24 Kasım 2024
  • Lefkoşa14°C
  • Mağusa15°C
  • Girne16°C
  • Güzelyurt12°C
  • İskele15°C
  • İstanbul6°C
  • Ankara-1°C

GÖREVİNİ LAİKİ İLE YAPANLARI TENZİH EDERİM.

Arif Alasya

19 Ekim 2018 Cuma 08:30

Yıllardır bu ülkede en büyük şikayetimiz popülist politika ve partizanca yönetimler olmuştur.

Hem siyasi partilerimiz hem de halkımız bu politikalardan şikâyetçi olsa bile her hükümet değişikliğinde değişen bir şey bu güne kadar olmamıştır.

Tüm siyasi partilerimiz her iki seçim arasında ve seçim meydanlarında halkımıza en başta iki şey vaat etmektedirler.

  1. Partizanca yönetimlere son vereceğiz.
  2. Yolsuzluklardan hesap soracağız.

Partizanca yönetime son verebilmek için Devlete bağlı kurum ve kuruluşlara gerek Müdürlük gerekse yönetim kurulu üyeliklerini partililere dağıtmamaktan geçer.

Yolsuzluklardan hesap sorma ise öncelikle Sayıştay ve Ombustman raporlarının Meclisçe yargıya intikalinden başlar. Yargı önünde hesap verip cezalandırılması ile gerçekleşir.

Halkımız da bu iki maddenin hiç gerçekleşmediğini görüp yaşadığı halde ısrarla Nasrettin Hoca fıkrasında olduğu gibi ‘’Ya bu defa tutarsa diye’’ göle maya çalmaya devam etmeye devam eder.

Bu konuda en rahat olan bu söylediklerini yapmayan siyasi partilerimizdir.

Yarım asıra yakındır söylediklerini yapmamakla, fakat her seçim döneminde baskı ve vaatlerle seçimden galip çıkmaktadırlar.

Hükümetler talimatları yerine getirecek yönetenlerden oluşmaktadır. Birisi yapmasa diğeri gelir yapar. Hiç bulunmuyorsa bir gecede parti kurdurulup yine yaptırılır.

Artık pek halk kendini sorgulamadan sandığa giderse artık değişecek bir şey da yoktur.

Bu hükümet olan partiler Devlette ve sivil toplum örgütlerinde yapılanmalarını tamamlamıştır. Artık yüzlerce üst kademe yöneticisi ve kurum ve kuruluşlarda yüzlerce müdür ve yönetim kurulu üyeleri vardır.

Bütün bunları bu yukarıda bahsettiğim iki maddenin yerine getirilmemesinden elde etmişlerdir.

Henüz Meclis’de yargıya intikal eden herhangi bir yolsuzluk dosyası yoktur. LTB ile ilgili Sayıştay raporunun üstünden yıllar geçmesine rağmen herhangi bir sonuç da alınamamıştır. Bunun da nedenini anlamak mümkün değildir.

Bütün bunlar hep ‘’Adama göre iş işe göre adam’’karmaşası içinde yapılarak Liyakatin ortadan kaldırılması ile gerçekleştirilmiştir.

İş bilenin kılıç kuşananındır. Hele o hakkı olmadan o koltuklara oturanların ne cakasından ne tafrasından geçilmez. Her şeyi bilen ukala yağcı kişiler olarak anılsalar karşılarında onlara hep evet efendim diyecek kadrolarını da bulurlar. Aldıkları bu haksız koltukların karşılığında da hem kendileri hem de aileleri seçimlerde çemberlerde bayrak sallarlar.

Biz halk mı ne yaparız : Seçimlerde onlara ve partilerine oy vermeye devam ederiz.Kısacası normal seçimler beş yılda bir yapıldığını var sayarsak dört yıl 364 gün onlara küf…….iz  son 24 saat içinde de onlara oy veririz.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.