ESKİ HURMALAR VE YENİ ÇAMLAR…
Cenk DİLER
19 Aralık 2014 Cuma 11:04
“CTP-BG, yerel yönetim anlayışı ve vizyonu ile… yönetim reformunun sürdürülmesi, yerel yönetimlerin verimlilik ve etkinliğinin artırılmasının yanı sıra çalışmalarının da gerek seçmenler gerekse ilgili kurumlar tarafından denetlenmesinin önünün açılması sağlanmalıdır. “ Bu alıntıyı CTP’nin YEREL YÖNETİMLERE BAKIŞ AÇIMIZ sayfasından yaptım. İnanmayı çok isterdim. Yanılmayı da. Ne diyor? “ Bırakın Sayıştay’ı bizi seçmenler de denetlemelidir.” Bırakın seçmenin denetlemesini Anayasal bir kurum olan Sayıştay Başkanlığı’nın yaptığı denetim ve bildirdiği SUÇ bile Devletin Hukuk Dairesi tarafından YOK sayılmakta ve kapatılmaktadır. Hemen belirtelim Başsavcılık bu yetkisini tabii ki yasalardan almaktadır. Savcılık Kurumu KKTC’de bu kadar etkili ve yetkili olmalı mıdır? Bu nasıl iştir? Anlayanlar anlamayanlara anlatmalı ki meraktan kurtulalım. Olayı çok çok kısa özetleyim. Sayıştay Başkanlığı Ocak 2009-Ağustos 2011 tarihlerini kapsayan dönemde gerçekleştirilen BİRİM FİYAT UYGULAMASINA VE FATURA KARŞILIĞI GERÇEKLEŞTİRİLEN ÖDEMELERE İLİŞKİN bir denetim gerçekleştirmiştir. Sonuçlar tam bir fiyasko ve içler acısıdır. 21 Nisan 2011 tarihli Hukuk Dairesi’nin SAV.0.00-26-11/1204 sayılı cevabında; ihalelerde esas olanın, yapılacak iş veya hizmetin ve bu iş veya hizmete karşılık ödenecek bedelin belli olmasının olduğu… buna karşılık bir defa metrekare birim fiyatı üzerinden ihaleye çıkıp yıllar yılı bunu başka cadde ve sokakların asfaltlanmasında kullanılmasının İHALENİN RUHUNA ve İHALE KURALLARINA AYKIRI bir durum yaratacağı belirtilmiştir. Raporda Devamla; çok büyük çoğunluğu meclis kararsız ya da sözleşmesiz alımlar, iş bittikten sonra imzalanan sözleşmeler, görev süresi bittikten sonra son bulacak ihaleler (seçim yatırımı) ve Bakanlar Kurulu’ndan alınmayan onaylar, ihaleye çıkmamak için bölünen faturalar, el yazısı ile yapılan keyfi eklemeler, firmalara ödenen 11.4 Trilyonluk(eski para) ödemenin çok büyük farkla aslan payının dört firma arasından bir firmaya verilmesiyle SAYDAMLIĞIN, REKABETİN, ve EŞİT MUAMELENİN ZEDELENMESİ ve FİRMALARIN KAYIRILMASI görüntüsü verdiğini, yaklaşık 1.2Trilyonluk bir miktarın spor kulüpleri, etkinlik, el işi alımları, antrenör giderleri, koro giderleri v.s gibi giderlerin GİDER MAKBUZU olmadığı, Halk Dansları Eğitmeni’nin Meclis Üyesi olması sebebiyle ödeme yapılamayacağı ama aylık ödeme yapıldığı, firmalar ile yapılan sözleşmelerde pul parası alınmadığı, birikmiş belediye borçlarının yasa dışı bağışlandığı, patlayıcı malzeme satan tek bir firma vardır diye gerçek dışı beyanda bulunulduğu, akıllı sayaç bilgisayar yazılımının tek bir şirketten sağlanabileceğinin da yanlış beyan olduğunu beyan etmektedir. Bu son paragrafa ayrıcalık tanıyıp ayırdım. Çünkü Sayın Başkan da kendisine ayrıcalık tanıyıp, 51/95 Belediyeler Yasası’nın 138.Maddesi’ne açıkça aykırı davranarak (Belediye Başkanı, Meclis üyesi veya Belediyenin herhangi bir memuru, Belediye tarafından gerçekleştirilecek veya Belediye adına yaptırılacak bir proje ile ilgili olarak doğrudan veya eşi, çocukları, kardeşleri, anne ve babası veya bunların ortakları kanalıyla dolaylı olarak Belediyenin açacağı ihalelere katılamazlar ve Belediyeye ücret karşılığı iş yapamazlar.) KENDİ ŞİRKETİNE 438 MİLYAR 469 MİLYON 25TL.’lik (eski para) KIYAK çekmiştir. Şimdi Soruyorum: Suç var mı? Yok mu? Yasalar ne işe yarar? Yargı karşısına çıkartılmadan aklanmak ve/ veya aklatılmak aklanmak mıdır? Savcılık bu kanıya nereden varmaktadır? 1878 yılından bu yana GÖREVİ SUİSTİMAL ve Yolsuzluk suçlarından yargılanan ve hüküm giyen siyasi var mıdır? Varsa kimdir? Yoksa neden yoktur? Meclis bu konudaki boşluğa el atmayı düşünmekte midir? Sayıştay’ın çabaları ve emekleri boşuna mı gitmektedir? Hal bu iken, siz Sayıştay ve Savcılığı göreve davet etmişsiniz ya da etmemişsiniz ne yazar? Rol yapmayın. Yasa yapın yasa. Ha! Yasa var diyorsanız: GEREĞİNİ YAPIN. Bu yazıyı yazalı yaklaşık 2 yıl oluyor. Tekrar yazıyorum ki yüzünüz kızarsın. Başka bir konu daha ekliyorum. Esentepe Belediyesi de YILDIZLI BELEDİYELERDEN. Orada da “ön ödemeli akıllı su sayacı” ihalesi var. Akıllara durgunluk verecek cinsten. 2 teklif arasında 200 bin lira fark var. Siz pahalı olanı seçmişsiniz. Sudan sebepler göstermişsiniz. Bu işe el atılmalı. “Ayni hamam ayni tas” ile bir yere varmanız mümkün değil. Yazık! Gittikçe UBP’leşiyorsunuz. Hatta onu da geçiyorsunuz.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2014 Detay Kıbrıs
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.