25 Kasım 2024
  • Lefkoşa10°C
  • Mağusa11°C
  • Girne13°C
  • Güzelyurt7°C
  • İskele11°C
  • İstanbul5°C
  • Ankara0°C

GIDA, TARIM VE ENERJİ BAKANLIĞI NİHAYET BİTTİ! (5)

Cenk DİLER

10 Temmuz 2015 Cuma 09:17

Evet, bugün beşinci günümüz. İrfan Çelik anlatmaktan usanmadı. Tabii ben da yazmaktan. Aydınlatıcı bilgileri için çok teşekkür ederim. Yarın ise son olarak bu bakanlığımızın karne notunu vereceğiz. Şimdi kaldığımız yerden devam edelim: Çağımızda gelişen haberleşme sistemleri, ulaşım sistemleri ve ticaret şekilleri ile bir ürünün artık pazarlarda yer alabilmesi için güvenli, kaliteli ve sürekli olması ön koşuldur. Ülkemizde üretimin “Küçük Aile İşletmeleri” modeli ile yürütülmeye çalışılması ve bundan gelir elde edip yaşam sürdürmek olası değildir. Bu nedenle atadan görme tarım tekniklerimiz yerine çağdaş ve izlenebilir sistemlerin kurulup üreticimizin kullanımına sunma çalışmalarımız devam etmektedir. Bu amaçla yılda bir kez alınan uydu fotoğrafının alım sayısının artırılması; tarımsal parsellerdeki toprak yapısı, ürün görüntüsü, tarımsal meteorolojik veri toplanması, canlı raporlama sistemi, tarımsal uyarı sistemi gibi işlemleri yapacak Yerel Gözlem Ağı Sistemi’nin kurulması ile tapu kayıtlarındaki tarımsal arazilerin takibi, Örtü Altı Üretim Sisteminin Takibi, Özel Ürünler Kayıt Sistemi, Organik Tarım Kontrol ve Sertifikasyon Sistemi, Tarımsal Krediler Takip Sistemi, Bitki Koruma ve Bitkisel Mücadele Ürünleri Kayıt ve Takip Sistemi, Sertifikalı Tohum Kayıt ve Takip Sistemi, Gübre Takip Sistemi, Veteriner Tıbbi Ürünleri Kayıt ve Takip Sistemi, Bitki Ekolojik Gereksinmeleri Veri Tabanı Uygulaması, Pazarlama Bilgi Ağı, Sulama Sistemleri Bilgi ve Takip Sistemi, Su Ürünleri Kayıt ve Takip Sistemleri, Arıcılık Kayıt ve Bilgi Sistemleri’nin entegre edilmesi çalışmaları devam etmektedir. Bu sistemler tamamlandıktan sonra Bitki Pasaportu, e-Karantina, Gıda Güvenliği Bilgi Sistemleri (bitkisel ve hayvansal olarak) de devreye girmiş olacaktır. Bu çalışmaların bir parçası olan “Hal” yasa önerisi meclisimizin alt komitesinde görüşülmek üzere sırasını beklemektedir. Bu yasa önerisi üretim için yeterli görülmemektedir. Görüşme sırasında yeterli hale gelmesi için Bakanlığımız gerekli katkıyı koyacaktır. DEĞERLENDİRME: Hal Yasa öneriniz ‘‘Üretim için yeterli görülmemektedir’’ ne demek? Yeterli değilseydi, Meclis’e niye gönderdiniz? Tarımsal üretimdeki tüm paydaşların görüşünü almadan, itirazları değerlendirmeden, sistemi tüm üretim bazında kayıt altına alacak ve üreticiyi monopolleşmiş Toptancı ve monopolleşmiş Süpermarket baskısından kurtaracak, her üreticiye toptancı Hal’inde markasıyla satış imkânı verecek, markalaşmayı ve kaliteli üretimi teşvik edecek ve üreticiyi toptancının insafından, sömürüsünden kurtaracak bir Yasa tasarısını niye hazırlamadınız? Bakanlığınızın yapmadığı çalışmaları, siz hangi akıl veya mantık ile Meclis’te tamamlamaya çalışacaksınız? Sayın Bakan, söylediklerinizin hiçbir