Türkiye'deki seçim sürecinde Ankara-Şam arasındaki yakınlaşma çabaları da gündemdeki yerini korudu.

Moskova'da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Suriyeli mevkidaşı Faysal el Mikdad'la görüşmesi, 11 yıl sonra iki ülke arasındaki en üst düzey temas olmuştu.

AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Suriye meselesiyle ilgili bu normalleşme, liderler görüşmesi aşamasına gelmeye yakın gözüküyoruz şu anda. O aşama da tamamlandıktan sonra mültecilerin dönmesiyle ilgili mekanizmalar da daha hızlı işleyecektir” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Suriye lideri Beşar Esad arasında görüşmenin masada olduğunu söylemişti.

Suriye Devlet Başkanı Esad'ın Erdoğan'la görüşme konusunda yaptığı açıklama Arap basınında gündem oldu. Marbuta Haber'in aktardığı habere göre, Arap dünyasının en tanınan gazetecilerinden Abdulbari Atwan, kendisine ait elektronik haber sitesinde yayınladığı haftalık videoda bu hafta Şam'da Esad ile yaptığı özel görüşmeyi anlattı.

‘ERDOĞAN İÇİN TEK KÖTÜ SÖZ SÖYLEMEDİ’

Atwan, Esad'ın kendisine Türk askeri Suriye'den tamamen çekilmeden Erdoğan'la masaya oturmayacağını söylediğini aktardı. Esad'ın “Suriye'den tam çekilme olmaksızın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmem mümkün değil. Türkiye'nin tüm kuvvetlerinin Suriye'den çıkması ve bu çekilmenin tam olması gerekir. Ben Türkiye'nin iç siyasetine karışmam ve seçimlerde kimin kazanacağıyla ilgilenmiyorum. Benim için önemli olan, seçilen kişinin Suriye ile iyi ilişkiler kurması, ilişkileri geliştirmesi ve Suriye'den çekilmenin gerçekleşmesidir” dediği kaydedildi.

Atwan, “Esad, tüm yaptıklarına rağmen Erdoğan hakkında tek bir kötü söz söylemedi. Aynı şekilde Suriye'nin Arap Birliği'ne dönüşüne karşı çıkan ülkeler hakkında da tek bir olumsuz söz sarf etmedi” ifadelerini kullandı. Esad'ın “Bize elini uzatana da hoş geldin deriz” dediğini ifade eden Atwan, görüşmeden İran'ın yanı sıra Suudi Arabistan, BAE ve Umman'ın Suriye'nin yeniden imarında başı çeken ülkeler olacağını anladığını da kaydetti.

Moskova'daki toplantı sonrasında Suriye Dışişleri Bakanı Mikdad da, “Suriye topraklarındaki yabancı asker varlığı sona ermeden Türkiye’yle sonuca ulaşamayız” demişti.