GİDİLECEK YERİN METREKARESİ AYNI….
Ayşegül Garabli
22 Ocak 2016 Cuma 09:57
Bu gün yine, ülke gündemi ile ilgili yazmak için bilgisayarın başına oturduğumda, Mustafa Koç’un, hayata veda ettiğini okudum. Bir anda, kafamdaki birçok düşünce, bir biriyle çatıştı. Fark ettim ki; her gün kalbi, kin ve nefretle dolu, bir çok cahil beyinlinin açıklamalarını; çıkarcı, riyakar bir çok işgüzarın yaptıklarını yazıyorum ama Kalbi sevgi dolu, çalışkan, dürüst, emeğe ve insana saygılı, ülkesi ve insanlık için iyi şeyler yapanları, yazmıyorum /yazmıyoruz. Oysa, nasıl da ihtiyacım var, güzel şeyler yazmaya. Aşkı, sevgiyi, kardeşliği, dostluğu, dürüstlüğü, yazmaya. Hastaya götürülen bir tas çorbayı, Gelen bir tas çorbanın, insanın içini ısıtan, yalnız değilsin, duygusunu, Halkının refahını ve çocukların geleceğini düşünüp, bunun için çalışan siyasileri, Kandırılma korkusuyla, ülke politikasını düşünmek zorunda kalmayan halkı, İnsanına, hayvanına, doğasına sahip çıkan ve koruyan politikacılar tarafından yönetiliyor olmanın vereceği huzuru, Kısacası insanca şeylerin yaşandığı bir ülkeyi yazmayı istiyorum. O yüzden kızıyorum kendime. Rahmetli Mustafa Koç’un, Aydın'ın Didim ilçesinde yaralı bulunan Akdeniz foku Badem ile yakından ilgilenip; Badem'in Foça'da tedavisini üstlendiğini yazmadığım için. Ülkesi ve ülkesindeki halkı için yaptıklarını, emeğe duyduğu saygıyı yazmadığım için. Şimdi diyeceksiniz ki; “Mustafa Koç’un ne özelliği var?”, “ iyi ve dürüst, ülkesi için çalışan bir Mustafa Koç’mu var? Hatta , Mustafa Koç’u zengin olduğu için, yazıma konu ettiğimi düşünenler de olabilir. Ama tam aksine, zenginliğin, ölüme çare olmadığına ve ayrıca, kişilerin sadece yaptıklarının dünyada kaldığına vurgu yapmak için Mustafa Koç’u yazdım. Zengindi. Çalışıp kazandı ama bu ülkeye kazandırdı da. Vehbi Koç Vakfı'nın Yönetim Kurulu ve Türk Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nın Mütevelli Heyeti Üyesi'ydi. Aynı zamanda TÜSİAD'ın Yüksek İstişare Kurulu Onursal Başkanlığını ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Üyeliğini yaptı. Finlandiya'nın da Fahri Konsolosu'ydu. Fenerbahçe Spor Kulübü Kongre Üyesi ve İstanbul Golf Kulübü'nün de Başkanıydı. Ama kalp krizine yenik düştü ve herkesle aynı toprağı paylaştı. O’ nun arkasında da, kalbi acı ile ezilen bir eş kaldı. Ve o’nun kızlarının gözlerinde de, benim babamı kaybettiğim zaman duyduğum acının aynısı var. Ama, arkasında sadece acı değil; ülkesi için yaptığı iyi şeyleri de bıraktı. Eğitime koyduğu katkıları bıraktı mesela. Çok veren maldan, az veren candan diye düşünerek, bu ülkeye katkı koyan, yaşadığı sürece kalbi, insanlık için çarpan, diğer güzel insanlar gibi, iyilik, dürüstlük ve saygıyı bıraktı. Umarım, Mustafa Koç’un ölümü ve arkasında bıraktıkları; kalbi, kin ve nefretle dolu olup, çıkar için uğraşanlara örnek olur. Ve yine umarım ki, ne yaparlarsa yapsınlar, yatacakları yerin metrekaresinin aynı olacağını ve sonrasında sadece yaptıkları ile anılacaklarının farkına varırlar. Nurlar içerisinde, huzurla yat Mustafa Koç.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.