Cittaslow (sakin şehir) Yeniboğazi Gönüllüleri, gıdalardaki kimyasallara dikkat çekmek amacıyla bugün “GDO’ya hayır” eylemi düzenledi.

Yeniboğaziçi Belediyesi Kültür Salonu önünde yer alan eylemde, üzerinde mısır resmi bulunan “GDO’ya Hayır” yazılı balon şişirildi.

Küçük çocukların da katıldığı eylemde açılan pankartlarda, ”Ne Yediğimizi Bilmek İstiyoruz” Gen-etik Gıda İstemiyoruz”, “Mamalarda GDO İstemiyoruz, “Arılar Ölmesin”,  “GDO’lu Yiyecek Tüketmek Bilerek İntihar Etmektir”. Kanser Kader Değildir”,  Ölüm Ekme Yaşam Ek” “Soframda, Tarlamda Ülkemde GDO İstemiyorum” yazılı ifadeler dikkat çekti.

YANAL: “SOSYAL SORUMLULUK BİLİNCİ VE GÖREVİ OLARAK BENİMSEDİK”

Cittaslow (sakin şehir ) Yeniboğazi Gönüllüleri adına basın açıklaması yapan Ayşe Yanal, Cittaslow ) gönüllüleri,  eğitim alan cittaslow kursiyerleri ve GDO ya Hayır Platformu bileşenleri olarak, Yeniboğaziçi Belediyesi’nin açtığı bilgilendirme kurslarında aldıkları eğitimler sonucunda Cittaslow kriterleri ve “slow food” yaşam felsefesi gereğince GDO’ya karşı duruş sergilemeyi sosyal sorumluluk bilinci ve görevi olarak benimsediklerini kaydetti.

“GDO’LU BİTKİ SUYU, TOPRAĞI VE CANLILARI ZEHİRLER”

Yanal, kültürel kimliğin korunması ve sürdürebilir olmasının, sürdürebilir gıdadan geçtiğine dikkat çekerek,”GDO’lu ürünlerin insan sağlığına ve çevreye zararları konusunda en bilinen ve en büyük potansiyel tehlike, GDO’lu bitkilerin polenlerinin organik bitkilere taşınması ile birlikte geleneksel tarım ürünlerinin de GDO’lu hale gelmesi ve böylece doğal ürünlerin sayısında kritik bir düşüş yaşanmasıdır. GDO’lu bitki ekildiği alanda suyu, toprağı ve yaşayan tüm canlıları zehirlemektedir” dedi.

Yanal, GDO’lu tohum şirketlerinin hızla dünyaya yaydığı genetiği ile oynanmış tohumlar zehirli pestisitlerle birleşince tek bir ürün dışında hiçbir şey yetişmeyen ve dünya çapında giderek yaygınlaşan "monokültür"lerin oluşmasına yol açtığını vurguladı.

Yanal,  GDO’lu tohumların ekildiği alanlarda yaşayan tüm canlıları su ve toprağı zehirlendiğini, kanser vakalarının arttığını, biyoçeşitliliğin de hasara uğradığını kaydetti.

Yanal, “Tarımımızı, yerel tohumlarımızı, biyolojik çeşitliliğimizi, gıda egemenliğimizi koruyabilmek, eşit ve adil paylaşımlı güvenli gıdaya ulaşabilmek için; uluslararası biyoteknoloji şirketleri ve onların ülkemizdeki taşeronlarının dayattığı GDO’lu tohumlara ve GDO’lu ürünlere ‘hayır’ diyoruz” dedi.