mantığı ve tutarlılığı yok; çünkü sizde Hal Yasasını hayata geçirecek irade yok! Tarım sektöründe örgütlenmiş, hemen hemen her üretim dalında birden fazla örgüt bulunmaktadır ve tümünün sayısı 30 adettir. Bu kadar fazla Sivil Toplum Örgütü ile tarımı şekillendirmek olanaklı görülmesine rağmen konularına göre ve istemleri halinde hepsi ile ayrı ayrı veya topluca görüşmeler yapılmaktadır. Bu görüşmelerde bir üst kuruluşta güçlerini birleştirmeleri yönünde yönlendirmeler de yapılmaktadır. DEĞERLENDİRME: Sayın Bakan, Üretici Birlikleri ile olan ilişkileriniz konusunda sarf ettiğiniz sözlerin gerçeklerle yakından uzaktan hiçbir ilgisi yok. Üretici Birliklerinin bir üst çatı altında toplanması, Bakanlığınızın öncelikli veya esas sorunu değildir. Sizin esas sorumluluğunuz ve göreviniz, tarımsal sektörlerin yapısal sorunlarına çare bulmanız, yapısal sorunları çözecek düzenlemeleri gerçekleştirmenizdir. Hangi tarımsal alt sektörün hangi yapısal sorununu çözdüğünüzü bizimle ve toplumla paylaşırsanız, onlar da biz de öğrenmiş oluruz! Balıkçılık yönüne bakıldığında; Doğu Akdeniz’in derin sularında bulunan ve ekonomik değerleri yüksek olan Orkinos ve benzeri balıkların avlanması için gerekli olan çevirme ağ teknikli gemilerin ülkemizde avlanmasına henüz izin verilmemektedir. Bu tür gemilerle avlanacak balıkların ülkemiz piyasasına balık satan küçük teknelerin yok olacağına inanılmaktadır. Bu sorunları aşabilmek için Balık İşleme Tesisleri’nin kurulması için alt yapıların hazırlanması çalışmaları Bakanlığımız bünyesinde devam etmektedir. DEĞERLENDİRME: Sayın Bakan; balıkçılık ile ilgili görüşleriniz ‘‘Aziz Nesin’’ lik şaka gibi. İfade ettiğiniz görüşler bir düşüncenin sonucu olamaz. Öyle görülüyor ki, Siz  ve Bakanlığınız,  kıyı balıkçılığı ile derin su balıkçılığını ayırt edebilecek  bir bilgiye dahi sahip değilsiniz ve tanrıyı inkar eden ve bu ekonomiyi yıllık en az 200-300 milyon Euro tutarında bir değerden yoksun bırakabilecek kadar düşün(ebil)me yeteneğinden yoksunsunuz; sorumsuzsunuz. Sözünü ettiğiniz Balık İşleme Tesisleri ancak derin su balıkçılığının serbest bırakılması ile gerçekleştirilebilir ve derin su balıkçılığı derhal serbest bırakılmalıdır.   Sizin sözünü ettiğiniz ‘akılsızca’ yasak dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan bir uygulamadır. Kıyı balıkçılarının kendilerine has sorunlarını çözmek başka bir şeydir; kıyı balıkçılarının sorunları nedeniyle, derin su balıkçılığını ‘yasaklamak’ başka bir şeydir. Bu ülkenin, bu ekonominin nasıl batırıldığını merak edenlerin çok uzağa gitmesine gerek yok! Tarım Bakanlığına bakmaları yeterlidir. Yazıklar olsun... Ayrıca balıkçı limanlarının fiziki alt yapılarının güçlendirilmesi çalışmaları da aralıksız devam etmektedir. Ülkemiz deniz sularında profesyonelce avcılık yapan 378 faal balıkçı gemisi ve 476 balıkçı bulunmaktadır. Gemi sahibi balıkçılara avcılık malzemesi temininde bu yıl yeni bir uygulama başlatılmıştır. Balıkçılarımızın