Kıbrıs Türkü’nün tarih boyunca verdiği varoluş mücadelesinin her aşamasında, devletimizin güçlenmesinde, her alanda kadınlarımızın alın teri, emeği, büyük fedakarlıkları ve katkıları vardır.

Bugün, kadınlarımız geçmişe oranla çok daha cesur, çok daha eğitimli, girişimci ve birçok alanda yetişmiş insanlarımız olarak başarıdan başarıya koştuğunu söyleyebiliriz.

Son dönemlerde girişimci kadınlarımızın sayısında bir artış gözlemlense de bu yeterli değildir. Kadınlarımızın çok daha fazla sayıda ekonomi alanında yer alması, ülke ekonomimizin gelişimi, refah seviyemizin yükselmesi açısından çok önemlidir.

Kendi kendine yeten bir ekonomik yapının oluşması hedefiyle attığımız her adımda, planlamalarımızda, her zaman için kadınlarımızın ve gençlerimizin ekonomiye aktif katılımını destekleyecek çalışmalara öncelik vereceğiz.

Küresel anlamda, evrensel insan hakları temelinde kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olma yolunda verdiği mücadelenin bugün, 165. yıl dönümündeyiz. Kadınların bu haklı mücadelesinde yanlarında yürümek, çağdaş ve laik halkların önceliğidir.

Yakın zamanda Rusya-Ukrayna arasında yaşanan krizin savaşa dönüşmesiyle, bir kez daha savaşlardan en fazla zararı kadınların ve çocukların gördüğüne şahit oluyoruz. Bu bağlamda, savaşların, dünyanın gelişmiş birçok ülkesinde ve ülkemizde son yıllarda artan kadına yönelik şiddetin her türlüsünün son bulmasını temenni ediyor, kadına yönelik her türlü şiddeti bir kez daha kınıyorum.

Hangi görevde olursak olalım, siyasal, ekonomik ve sosyal yaşamda insanlığın karşılaştığı sorunların çözümü için birlikte mücadele verdiğimiz kadınlarımızın, her zaman yanlarında olmaya devam edeceğimi ifade etmek isterim.

Kadınlarımız, yüklendikleri sorumluluklarla sadece anne, eş, arkadaş ve kardeş değil, aynı zamanda siyasal, ekonomik ve sosyal hayatta gelecek nesillerin istikbalinin de yaratıcılarıdırlar.

Bu vesile ile tüm kadınlarımızın “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü”nü en içten dileklerimle kutlar, esen ve güzel yarınlar dilerim.