23 Kasım 2024
  • Lefkoşa23°C
  • Mağusa23°C
  • Girne23°C
  • Güzelyurt22°C
  • İskele23°C
  • İstanbul4°C
  • Ankara16°C

GLASGOW’DA KONUT

Özlem Olgaç Türker

28 Aralık 2014 Pazar 08:29

Sıra Apartmanlar (Tenements) İskoçya’nın önemli bir endüstri kenti olarak gelişmiş olan Glasgow ‘tenements’ olarak bilinen sıra apartman bloklarıyla bilinir. 19. ve 20. Yüzyıllarda Glasgow’daki en yaygın toplu konut biçimi olan sıra-apartman blokları, günümüzde hala Glasgow’da en sık görülen konut formunu oluşturur.  Ortak bir girişi olan, cadde katında dükkanlar veya atölyeler, üst katlarda daireler olan apartman bloklarıdır. Yerel işgücü talebine yönelik olarak çevredeki kırsal alanlardan, Highland olarak bilinen Kuzey İskoçya’dan, İrlanda başta olmak üzere Birleşik Krallığın diğer yerlerinden kente göç eden işçiler için inşa edilen bu konutlar, geniş odaları, yüksek tavanları ve orjinal dönem özellikleriyle bilinirler. Sıra Apartmanlar (Tenements)  Kenti Tenements olarak bilinen kiralık ucuz sıra-apartman blokları, 16 aileyi barındıran 4 kata kadar çıkabilmedkteydi. 19. Yüzyılda, kentte binlercesi inşa edilmişti. 1940’lı yıllara kadar, Glasgowluların çoğu bu tür apartmanlarda yaşamaktaydı. 1841 yılında 250,000 olan Glasgow’un nüfusu, 1912’de bir milyona yükseldi. Highland (Kuzey İskoçya) bölgesinden gelenler, kıtlıktan kaçan İrlandalılar, Doğu Avrupalı Yahudiler de nüfus artışına katkıda bulundular. Bu hızlı nüfus artışına karşın, herkese yetecek kadar konut bulunmamaktaydı. Kalabalıklık eski apratmanlarda büyük bir sorun haline geldi. Fabrikalar ve tersanelere yakın yüzlerce yeni, bir veya iki odalı apartman inşa edildi. Aileler, aynı çıkmazı, merdivenleri, arka bahçeyi  ve hatta bazan aynı tualetleri paylaşmak durumundaydı. Bazı apartmanlar daha iyi kalitede yapılmış ve daha ferahtı. Diğerleri ise birkaç yılda harabelere dönüştüler. Orjinal hali hoş olan bu binalar kalabalıklaşma arttıkça sağlıksız hale geldiler. Sağlığı tehdit eden konutlar Glasgow, 18.yüzyılda temiz bir kentti. Glasgow’luların birçoğu bu yüzyıla kadar Saltmarket (tuzpazarı) ve High Street civarında yaşamaktaydı. Eski kent, Katedrale ve üniversite’ye doğru büyüyerek, Clyde nehrine doğru yayılmıştı. Halkın büyük çoğunluğu ahşap veya taştan inşa edilmiş olan sıra apartman bloklarında (tenements) yaşamaktaydı. Ciddi konut eksikliği kalabalıklaşmaya neden olunca, her tür hastalığın yayılmasına neden oldu. Dönemin sağlık müfettişlerinden W.T. Gairdner, 1863 tarihli raporunda şöyle diyor: “ziyaret ettiğim apartmanlar mahsenden çatı katına kadar doluydu ve neredeyse tümü pansiyon usülü kullanılmaktaydı. Ne yazık ki birçoğu insanların yaşayacağı yerlerden çok domuz ahırı gibiydi. Hatta bir kısmında eşekler ve domuzlar, ailelerle aynı apartmanda kalabilmekteydi. Bir dönem Glasgow, Avrupa’nın en kirli kentlerinden biriydi. Bu da binlerce insanın hastalıklardan ölmesine neden olmuştu. Devlet evleri Birinci Dünya Savaşı (1914-18) sonrasında, Hükümet çalışan kesime konut yapılması için kentlere para vermişti. Glasgow’da kalabalıklaşmayı azaltmak için inşa edilen devlet konutları Cottage türü, iki katlı bahçeli yarı bitişik nizam (ikiz ev) konutlardı. 1924’te İşçi Partisi Hükümeti’nin yönetime gelmesi sonrasında, devlet konutlarının inşaatları arttı. İşci kökenli sağlık bakanı, kiraları daha fakir ailelerin ödeyeceği kadar ucuzlatmaya çalıştı. Fakar 1930larda para kaynağı azalınca, ‘tenement’ türü ucuz konutlar yeniden inşa edilmeye başlandı. Kenti geliştirme çabaları Glasgow, sorunlu konut çevrelerinin problemleriyle uğraşan ilk kentlerdendi. Kalabalıklaşma sorunuyla savaşan Kent Geliştirme Konseyi 1866’da kuruldu. 1860lı yıllarda Kent Konseyi kalabalıklaşma sorununu durdurmaya çalıştı. Kent konseyi tarafından sürdürülen temiz ve saygın konut sağlama ve kalabalıklaşmayı azaltma çabasıyla gecekondu temizleme ve yeniden inşa etme yollarına gidildi. Kent konseyinin gecekonduları satın alıp yıkarak yenilerini yapmasına olanak tanıyan para yerel vergilerden sağlandı. Yeni evlerin ilki Saltmarket bölgesinde 1880lerin sonunda inşa edildi. İyi kalitede olan bu yeni evlerin özel yatırımcılar tarafından taklit edilmesi beklendi. Bu evlere taşınanlar genellikle daha yüksek kira ödeyebilecek güçte olan, iyi işlere sahip kişilerdi. 