GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE CELLATLAR VE İDAMLAR
İdam ABD'de önemli bir ceza yöntemidir. Farklı coğrafyalarda idam hala vardır. Peki bu detayları biliyor musunuz?

11 Ekim 2018 Perşembe 15:55
Celladın yağlı ipinin sara hastalarına iyi geldiğine inanıldığından, bazı çingenelerin sırf bu ipleri elde edebilmek için İstiklal Mahkemeleri döneminde cellatlığı kabul ettiği olurdu.
Osmanlı döneminde idam mahkumu bir kişinin yağlı urganı, asılma anında koparsa bunu ilahi bir mesaj olarak kabul ederler, cezaya haksız yere çarptırıldığına inanılır, hatta çoğu zaman da mahkumlar affedilirdi. İdamlıkları bu yolla kurtarmak için cellatlara “ipleri zayıflatması” için rüşvet verildiği de olurdu.
Osmanlı’da Cellatlar
Dikdörtgen taşlarından tanınabilecek Dünya’nın tek cellat mezarlığı, İstanbul Eyüp’teki Pierre Loti kahvesinin çevresinde bulunmakta. Mezarlarında hiçbir yazı bulunmaması ise anlaşılır bir durum. Bu, geride kalanların mezarları tahrip ederek alakasız aile yakınlarına kötülük etmemesi için alınan bir önlem olsa gerek.

Mevtanın eşya, para ve giyecekleri cellat malı sayılırdı. Cellat cesedi isterse atar, yahut ölünün sahiplerine parayla satardı.
Bir vakitler Yedikule Zindanlarında yüksek rütbeliler için hazır tutulan cellatlar Hırvat ve Çingene dönmelerinden seçilir, seçilen kimseler son anda merhamete gelmesin diye sağır ve dilsiz olmalarına dikkat edilir, gerekeli görüldüğü takdirde dilleri kesilirdi. İnfazlar Topkapı Sarayının ön bahçesindeki Cellat veya Siyaset Çeşmesi önünde gerçekleştirilir, kanlı baltalar ve eller burada yıkanırdı. Kesilen başlar ibret taşları denilen alanın sağında ve solunda sergilenirdi. Sultan ve şehzadelerin ise kanı dökülmez; ip, kementle yahut yay kirişi ile boğularak öldürülürlerdi. “Şamanist Türkler kan akıtarak öldürmez” geleneği ile alakalı bir durum sanırız.
Menderes ve İdamı
İmralı cezaevinin o yıllardaki mes’ul müdürü Ahmet Acaroğlu, Adnan Menderes’in Üsküdarlı Cellat Kemal tarafından iki kez ipe çekildiğini görecektir. Yargılamaların ve idamların çok öncesinde; açılacak mezarları mahkumlardan gizlemek için “zeytin ağacı dikeceğiz” diyerek geniş çukurlar açtırırlar, cephane sandığı yapıyoruz denilerek de tabutlar hazırlanmaya çalışılır. Son günlerde İstanbul’daki bir meyhaneden apar topar getirilen sarhoş Kemal Aysan, Sultanahmet’te asılan Börekçi Ali tecrübesinden de cesaret alarak, yanındakinin acemi olduğu dile getirir ve adının “baş cellat” olarak kayıtlara geçirilmesini ister. Derdi budur anlayacağınız.

Hasan Polatkan’ın ve Fatin Rüştü Zorlu’nun infazında da bulunacaktır. Kemal’in eli ayağı titreyince Zorlu sandalyeye kendisi vurur. Yine Acaroğlu’nun ifadesine göre uzun boylu olduğu için ayakları masaya değecektir.
Asılarak idamlarda ölünün 15-20 dakika daha sehpada kaldığı anlatılır. Kasıtlı olarak ya da iş bilmezlikten, düğümü omuriliğe oturtmayan cellatların, kurbanlarına acı çektirebildiği de söylenmekte. Bu tip durumlarda abdest tutamama gibi trajik olaylara da rastlanabiliyormuş. Menderes’in düğümünün boynunun yan tarafına alındığı, bu yüzden eziyet görerek çok çırpındığı ailesi tarafından dile getirilmiştir. Hatta ayakkabıları o esnada ayağından fırlayacaktır. Acaroğlu’na göre ise; Menderes vefat ettiği halde, “Yassıadadan Eyüp Sultan’a beyaz atının üzerinde namaz kılmaya gidemesin” diye ikinci kez darağacına çekilmeye çalışılmaktadır.
Bir Meslek Olarak Cellatlık
İnkılaptan bu yana 3 bin kişiyi astığını iddia eden İzmir İstiklal Mahkemesinin 1892 doğumlu Celladı Kara Ali, Erdal Eren’in infazına memur edilen Cellat Hüseyin, 1956 yılına kadar İngiltere’de 400’ü aşkın kişiyi idam eden Albert Pierrepoint, Osmanlı’dan günümüze karşımıza çıkan yerli-yabancı isimlerden bazıları. 1924-1964 arasında “Almanya’nın Milli Celladı” olarak kabul gören Johannes Reichart ise 40 yıllık meslek hayatında 3 bin kişiyi çoğunu başlarını kesmek suretiyle öldürdüğünü itiraf ediyor. İnfazlar için giyotini öneren Reichart’a göre önemli olan insani olarak yapılmasıymış.

