23 Kasım 2024
  • Lefkoşa17°C
  • Mağusa17°C
  • Girne19°C
  • Güzelyurt15°C
  • İskele17°C
  • İstanbul5°C
  • Ankara8°C

GARİP BİR İSTİFA

Özcan ÖZCANHAN

16 Mayıs 2015 Cumartesi 09:39

Özcanhan   Serdar Denktaş, Başbakan Yardımcılığından ve uhdesinde bulundurduğu diğer bakanlıklardan , istifa ettiğini açıkladı. Hem de , tantanalı bir basın toplantısında...Daha istifa mektubunu Başbakana, resmen sunmadan deniyor.   Nedenlerini de sıraladı ve TC Yardım heyetinin müdahalelerini başta tuttu. Bazı medya kuruluşları , bu haberi, ŞOK istifa diye duyurdu. Neresi şok yarattı bu istifanın belli değil. Ben anlamadım. Adam, artık o koltukta oturup da iş yapamamaktan yakındı. Kendisi ayrılırken, yerine de bir başkasını atayacağını belirtti ve diğer kendi partisinin elinde bulundurduğu bakanlıklara, arkadaşlarının devam etmesi ricasında bulundu. Yani, ben değil de , partim hala hükümettedir demek istedi. CTP-Bp nin kurultrayından sonra hükümette değişiklikler olacağı müjdesini de verdi.   Hepsi güzel , hoş da, bu nasıl bir istifadır sorusu gündemde kaldı. Kimileri, Serdarın bir oyun oynadığını, kimileri de manevra yaptığını iddia etti.   İster manevra , isterse yeni bir oyun veya taktik olsun. Sormak gerekmez mi ? Siz, Türkiyeden bol bol paraları alıp harcayacaksınız, ama, Türkiyenin yetkilileri size hesap sormayacak, müdahale etmeyecek. Sanki de TC yardım heyeti , ilk kez, idareye müdahale etmiş gibi !!   Bir zamanlar, burslu olarak , Amerikaya davet edilmiş ve California politeknik Üniversitesinden “advanced journalism”- üst düzey gazetecilik diploması almıştım.. Orda sınava ve sözlü tartışmaya konuk edildim. Orda, çok net olarak, şunlar bana  anlatıldı ve vurgulandı.   Parasal , askeri, ekonomik, siyasi yardım almayı kabul eden, EMİR almayı da kabul etmiş olur. Yardım eden , boşuna yardım etmez. Kendi çıkarları doğrıltusunda EMİR de verir  yardımları  yapınca.   Yaşayarak bunun doğruluğunu gördüm, tesbit ettim. Ne diyeyim. Sanki de Serdar bu işlerin böyle yürütüldüğünü bilmezmiş de şimdi aniden karşılaşmış bu ahvalle gibi bir  intiba mı yaratmaya kalkıştı ? TC Yardım heyetini ve Ankarayı, yani parayı dökeni karşısına mı aldı ? Ayni anda, en fazla para yardımlarını kendi bakanlıklarına verildiğini ?? Bazı aşırı uçların  dediği, “ne paranı, ne yardımını ne de personelini istemeyiz, al git”  mi  demek istedi, dolaylı olarak,   bilerek veya bilmeyerek ?   Bana göre bu istifa çok garip, zamansız ve amaçsız. Haa, yanlış düşünmüş olabilirim. Amaçsiz değil de Serdarın gizli bir hedefi, amacı olabilir. Olsun. KKTC hükümetinin ve halkının özgür iradesine müdahale  edilmekte imiş. A sevgili Serdar, Bunca yıldır, sen ayda mıydın, yıldızlarda mıydın ?   Lafı daha fazla uzatmama gerek yok. İstifa, beraberinde birçok soruyu da  getirmiştir. Gelişmeleri yakından takip edeceğiz. **   **   **   *Kıbrıs Müzakereleri*   BM sözcüsü, dünkü Anastasiades-Akıncı görüşmesi ile ilgi açıklama yaptı. BM Genel sekreterinin ve Özel temsilcisinin memnuniyetini dile getirdi. Müzakereler , 11 Şubat 2014 de  Eroğlu-Anastasiades deklerasyonuna  göre yürütülecekmiş.. Bir de neyi vurguladı ? Uzun süreden beri devam etmekte olan Kıbrısın bölünmüşlüğüne son vermek ve bir  kapsamlı anlaşmaya varmak içinmiş  pazarlıklar.   1977 de Denktaş ve Makarios, iki bölgeli , iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı bir  federasyon konusunda anlaştıklarına dair belge imzaladı. Hem de zamanın BM Genel Sekreteri Kurt Waldheimin huzurunda. Çok gitmedi, Makarios, “federasyonu kabul etmekle büyük bir taviz verdik” dedi. Kısa bir müddet sonra, öldü veya zehirlenerek öldürüldü. Öyle iddialar da var rum tarafında. 1979 da, bu kez, Denktaş ve  yeni Rum Cumhurbaşkanı Spiros Kipriyanu, ayni anlaşmayı, yine Kurt Waldheim huzurunda tekrardan imzaladı.. Düşününüz aradan kaç yıl geçti. Ne anlaşma oldu ne de federasyon kuruldu. Garip değilmidir ? Hala daha iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı federasyon-yani 1977-79 anlaşması- müzakere konusu. Ne bitmez tükenmez müzakere, pazarlıkmış  be bu !!   Bu kez,  yıl sonuna bir paket anlaşma ve uzlaşma olacağı şaiaları yayılıyor. Doğal gaz konusu varmış da , paylaşımı için taraflar uygun yol arayacakmış. Bence, asıl kavga, o kaynakların paylaşımı konusunda kopacak.   Maalesef,  uzlaşma –anlaşma-çözüm olacağına ben hiç ninanmıyorum. Rum-Yunan ikilisi yine diretecek.  “Kıbrısta tek Türk askeri istemeyiz, garanti anlaşmasını istemeyiz, iki devlet kuracak federasyonu yaklaşımını hiç kabul etmeyiz,  Türkiyeden yerleşikler geri gidecek, Rumlar eski mallarına-köylerine dönecek, Kıbrıs Cumhuriyetinin sınırı Girne denizindedir.....tek kimlik, tek egemenlik..”   Eeeee, siz söyleyiniz. Rum-Yunan ikilisinin bu tutumu ve talepleri, hangi Kıbrıslı Türk ve Türk ulusu tarafından akbul edilecek ? Yok öyle bir şey, asla da olamaz. O nedenle, yakında çözüm olacak safsatasına itibar etmeyiniz. Bu Kıbrıs düğümünü  çözmek , daha çok lider, politikacı yiyecek, çook istifalar da yaşanacak.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.