alacağı malzemelerin yarı bedeli 3000 TL’ye kadar Doğrudan Gelir Desteği uygulamaları çerçevesinde Bakanlığımız tarafından karşılanacaktır. DEĞERLENDİRME: Evet, Sayın Bakan; en iyi yaptığınız iş T.C’nin sağladığı fonları sürdürülemez yapılara kanalize etmek. Bu konuda gerçekten uzmanlaşmışsınız... Tebrikler. Genel Tarım Sigortası Fonu kendi yasa ve tüzükleri çerçevesinde 2013-2014 üretim yılında kuraklık tazminatları kapsamında 5,253 adet üreticimize 49.371.868,00 TL ödeme yapmıştır. Bu sayede üretimin devamlılığı sağlanabilmiştir. Sigorta kapsamında ülkemizde önemli ekonomik değere sahip tahıllar, yem bitkileri, narenciye, patates ürünleri ile hayvancılıkta Bakanlar Kurulu tarafından ilan edilen bulaşkan hastalıklardan oluşan zararlar tazmin edilmektedir. Bunların dışında kalan ürünler kapsam dışı olarak nitelendirilmekte olup zaman zaman üreticilerimizi zor durumda bırakmaktadır. Bu üreticilerimizin mağduriyetlerini gidermek için İhtiyari (isteğe bağlı) Sigorta Tüzüğü hazırlanmış ve özel sigorta şirketleri ile işbirliği halinde yürütülmesi öngörülmüştür. DEĞERLENDİRME: Kaliteli, AB standartlarında verimli üretim ve paketleme; daha kaliteli, daha verimli ve daha fazla üretimin nasıl sağlanacağı konuları belli ki Sayın Bakanın gündeminde yok. Varsa yoksa TC’nin verdiği kaynakların dağıtımı. Size gerçekten gerek yok Sayın Bakan. TC sağladığı fonları sizden daha iyi bir şekilde ‘Yardım Heyeti’ kanalıyla dağıtabilir. Bu sayede bizi tüm dünyaya rezil eden derin su balıkçılık yasağı da kalkmış olur. Bu tüzük çerçevesinde üreticiler elde edecekleri ürün bedelinin belirli bir %’desini sigorta şirketlerine prim olarak yatıracaklar ve doğal afetler karşısında poliçelerinde belirtilen kriterler çerçevesinde tazminat alabileceklerdir. Bu uygulamaların yılsonundan önce uygulamaya girmesi hedeflenmektedir. 2014 yılının sonbaharında ülkemize ulaşması beklenen 75 milyon metre küp suyun henüz ulaşmadığı malumdur. Bu suyun tarımda kullanılması öngörülen kısmının önemli bir bölümünün, Güzelyurt havzasındaki su kaynaklarının iyileştirilmesi ve narenciye sulamasında kullanılması hedeflenmiştir. Bunun dışında kalan kısmı ile en fazla ithal (mısır, soya fasulyesi gibi) ettiğimiz tarımsal ürünlerin yetiştirilmesi için programlar yapılmaktadır. Bu suyun rantabıl kullanımlar için hazırlanmakta olan Entegre Tarım Bilgi Sistemleri çerçevesinde kontrolü mümkün olacaktır. DEĞERLENDİRME: Sayın Bakan, gerçeklerden o kadar uzaksınız ki size söyleyecek laf dahi bulamıyorum. Ne kadar metre küp suyun hangi tarım ürünleri için ve hangi bölgeye verileceği Tarım Bakanlığı tarafından belirlenmediği sürece, gelecek suyun söz konusu bölgeye dağıtımı ile ilgili proje de yapılamaz; söz konusu projenin maliyeti de hesaplanamaz. Sözünü ettiğiniz Entegre Tarım Bilgi Sistemini hayata geçirmeye sizin ve sizin gibi bakanların ömrü yetmeyeceği gibi;  Entegre Tarım Bilgi Sisteminin gelecek suyun kullanım bölgesi ve ürün çeşidi ile ilgisi