Kıbrıslı Türklerin az sayıda elinde kalan kurumlarından olan Kıb-Tek’de yaşanan usulsüzlük ve yolsuzluk dosyalarını günlerdir yayınlamaya devam ediyoruz.Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu, üretim ve hizmet sektöründe az sayıda Kıbrıslı Türklerin elinde kalan en önemli kurumlarımızdan.

Kimseden çekinmeden yapılan telkinlere hatta aba altından sopa göstermeleri de ciddiye almadan gerçeklerin ortaya çıkması, adaletin yerini bulması,  Kıbrıslı Türklerin elinde kalan az sayıda kurumlardan biri olan Kıb-Tek’e sahip çıkabilmek için yolsuzluk dosyalarını yayınlamaya devam edeceğiz.

Kıb-Tek’e gözümüz gibi bakmalı her şart altında stratejik öneme haiz enerji alanının özelleştirilmesinin önüne geçebilmeliyiz.

Bunu hepimiz her alanda bulunan emeği ve alın teri ile geçinen insanlar olarak seslendirmekten de çekinmemeliyiz.

Yolsuzluklardan arınmış bir kurum ile enerji fiyatlarında daha uygun rakamlarla üretimin yapılabilmesinin önünün açılması için KIB-TEK’e yatırım yapılmasının önü de açılmalıdır. Neticede Kıb-TEK’in veya birilerinin aklındaki gibi herhangi bir özel şirketin yapacağı yatırımı Kıbrıs Türk toplumu ödediği ve ödeyeceği elektrik faturaları ile kendi finansa edecektir. Bu nedenle stratejik bir alan olan enerji alanında kamu gereken yatırımları bir an önce yapmalıdır.

Unutulmamalıdır ki enerji üretimin ana girdisidir. Üretim ise var olmanın ana noktası.

Ve Kıbrıslı Türkler bu topraklarda üreterek var olmaya devam edecekler önceki nesillerin olduğu gibi…

Kıb-Tek’in geleceğinin garantiye alınmasının yegane yolu yolsuzluklardan arınmış ve kendi yatırımlarını yapabilmiş bir kurum yaratmaktan geçer.

Önceki gün ve dün bir “talimatı kim verdi”? “Arkanızda kim var?” soruları ile bolca karşılaştık. Tümüne de bu gazetenin “talimatla yönetilmeye hayır”  diyenlerin, biat etmeyenlerin, “kendi yağı ile kendi ciğerini kavuranların” gazetesi olduğunu açıkça söyledik.

Oysa ki haberlerimizin tümü belgeli, evraklı. Olayı herhangi bir şekilde yorumlamıyoruz, nesnel olarak yayınlıyoruz.

Uzun zamandır algı operasyonları, havuz çalışmaları içerisine alınmaya çalışan medyada özgür, cesur belgelere dayalı yayın yapınca birilerinin şaşırmasına ve arkasında bir şey aramasına da artık şaşırmaz olduk.

**

Detay Gazetesi 17 Mart 2014 yılında kurulduğunda tarafsız bir gazete olmadığını ilk günkü sayısında Kıbrıs Türk toplumuna duyurdu.

Evet, Detay taraf olarak yayın hayatına başladı ve 7. Yılını dolduracağı ve 8. Yılına gireceği 17 Mart tarihinde çizgisinden ayrılmadan tüm zorluklara rağmen hem geleneksel medyada hem de dijital medyada önemli bir yere sahip oldu.

Hak gazeteciliğinden yana net bir tutum izleyeceğimiz ta o gün ilk sayımızda duyurduk. Kadın haklarının, LGBTİ haklarının, engelli haklarının, mülteci haklarının, hayvan haklarının, tüm ötekileştirilenlerin sesi olacağımızı ve bu konuklarda tarafsız olmayacağımızı ilan ettik.

Tüm tarafsızlık safsatalarına inat barıştan, emekten, özgürlük ve insan haklarından yana taraf olduğumuzu söyledik. Ne mutlu bize ki ilk günkü gibi aynı noktada durmaya devam ediyoruz.

Taraf olmaktan korkmayacağımızı açık ve seçik bir dille ortaya koyduk.

Geçtiğimiz 7 yılda çok dosya haberler hazırladık. Görülmek istenmeyeni, konuşulmak istenmeyenleri yazdık.

Son 1 yıldır Covid-19 Pandemisi nedeni ile 2 kez ülke tamamen kapanmasına rağmen geleneksel gazetemizin baskısına ara vermedik ve okuyucularımızla buluşturmaya devam ettik.

Dijital mecrada ise 7 gün 24 saat onbinlerce okuyucumuza doğru ve detayları ile haberleri ve gelişmeleri aktarmaya çalıştık.

Hata da yaptık, özür de diledik ama asla taraf olmaktan çekinmedik ve de ilkelerimizden ödün vererek yalpalamadık.

**

Kıbrıs Türk medyası başka yerlerde olduğu gibi kabuk değiştirmeye devam ediyor.  Çok sayıda medya kuruluşunun sahibi kumarhane sahipleri olmuş durumda. Medyanın havuza alınması için daha başka çalışmalar da var.

Detay Gazetesi her dönem olduğu gibi bu çarpık ilişkilere girmeden gazetecilik çalışmalarını cesur bir şekilde ve ilk günkü gibi ortaya koyduğu ilkeler çerçevesinde sürdürmeye devam edecek.