GEZİCİ ANKETİ..

Birçok kez hem yazılarımda, hem radyo yayınlarında hem de katıldığım TV programlarında bu ülkede yapılan gerek yerli gerekse yabancı anket sonuçlarına hiçbir zaman inanmadığımı hep söyleyip yazmışımdır.
Daha geçen günkü yazımda seçimin habercisinin bu anketçiler olduğunu, en erken onların davrandığını ve bütün amaçlarının halkı maniple etmek olduğunu yazmıştım.
Daha kabine Cumhurbaşkanlığına sunulmadan,
Hükümet programı mecliste okunmadan.
Güvenoyu alınmadan.
Maalesef gerek günlük gazete, radyo, TV programına katılanlar ve yorum yapanlar bu hükümete en çok bir yıl ömür biçmektedirler.
Kurulacak hükümetin yapacağı işleri ise;
1-      Ekonomik protokolü sorgusuz imzalamak
2-      Talimatla gelen polis yasalarını çıkarmak
3-      Özelleştirmeleri gerçekleştirmek
Gibi görevleri yapıp Türkiye’den gelecek para musluklarını açmak. Gelecek para ile yeni istihdamlar ve Devletteki kadrolarını güçlendirmek olacaktır.
Bütün bunları gerek UBP gerekse DP’nin seçime yönelik olarak yapacağı aşikârdır.
İşte bu noktada Gezici şirketinin anketi yayımlanmıştır. Gezici şirketi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde en yakın tahmin eden şirket olmuştur. İşte bu nedenle halkı maniple etmek için tercih edilen bir şirket olmuştur.
Yıllar önce söven duyguların tavan yaptığı dönemde bile sol ve sağ oylar dediğimiz oylar arasındaki oran  %65’e %35 olarak sağ kesimin lehine olmuştur.Bu sebepten açık ve net olarak bu noktadan hareket edecek olsak bile bu ankettin doğru bir tahmin olmadığını söyleyebiliriz.
Tabi burada en çok vurgulanmak istenen da galiba bu olgudur. En çok yüzdeye sahip olduğunu açıkladığı HP’nin toplumun tüm kesimlerinden oy alacağı vurgusunu yapmaktır. UBP’nin oylarını düşmüş, CTP’nin oylarını Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki oranın altına çekmiş, DP’yi nerdeyse büyüyen parti konumuna getirmiş, TDP ile BKP’yi da bir önceki seçimlerdeki seviyesinde bırakmıştır.
Bizler de bu toplumun içinde yaşayan bireyler olarak şu değerlendirmeyi yapmamız mümkün.
-       Yeni kurulan HP henüz net politikalarını ortaya koymayıp yuvarlak olarak düşüncelerini açıklamış olmasından ve de toplumun değişim istencinden dolayı ciddi bir oy alacağı varsayılmaktadır.
-       HP’nin çok çok büyük oranda bu oylarını UBP ve DP tabanından alacağı da bilinmektedir.
-       UBP sağın güçlü partisi olması nedeniyle kesinlikle en azından Cumhurbaşkanlığında Derviş beyin ikinci turda aldığı oy oranını sağlayacağı gerçeği vardır. Altı bin üyenin üzerinde üye ile kurultay yapmıştır.
-       CTP içindeki tüm çalkantılara rağmen kesinlikle %20’nin altında bir rakama gerilemeyeceğidir.
-       TDP ve BKP için verilen düşük yüzdelere benim inancım yoktur. Bu iki parti özellikle TDP için şunu söylemek mümkün. Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle oluşan fırtınada yer alan kitleyi bünyesinde tutup gerekli bütünleşmeyi yapamadılar.

Sonuç olarak yıllar sonra liberalizmin toplumu bu kadar tükettiği bir dönemde eğer bu anket sol oyların tükendiğini ve en şoven dönemde bile %65’e 35 olan dengenin bu gün %72.4’e 27.6’ya solun aleyhine gerilediğini söylüyorsa gerçeklilikten çok çok uzaktadır.