de yoktur. Amaç, gelecek suyun arta kalan kısmının mısır, soya fasulyesi gibi ithal ettiğimiz tarımsal ürünlerin yetiştirilmesi ise, bu ancak devlet üretme çiftliği arazilerinde toplu bir şekilde gerçekleştirilebilir. Az miktarda suyu çok sayıda hayvancıya yem ihtiyaçlarını karşılamak için eriştirmek, suyun dağıtımını ekonomik olmaktan çıkarır. Öte yandan Kıb-Tek’in yönetim kadrosunun bilinçli ellere bırakılmasından sonra yaptığı çalışmalar sonunda enerji arzı güvenliği sağlanmıştır. Hükümetimiz döneminde sadece 10 kez (2’si komple şebeke çökümü, 8’i büyük ölçüde yük kaybı) beklenmedik nedenlerden elektriklerimiz kesintiye uğramış olup bu rakam AB standartları çerçevesindedir. Hükümetimizin ilk aylarında, borç batağında (165.823.000 $) bulunan Kıb-Tek’in sürdürülebilir bir yapıya kavuşması için elektrik ücret tarifelerine zam yapması kaçınılmaz bir durum halindeydi. Gelinen noktada kurumun borçlarının ciddi bir kısmı ödenmiş geriye kalan 105 milyon $ yapılandırılmıştır. Kurumun öngördüğü akıllı sayaç uygulamaları, sokak aydınlatmaları için Led ampül projesi yatırımları bugün uygulamaya konmuş durumdadır. İyi bir yönetim sonunda kurumdaki tahsilat oranlarının yükselmesi, kaçak elektrik kullanımlarının azaltılması ve dünya petrol fiyatlarının düşmesi sonunda kuruma ek santral alınması bile gerçekleşmiştir. TC ile geçmiş hükümetler zamanında yapılmış özelleştirme programları bu sayede askıya alınmış durumdadır. DEĞERLENDİRME: Sayın Bakan, ‘‘KIB-TEK’in özelleştirilmesi askıya alınmıştır’’ ne demektir? Bu geçici bir durum olup, uzun vadeli planlarınıza göre KIB-TEK’in özelleştirilmesi hala daha gündeminizde midir? Bu cevaptan o anlaşılmaktadır. Yok, eğer böyle bir durum söz konusu değilse; o zaman KIB-TEK’in ‘özerkleştirilmesi’ ile ilgili yasal çalışma niye hala daha başlatılmamaktadır? ‘Yenilenebilir Enerji Yasası’ altında Bakanlığımız Müsteşarı başkanlığındaki Yenilenebilir Enerji Kurulu oluşturulmuş ve gerekli tüzükler hazırlanarak yürürlüğe konulmuştur. Yenilenebilir Enerji konusunda Bakanlığımıza başvuru yapan 397 adet dosya bu Kurul tarafından incelenmiş ve bugüne kadar 137 adet yenilenebilir enerji tesisi kurulması için izin ve yetki verilmiştir. İçerisinde bulunduğumuz günlerde hükümetimiz yaklaşık 20 aylık görev süresini dolduracaktır. Hükümet programına bağlı kalarak sorduğunuz sorulara cevap teşkil edecek şekilde ve samimiyetle yaptıklarımızı ve yapmaya çalıştıklarımızı anlatmaya çalıştım. Umarım soru sorarken amaçladığınız cevaplara ulaşmışsınızdır. Bilgi edinme yasası kuralları olmasa bile Bakanlığımızdaki şeffaflık uygulamaları çerçevesinde her zaman kıymetli basın çalışanlarımızın sorularını yanıtlamaktan ve kamuoyunu bilgilendirmekten mutluluk duyduğumu ifade ederek çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim. Sayın Bakan’a verdiği cevaplardan dolayı teşekkür ederiz. Yarın bakanlığımızın karne notunu açıklayacağız.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.