1914 yılına kadar sadece 2000 yeni konut inşa edildi. Toplu konut, gündemi tutan politik bir mesele haline geldi. Öte yandan Glasgow Polis Kanunu’na göre tüm küçük konutlar ölçüldü. Büyüklüğüne göre o evde kaç kişinin yaşamasına izin verildiğini belirten döküm metalden tabelalar her konutun kapısına asıldı. Gece müfettişleri konutlardaki kalabalıklaşmayı engelleyecek kontroller yapmaktaydı. Sabaha karşı ikide bile gerçekleşen müfettiş kontrolleri nedeniyle bu sistem, Glasgowlular tarafından nefretle karşılandı. Ayrıca aynı yıllarda, kent sağlığını iyileştirmek amacıyla Glasgow Polis Kanunu altında bir temizlik departmanı kuruldu. (Sanitary Department). Sokaklar temizlendi, çöp yığınları boşaltıldı. Katrine gölünden kente getirilen temiz su, kirli su içmekten kaynaklanan kolera salgınından kurtulmalarına yardımcı oldu. 1890 yılında eski apartmanlara tuvalet konarak rehabilitasyonları yapıldı. Tüm sağlık iyileştirme ve kalabalıklığı önleme çabalarına rağmen 1951 yılında hala apartmanların %50sinde iç mekanlarda tuvalet yoktu. Tüberkloz hala ölümcül bir hastalıktı. 1965’te konutların %38inde sabit bir tuvalet ve duş yoktu. 1985te bu oran %5’e düştü. Konaklar Öte yandan Buchanan Street, Queen Street gibi daha yeni caddelerde, tütün ve diğer malların ticaretini yapan zengin tüccarlar için büyük konaklar inşa edildi. Eski kentin kalabalıklığından uzaklaşmak için kentin batısına doğru kayan bu zengin kesim, hem iş yerlerine yakın bir konumda, hem de lüks içinde yaşamaktaydılar. Katrine Gölü’nden (Loch Katrine) getirilen su sayesinde konutlara çağdaş banyolar yapıldı. 1980lerde toplu konut 1960larda esk sıra apartmanların (tenement) çoğu yıkılmıştı. Onların yerine yeni devlet evleri yapıldı. 1970lerden itibaren, kitlesel değişim geçiren Glasgow’da birçok kişi devlet sosyal konutlarından almıştı. Bu da daha iyi bir seçeneği tercih etme şansını kapattı. Yine 1970lerin ortasından itibaren iyi durumda olan sıralı apartmanlar renove edildi. 1980lerde halk yeniden devlet evlerinden almaya teşvik edildi. Ayrıca devlet, İskoç Evlerini (Scottish Homes) konseyden daha fazla finanse ettiğinden, konsey, 1993 yılına kadar konut stoğunun sadece %15ini satabildi. 1980lerde ayrıca özel konut patlaması yaşandı. Halk artık konut almayı, gelecek için bir yatırım olarak görmeye başladı. Günümüzde toplu konut Günümüzde Glasgow’da konut üretimi veya kiralanmasıyla ilgili hem sivil toplum örgütleri hem de özel sektör etkindir. İyi kalite ve düşük maliyetli konut kiralama veya satışını sağlamak amacıyla biraraya gelen gönüllülerden oluşan konut dernekleri ve benzer mantıkta çalışan konut kooperatifi en aktif kuruluşlardır. Konut derneklerinin ve kooperatiflerin üyeleri özel sektördeki kiracılardan daha fazla hakka sahiptirler ve daha düşük kiralar ödemektedirler. Günümüzde Glasgow Kent Konseyi artık kiralık ev bulundurmamaktadır. Kent Konseyi üyelerinin oylarıyla Mart 2003’te kontrolündeki konutları Glasgow Kent Derneği’ne devretmiştir (Glasgow Housing Association). Bu sayede kuruluş, Glasgow’daki en büyük konut organizasyonuna dönüşmüştür. Glasgow City Council (https://www.glasgow.gov.uk/index.aspx?articleid=5806) Glasgow’da Konut müzeleri Konut üzerine bu kadar politika üretmiş olan Glasgow kentinde sadece konutla ilgili iki ayrı müze bulunuyor. Sıra apartman bloklarından birinde, yerinde korunarak müzeye dönüştürülen ‘Tenement House’ sizi zamanda yolculuğa çıkarıyor. Apartmanın iç mekanlarını gösteren 1/50 ölçeğinde bir maketiyle karşılandığınız müzede, dönemin konut yaşam biçimiyle ilgili her tür mobilya, araç-gereç ve hatta giysiler dahi izleyicilere sunuluyor.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.