Mesleğe 1948 yılında giren İngiliz Syd Dernley, 7 saniyede adam asmakla övünürmüş. 1981’de idamı kaldıran Fransa’nın son celladı Fernard Myssonnier, 30 yıllık icraatını kitap olarak yayınlar. Babasının yanında işe başladığı 16 yaşında; çırak olarak 144, “şef cellat” olarak ise 200 kişiyi öldürecektir. Kamyonun içine yerleştirilen giyotinle kurbanın ayağına kadar giden mobil cellatlardandır kendisi. Cezayir direnişçilerinin kesik başlarını fotoğrafladığını ve evini müzeye dönüştürdüğünü söylemeyi de ihmal etmemiş.
Türkiye’de, idam edilen son tutuklu, 25 Ekim 1984’te infazı gerçekleşen 3 polisin katili, terör örgütü üyesi Hıdır Arslan’dır.
ABD’deki bir infazın maliyeti 2 milyon dolardır ve memurlar yüksek maaşlara ek olarak psikolojik destek de alırlar. Rusya’da ise idam cezası 1996’ya kadar uygulanır. 25 yıl boyunca 50’yi aşkın kişiyi idam eden Vasiliy, aslında tavuk bile kesemeyecek kadar yufka yürekli biri olduğunu anlatır.
Arabistan’da İdam
Ülkesinde; 70’i kadın yüzlerce kişiyi idam eden cellat Ahmad Rezkallah, “çelik gibi sinirlere sahipler” diyerek kadınların idam sırasında da affedildikleri zamanlarda da erkeklerden çok daha cesur olduğunu savunuyor. Kılıcın keskinliği ve fiziksel güç Rezkallah’a göre önemlidir. Kıdemli cellat, infaz öncesinde kurbanının ailesine idam edilecek kişiyi affetme şansı da verdiğini belirtmiş. Bu şekilde veya kan parası ile bir çok kez son saniyede idamların durdurulduğu sıklıkla olurmuş. Bağışlandıklarını duydukları anda bazı erkekler deliriyor bazıları da paralize olmuş gibi kaskatı kalabiliyorlarmış.
İnsanlar işimi öğrendiğinde rahatsız oluyor ve bir bahane ile yanımdan uzaklaşıyor diyen Rezkallah, yine de insanlarla tanışmayı ve cemiyet içine karışmayı çok sevdiğini belirtiyor.
FIBA İnstagram hesabından KKTC Basketbol Unilig organizasyonundan bir pozisyon paylaştıFIBA İnstagram hesabından KKTC Basketbol Unilig organizasyonundan bir pozisyon paylaştı14 Aralık 2025 Pazar 22:08BASKETBOL
Boğaziçi Köyü’nde Şap Hastalığına Karşı Önlemler AlındıBoğaziçi köyündeki mandıralarda bulunan büyükbaş hayvanlarda şap hastalığının tespit edilmesi üzerine, İskele Belediyesi’nin de katılımıyla Lefkoşa’da ilgili kurumların iştirakiyle toplantı gerçekleştirildi.14 Aralık 2025 Pazar 21:46İSKELE
İskele Boğaziçi Köyü’nde Şap Hastalığı Şüphesi: Bakanlıktan Acil TedbirlerTarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı, Boğaziçi Köyü İskele bölgesinde bir mandrada şap hastalığı şüphesi üzerine kapsamlı önlemler alındığını duyurdu.14 Aralık 2025 Pazar 18:37İSKELE
Hatice İntaç yazdı... "Doğanın İsyanı"Hatice İntaç yazdı... "Doğanın İsyanı"14 Aralık 2025 Pazar 17:59KIBRIS
ARUCAD 5. Eğitim Çalıştayı yapıldıArkın Yaratıcı Sanatlar ve Tasarım Üniversitesi (ARUCAD), Kuzey Kıbrıs’taki lise ve ortaokul öğretmenlerine yönelik 5. Eğitim çalıştayı yapıldı.14 Aralık 2025 Pazar 17:56ARUCAD
Doğanın Şifası Bu Kitapta ToplandıProf. Dr. K. Hüsnü Can Başer, “Tıbbi ve Aromatik Bitkiler” adlı yeni kitabı ile bitkilerin şifalı ve aromatik özelliklerine ışık tutan kapsamlı bir eser daha ortaya koydu.14 Aralık 2025 Pazar 17:54YDÜ - YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ
Bağımsızlık Yolu 11 Yaşında!Emekçinin Partisi Bağımsızlık Yolu, örgütlü mücadelenin temellerinin atılışının 11. yıl dönümü dolayısıyla dayanışma yemeği düzenledi.14 Aralık 2025 Pazar 17:52KIBRIS
Meclis Genel Kurulu yarın bütçe görüşmelerine devam edecekCumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, yarın saat 10.00’da toplanarak Hukuk Dairesi, Kamu Hizmeti Komisyonu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçelerini ele alacak.14 Aralık 2025 Pazar 17:50KIBRIS
13. Maaşlar ödeniyor13’üncü maaşlar ayın 25’i ve 26’sında yatırılacak14 Aralık 2025 Pazar 17:46KIBRIS
Lefkoşa'da uyuşturucu operasyonuLefkoşa Polis Müdürlüğüne bağlı Cürümleri Önleme Şube Amirliği Ekipleri Lefkoşa’da bir evde yaptığı aramada 30 gram hintkeneviri bulması olayıyla ilgili 4. Bir kişi daha tutuklandı.14 Aralık 2025 Pazar 12:02LEFKOŞA
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs












Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.