin ayaklarının üstünde duracağına olan inancımı hiç kaybetmedim. Bir gün bu ülke ayaklarının üstünde duracak. O zaman da, masaldaki gibi “sihirli kedinin çizmelerini” giyerek amacına doğru uçarak gidecek. Biz torunlarımıza istediğimiz ülkeyi bırakamıyoruz. Ama siz uğraşırsanız, mücadeleden vazgeçmezseniz, dünyadan ayrılırken “torunlarımıza istediğimiz ülkeyi bırakıyoruz” deme mutluluğunu siz tadabilirsiniz." Hayallerinizden, ümitlerinizden, mücadelenizden vazgeçmeyin. Amacınıza ulaşamazsanız da, bu amacı gelecek kuşaklara devretseniz de, kozmosla son hesaplaşmanızda, “daha iyi bir dünya için biz de fena mücadele etmedik” diyebilirsiniz. Bu da az şey değildir. Buruk da olsa, yorgun gözlerinizde bir tebessüm yaratır. O tebessümlerin çoğalması da elbet bir gün kurtarır bu ülkeyi. Enseyi karartmayın.” Gelin ustaya Milliyet’ te ki “Şeytanın Gör Dediği “başlıklı köşesinden müthiş bir yazı ile veda edelim: Kasılmasanız Ölürmüsünüz ? ******* Kasılma üstüne test TRAFİĞİN en yoğun olduğu saatlerde bir kaldırımdan bir kaldırıma geçerken, ezilmekten korkmadığınızı gösteren bir yiğitlikle, kasılarak ağır ağır yürüyor ve omuzlarınızı dalgalandırıyor musunuz? *** ARABA sürerken, şoför koltuğuna kasılarak çarpık oturmak ve direksiyonu tek elle kullanmak hoşunuza gidiyor mu? *** EL sıkıştığınız kimselerin yüzüne değil de, doksan derecelik bir açıyla sağına yahut soluna mı bakıyor ve o sırada iyice kasılıyor musunuz? *** BİR sinemadan çıktıktan sonra, filmin kahramanı sigarayı nasıl içiyorsa, siz de öyle içmeye kalkıyor ve kasılarak bir kaşınızı yukarıya kaldırıyor musunuz? *** YENİ tanıştığınız birinin nazikçe hal hatır sormasına, aynı nezaketle karşılık vermek yerine, kasılarak kafa sallamayı kendinize daha mı çok yakıştırıyorsunuz? *** BİRİNİN işi düşüp de sizi ziyarete geldiği zaman, kendisini saydam bir cammış gibi sayarak, bakışlarınızı onun fizik varlığının arkasındaki bir noktaya kıpırtısızca ve kasılarak dikiyor musunuz? *** SİZİ kasılmaya iten ruhsal dürtünün nedenini hiç düşündünüz mü? A) Sevilmediğinize inandığınız için, korkutmayı yeğlediğinizden mi? B) Size de başkaları kasıldığı için mi? C) Yeteneksizliğinizin çakılmasını engellemek için mi? Ç) Kimseye yüz vermiyor görünürseniz daha önemli sayılacağınıza inandığınız için mi? D) Kasılma dışında nasıl bir tavır takınacağınızı bilemediğiniz için mi? E) Boyunuzu, posunuzu, yahut palabıyıklarınızı, yahut altın dişlerinizi, yahut yumruk gücünüzü, yahut başka insanlardan yukarıda olduğuna inandığınız herhangi bir niteliğinizi, kasılma yöntemiyle daha somut mostralaştırdığınızı sandığınız için mi? *** UYURKEN de kasılıyor musunuz? *** IRGAT başı olsanız, toprak sahibine de kasılır mıydınız, yoksa sadece ırgatlara mı kasılırdınız? *** ÖNEMLİ saydığınız biriyle beraberken, aynı önemi vermediğiniz bir arkadaşınızın selamını görmezlikten geliyor ve o sırada kasılma dozunuzu artırıyor musunuz? *** KASILMANIZI fiyakalı jestlerle de süslüyor musunuz? Örneğin aşçı dükkânından dişinizi karıştıra karıştıra çıkıyor ve dudak kıyısıyla kaldırıma bir de tükürük fırlatıyor musunuz? *** PABUÇLARINIZI giyerken de kasılmayı denediğiniz oldu mu? *** SİZDEN daha çok kasılan biriyle karşılaşınca, siz de daha çok kasılarak onu görmemiş gibi tavana mı, yoksa sağa sola mı bakmayı yeğliyorsunuz. *** KASILMADIĞINIZ zaman kendinizi zırhsız mı hissediyor sunuz? *** İŞLERİNİZ ters gittiği zaman, örneğin depo bekçiliğinden kovulduğunuz zaman, kasılma alışkanlığınızda bir azalma oluyor mu? *** KASILMASANIZ ölür müsünüz? *** KASILMAYLA gelişmiş kişiliğin ters orantılı olduğu hiç aklınıza geldi mi? *** ÇEVRENİZDE kasılacak kimse kalmasa, yine de kasılır mıydınız? Kasılırdıysanız kasılınız… Daha çok kasılınız… Kasım kasım kasılınız… Sade küçük değil, büyük dağları da siz yaratmış gibi kasılınız… Öyle kasılınız ki, burnunuz hep havada olsun. Ve onu büyütünüz. Havaya dikilerek büyüyen bir burun, sümüklülüğün zafer işaretidir.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.